Charles Baudelaire der ki: “Delinin düşü güzeldir, bilgeninkinden.”

Bu sözü Mersin’in sokaklarına, deniz kokusuna, Torosların eteklerine uyarlamak istiyorum. Çünkü bu şehir, çoğu zaman akılcı görünen hesapların, ağır siyasetlerin, ertelenen projelerin içinde yorgun düşüyor. Ama delilerin düşleri, hayal kurmaya devam edenlerin kalpleri hiç tükenmiyor.

Ben bir deli cesaretiyle hayal kuruyorum Mersin için.

Hayal ediyorum ki, sabah işe giden bir öğrenci ya da işçi raylı sistemle dakikalar içinde kentin bir ucundan diğerine ulaşsın.

Hayal ediyorum ki, Pamukluk Barajı’nın suları, yazın kavrulan mahallelere yaşam versin, çeşmelerden kuraklık değil ferahlık aksın.

Hayal ediyorum ki, gençlerimiz uyuşturucu tuzaklarına değil, tiyatrolara, kütüphanelere, sanat atölyelerine adım atsın.Hayal ediyorum ki, her mahallede bir kültür merkezi, bir kütüphane, bir sanat atölyesi olsun. Gençlerimiz enerjilerini sokak köşelerinde tüketmek yerine tiyatro sahnelerinde, resim atölyelerinde, bilim laboratuvarlarında harcasın.

Hayal ediyorum ki, Akdeniz’in kıyısında beton değil, mavi ve yeşil buluşsun; çocuklar deniz kenarında özgürce koşsun.

Hayal ediyorum ki, bir deprem sabahında kaygıyla değil, güvenle uyanalım; dirençli binalarda, planlı bir şehirde yaşamanın huzuru içimize dolsun.

Hayal ediyorum ki, tarımda bereket yeniden canlansın. Narenciyeden zeytine, muzdan enginara kadar Torosların bereketi tüm dünyaya yayılsın. Ve çiftçi, alın terinin karşılığını aldığı için gururla toprağa sarılsın.

Ve en çok da şunu hayal ediyorum:

Mersin, kimsenin göç etmek zorunda kalmadığı, gençlerin kalmak için can attığı bir şehir olsun. Çünkü umut, iş, kültür, yaşam burada olsun.

Evet, biliyorum… Bazen bu hayaller delice görünebilir. Gerçekler ağır, sorunlar birikmiş, siyaset gölgesini uzun zamandır üzerimize düşürmüş hepimizi yormuş olabilir.Ama Baudelaire’in dediği gibi, delinin düşü güzeldir. Çünkü düşler umudu besler, umudu besleyen de bir gün gerçeği değiştirir.

Mersin, hayallerinden vazgeçtiğinde kaybeder. Bu şehir, umudu diri tutan insanların hayalleriyle büyüyecek.

Ve belki bir gün, bugün deli hayali diye görünen her şey, Mersin’in sıradan gerçeği olacak.