Medicana Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Aktaş, halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokoma karşı uyardı.

Prof. Dr. Aktaş, 12 Mart Dünya Glokom Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, glokomun belirti vermeden ilerlediğine, müdahale edilmezse kalıcı görme kaybına varan sonuçlara neden olabileceğine dikkat çekti.

Uzun vadede göz sinirinde hasar ve kalıcı görme kaybı ile sonuçlanan glokomun teşhis edilebilmesi için rutin muayenelerin aksatılmaması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Aktaş, “Glokomun sıklıkla herhangi bir belirtisi bulunmamaktadır. Rutin muayeneler sırasında göz içi basıncının ölçülmesi, göz dibi ve göz siniri muayenesi ile tanısı konulabilir” ifadelerini kullandı.

Risk altında olabilirsiniz

Glokomun genellikle orta yaş ve üzerinde görüldüğüne dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Aktaş, hastalığın çocuklarda ve bebeklerde de ortaya çıkabileceğini belirtti. Glokoma neden olabilecek etkenleri sıralayan Aktaş, “Daha önce herhangi bir nedenle göz içi cerrahi geçirilmesi, uzun süreli steroid içerikli damla ya da sistemik tedavi kullanılması, göz travması öyküsü glokom açısından ekstra risk oluşturmaktadır” açıklamasında bulundu.

Şiddetli göz ağrısına dikkat

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Aktaş, glokomun açık ve kapalı açılı glokom olmak üzere ikiye ayrıldığını belirtti. Açık açılı glokomun herhangi bir belirti vermediğine dikkat çeken Aktaş, “Kapalı açılı glokomlar zaman zaman göz ve baş ağrısı ile ortaya çıkabilmekte, bazen de şiddetli göz ağrısı, göz kızarıklığı ve görme azalmasına neden olabilmektedir” dedi.

Çocuklarda glokom olur mu?

Çocuklarda ve bebeklerde de glokom olabilir. Doğumsal tipte olan glokomda bebekte gözün saydam kısmının bulanıklaşması, gözde büyüme, sulanma ve ışığa hassasiyet oluşabilir” bilgisini paylaştı.

Düzenli takip önemli

Medicana Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Aktaş, glokomun tanısının nasıl konulduğuna ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Glokom şüphesi ya da tanısı olan hastalarda göz tansiyonunun ve göz sinirinin muayenesi ve bu parametrelerin düzenli takibi çok önemlidir. Bu hastalıkta progresyon yani ilerleme takibi yapılmaktadır. Progresyon için belirli kriterler mevcuttur ve bunlar optik koherens tomografi ve görme alanı testleri ile ortaya konulmaktadır. Bebeklerde ve küçük çocuklarda ise bu testler yapılamamaktadır. Göz muayenesi ve göz tansiyonu dışında göz boyutlarının ölçümü çoğu zaman genel anestezi altında muayeneler ile gerçekleştirilebilmektedir”

Damla ya da lazerle tedavi edilebiliyor

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Aktaş, glokomun tedavisi hakkında da bilgi verdi. Erişkin hastalarda öncelikli olarak, damla ya da lazer tedavisi uygulandığını aktaran Aktaş, “Eğer tedaviye yanıt alınmazsa ve ilerleme devam etmekteyse vakit kaybetmeden cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Cerrahi tedavide dikişli/dikişsiz ya da kapalı/açık cerrahi tedavi yöntemleri mevcuttur” açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Aktaş, doğumsal glokomda uygulanan ilk tedavinin cerrahi olduğunu, ilaç tedavilerinin genellikle destek tedavisi olarak uygulandığını belirtti.