6 Temmuz Dünya Zoonoz Günü nedeniyle açıklama yapan Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyinin, her yıl 2,7 milyon insanın zoonotik hastalıklardan öldüğünün belirtildiği açıklamasında, “Bu yılın teması ‘Zoonotik Bulaşma Zincirini Kıralım’ günün amacı, Zoonotik hastalıkların riskleri konusunda farkındalığı yaymaktır. Zoonotik hastalıklar genellikle insanlar, enfekte olmuş veya patojeni taşıyan hayvanlarla temas ettiğinde veya hayvansal ürünler kullandığında yayılır” denildi.

TVHB Merkez Konseyi, 6 Temmuz Dünya Zoonoz Günü nedeniyle açıklama yayımladı. TVHB’den yapılan açıklamada, “Yapılan araştırmalarda Covid-19’a kadar Dünya üzerinde her yıl 2 milyar vaka olduğu ve 2,7 milyon insanın zoonotik hastalıklardan öldüğü tahmin edilmektedir. İnsanlarda görülen hastalıkların yüzde 60’ı hayvansal kaynaklıdır. Sars, Mers, Zika, Nipah, Ebola, Batı Nil Virüsü, Kuş Gribi ve Covid-19 gibi yeni ortaya çıkan patojenlerin yüzde 75’i yine hayvanlardan köken almaktadır. Gıda kaynaklı hastalıkların yüzde 90 dan fazlası zoonotik karakterdedir. Her yıl ortaya çıkan 5 yeni insan hastalığının 3’ü hayvan orijinlidir. Zoonotik hastalıklar grubunda yer alan etkenlerin yüzde 80’i potansiyel biyoterör etkenleri arasında bulunmaktadır” denildi.

“Dünyadaki 200’ün üzerindeki zoonotik hastalığın yaklaşık 5’te 2’sini oluşturmaktadır”

TVHB Merkez Konseyi tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Louis Pasteur tarafından kuduz aşısının başarı ile kullanıldığı 6 Temmuz 1885 tarihi dikkate alınarak, her yıl 6 Temmuz, Dünya Zoonoz Hastalıklar Günü olarak anılıp kutlanmaktadır. Bu yılın teması ’Zoonotik Bulaşma Zincirini Kıralım’ günün amacı, Zoonotik hastalıkların riskleri konusunda farkındalığı yaymaktır. Zoonotik hastalıklar genellikle insanlar, enfekte olmuş veya patojeni taşıyan hayvanlarla temas ettiğinde veya hayvansal ürünler kullandığında yayılır.

Türkiye’de Sağlık Bakanlığının tehlikeli görüp ihbarını mecbur kıldığı 50 hastalıktan 26’sı hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar olup, bunlar Dünyadaki 200’ün üzerindeki zoonotik hastalığın yaklaşık 5’te 2’sini oluşturmaktadır. Halen ülkemizde Brusella (Malta humması), Şarbon, Salmonellozis, Tüberküloz, Kırım Kongo Kanamalı ateşi, Tokzoplazma ile Kuduz en yaygın görülen zoonoz hastalıklardır.

Dünya genelinde sadece gıda kaynaklı zoonoz hastalıkların sağlık harcamalarına katkısı 100 milyar ABD dolarıdır. TUİK verilerine göre 2010 yılında 62 milyar liradır olan toplam sağlık harcamaları üç kattan fazla artış göstererek 2019 yılında 201 milyar liraya çıkmıştır. Bu rakamlara zoonoz hastalıkların neden olduğu sağlık problemleri de önemli katkıda bulunmaktadır. İçinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisi açıkça göstermiştir ki hastalıklarla mücadelede sadece tedavi esaslı bir yaklaşım sürdürülebilir değildir. Gerekli tedbirlerin alınarak hastalıklardan korunmak suretiyle sağlığın korunması gerekmektedir. Dolayısıyla insan, hayvan ve çevre sağlığını korumasında tedavi hekimliğinden ziyade koruyucu hekimliği esas alan bir sağlık sisteminin hayata geçirilmesi zaruri hale gelmiştir.”

Zoonotik hastalıklarla mücadelede başarının ‘Tek Sağlık’ yaklaşımı ile mümkün olduğunu ve koruyucu hekimliğin önemli bir pratiği olduğunun belirtildiği açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Her zaman korunma tedaviden daha ekonomik ve daha etkilidir. Covid-19 bu yaklaşımın vazgeçilmezliğini ortaya koymuştur. Ancak, ülkemizde ‘Tek Sağlık’ kavramı için girişimler olsa da, ‘Tek Sağlık’ sistemi mevcut mevzuatlar ve yapılarla kurumsallaşmakta ve katma değer katmakta istenen başarıyı yakalayamamıştır.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının ’Tek Sağlık’ yaklaşımını gelişmiş ülkelerde olduğu gibi benimsemelerini, mesleğimizin hayvan sağlığı ile refahını, toplum sağlığını ve çevreyi korumadaki hayati rolünü desteklemelerini, Bakanlık teşkilat yapılanmasının bu konsepte uygun hale getirilmesinin ülkemiz açısından önemli bir ihtiyaç haline geldiğini vurgulamak istiyoruz. Hayvan sağlığından, gıda güvenliğine, teşhis ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinden aşı ve ilaç geliştirilmesi gibi biyotıp alanındaki faaliyetler ile Veteriner hekimliğin temel sağlık hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeği görmezden gelinmemeli , ‘Tek Sağlık’ yasası çıkarılarak, gerekli yasal ve yapısal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu doğrultuda ‘Tek Sağlık’ sistemine uygun olarak Cumhurbaşkanlığına bağlı Hastalık Kontrol ve İzleme Merkezi kurulmalı, Tarım ve Orman Bakanlığında Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ile Sağlık Bakanlığında Veteriner Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatları ihdas edilmelidir. Ancak bu şekilde tedavi hekimliğine dayalı olan sağlık sistemimizin koruyucu hekimlik ve tedavi hekimliği faaliyetlerinin eş güdüm içerisinde yürütülebildiği bir işleyişe kavuşması mümkündür.

Dünya Zoonoz Hastalıklar Günü vesilesiyle, zoonotik hastalıklara karşı can siperane mücadele eden, sağlıklı ve yeterli gıda üretilmesi için kesintisiz olarak çalışan, yine Faz-1 ve Faz-3 aşamasına gelen Covid-19 aşılarının geliştirilmesini sağlayan veteriner hekimlerin sağlık meslek grubunda değerlendirilmeleri, bir an önce sağlıkta şiddet yasasına dahil edilmeleri, yıpranma payı ve özlük haklarında gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz.

Konya Selçuk Üniversitesindeki aşı üretim merkezinin adının Covid-19 aşı üretiminde başarı gösteren Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi, ‘Prof. Dr. Osman Erganiş Aşı Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi’ olarak isimlendirilmesi, veteriner hekim camiasında büyük bir sevinç ve memnuniyetle karşılanmıştır.

Bu bağlamda hocamızı tebrik ediyor, Rektör Sayın Prof. Dr. Metin Aksoy ve Üniversitenin Senato üyelerine teşekkür ederiz.”