“Bu meseleyi insan hakları ve adalet ilkeleri çerçevesinde ele almak zorundayız”
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 6. toplantısı, 27 Ağustos 2025 tarihinde TBMM Tören Salonu’nda TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda baro başkanları, sürece ilişkin gerekli yasal düzenlemeler hakkındaki görüşlerini paylaştı. Katılımcılar arasında yer alan Mersin Baro Başkanı Av. Gazi Özdemir, yaptığı konuşmada hukuk, demokrasi ve insan haklarının önemine dikkat çekerek, “Hedefimiz ayrışma değil, bütünleşmedir” dedi.
“Demokrasinin Daha da Pekiştirilmesini Amaçlıyoruz”
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan ve birçok baro başkanının da sunum yaptığı toplantıda söz alan Özdemir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Amacımız, terörün Türkiye’nin gündeminden tamamen çıkarılması, toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi ve milli birlik ile kardeşliğimizin, demokrasimizin daha da pekiştirilmesidir. Terör yalnızca canlarımızı bizden koparmamış; halkımızın huzurunu, güvenini, umutlarını hedef almıştır. Bu nedenle meseleyi yalnızca güvenlik odaklı değil; aynı zamanda hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve adalet ilkeleri çerçevesinde ele almak zorundayız.”
“Silahlı Terör Faaliyetlerine Katılanlar Mutlaka Yargılanmalı”
Hukuk devletinin, vatandaşların eşitlik ve güven içinde yaşamasının teminatı olduğuna dikkat çeken Özdemir, şunları söyledi:
“İfade ve örgütlenme özgürlüğü baskı olmaksızın kullanılabilmelidir. Yargı siyasi müdahalelerden arındırılmalı, bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Silahlı terör faaliyetlerine katılanların mutlaka yargılanması gerekir. Şehit ve gazi yakınlarının hassasiyetleri gözetilmelidir. Seçilmiş iradeye uygulanan kayyum uygulaması ivedilikle son bulmalıdır. Tutuklama ceza değil, sadece tedbir olmalıdır.”
“Toplumsal Aidiyet Duygusunu Güçlendirmeliyiz”
Toplumun ortak geleceği için hukukun güçlendirilmesinin hayati önem taşıdığını belirten Özdemir, aksi halde kutuplaşmanın derinleşeceğini söyledi:
“Eğer gençlerimize umut dolu bir gelecek sunamazsak, toplumsal aidiyet duygusu zayıflar. Hepimize düşen tarihi bir sorumluluk vardır. Devlet kurumlarından sivil toplum kuruluşlarına, basından akademisyenlere, hukukçulardan vatandaşlara kadar herkes ortak bilinçle hareket etmelidir.”
“Bizim Yolumuz; Şiddetin Değil, Kardeşliğin Yoludur”
Mersin’in farklı kültürlerin barış içinde yaşadığı bir kent olduğuna dikkat çeken Baro Başkanı Özdemir, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Farklı kökenlerimiz, dillerimiz, inançlarımız olabilir. Ancak bizi birleştiren aynı vatanı, aynı bayrağı ve ortak geleceği paylaşma kararlılığıdır. Hiçbir terör örgütü milletimizin iradesini sarsamaz. Bizim yolumuz şiddetin değil, kardeşliğin yoludur. Hedefimiz ayrışma değil, bütünleşmedir. Çocuklarımızın korkudan uzak, güvenli ve müreffeh bir ülkede yaşaması için üzerimize düşen her görevi yerine getireceğiz.”
Mersin Barosu, hukukun üstünlüğünü savunmaya, adaletin tesisi için çalışmaya ve insan haklarını her koşulda korumaya devam edeceğini vurguladı.