Soğuk Kabinlerin Ardındaki Gizli Plan: Yolcu Güvenliği Öncelikli

Uçakta titrediğiniz her anın aslında çok mantıklı bir nedeni olabilir. Uluslararası bir kabin görevlisi olan Jay Robert, uçak içi sıcaklıkların aslında bilinçli olarak düşük tutulduğunu söylüyor. Soğuk kabinler, sadece rahatsız edici bir detay değil; hayati bir önlem.

Robert’a göre, uçak yerdeyken dışarıdan bağlanan klima sistemleriyle soğutuluyor. Uçuş başladıktan sonra ise bu görev, uçağın kendi motorlarının iç soğutma sistemine devrediliyor. Termostatın kontrolü esas olarak pilotlarda olsa da, uçuş görevlileri sınırlı müdahalelerde bulunabiliyor.

Kusurlu Bir Bilim: Sıcaklık Ayarı Her Zaman İsabetli Değil

Uçuş Görevlileri Derneği Sözcüsü Taylor Garland’a göre kabin sıcaklıkları ‘bölgesel’ olarak kontrol edilse de bu sistem mükemmel değil. Özellikle büyük kabin bölümlerinde sensörlerin yerleşimi, sıcaklığı yanlış algılayabiliyor. Bu da, bazı yolcuların "aşırı serin" ya da "bunaltıcı sıcak" hissetmesine yol açabiliyor.

Garland, “Eğer sıcaklık 24°C’yi aşarsa, bayılma vakaları artabiliyor. Bu yüzden düşük sıcaklık hem daha güvenli hem de sağlık açısından daha uygun,” diyor.

Kuru Hava, Serin Kabin: Bayılmayı Önleyen Strateji

TOGG T10F'e Sürpriz Hamle: Benzinli Seçenek Geliyor mu? TOGG T10F'e Sürpriz Hamle: Benzinli Seçenek Geliyor mu?

Yüksek irtifalarda uçak kabinleri hem kuru hem de basınçlı bir ortama dönüşüyor. Bu ortamda vücudun su kaybı artıyor, baş dönmesi ve halsizlik daha sık görülüyor. Ancak daha serin hava, bu etkileri bir nebze olsun dengeleyerek yolcuların daha sağlıklı bir şekilde uçmalarını sağlıyor.

Beklenmeyen Bir Artı: Kabin Neden Daha Güzel Kokuyor?

Bu kadar mı? Hayır. Soğuk havanın bir diğer faydası da estetik: Koku kontrolü! Sıcak hava, kokuları daha fazla yaydığı için kabin içinde istenmeyen kokular daha belirgin hale gelebilir. Jay Robert, “Soğuk hava molekülleri daha az hareket ettirdiği için kabin daha hoş kokar,” diyor.