Bölgede cilt enfeksiyonları ve hepatit hızla yayılım gösterirken kirlenmiş ve arıtılmamış suyu içmek ve bu suda banyo yapmak zorunda kalan insanlarda vaka sayıları günden güne artmaya devam ediyor. İsrail'in saldırıları altındaki Gazzeliler kirli su içmeye ve bu sularda yıkanmaya başlayınca cilt enfeksiyonları ve hepatit hızlı bir şekilde yayılım gösteriyor.
NBC News'te yer alan bir habere göre; doktorlar, 7 aylık Sobhia'nın cildindeki kabarık döküntülerin kirli sudaki bakterilerden kaynaklandığını annesine aktardı. Bölgedeki ailelere, doktorlara ve insani yardım gruplarına göre, İsrail-Hamas savaşının başlamasından birkaç ay sonra doğan bebek, Gazze'de kirli su içmek veya bu suda banyo yapmakla ilişkili rahatsızlıklara yakalanan birçok küçük çocuktan sadece biri. Yaygın sorunlar arasında hepatit ve cilt enfeksiyonları yer almakta. Sobhia'nın annesi Samar Hamoda, geçtiğimiz ay verdiği bir röportajda, ailenin Kuzey Gazze'den kaçmak zorunda kaldığını ve güneydeki Han Yunus şehrindeki tahliye bölgesinde kaldığını dile getirdi. (İsrail ordusu Cuma günü doğu Han Yunus'ta tahliye emri verdi.) Hamoda, "Buraya daha da kötü koşullarda geldik," ifadelerini kullandı. "Kalmak için temiz bir yerimiz yoktu ve çocuklarımızı yıkayabileceğimiz içilebilir su bulamadık” şeklinde konuştu. Sobhia'ya ilaç yazıldığını fakat ailesinin bunları ücretsiz verecek bir hastane veya klinik bulamadığını ve kendisinin de bu parayı karşılayamadığını belirtti. Gazze'nin su sistemi büyük ölçüde kuyulara ve tuzdan arındırma tesislerine dayanıyor, fakat bu altyapının çoğu yok edilmiş durumda. Yardım grubu Oxfam International geçen ay Gazze'nin tüm tuzdan arındırma tesislerinin ve su kuyularının yüzde 88'inin yok edildiğini veya hasar gördüğü tahmininde bulundu.
Oxfam'a göre Gazze'nin tüm atık su arıtma tesisleri ve kanalizasyon pompalarının yüzde 70'i de gitmiş durumda. Sonuç olarak, grubun tahminine göre, Gazze'deki kullanılabilir su miktarı savaş başladığından bu ya yüzde 94 oranında azaldı ve kişi başına günlük 5 litrenin altına düşmüş oldu. (Birleşmiş Milletler, acil durumlarda insanların günde en az 15 litreye ihtiyaç duyduğunu söylüyor) İsrail yetkilileri, Gazze'deki kirli sudan kaynaklanan hastalıklarla ilgili yorum talebine cevap vermedi. Fakat yardım kuruluşları ile ordu arasında bağlantı kuran İsrail hükümet organı - Topraklarda Hükümet Faaliyetlerinin Koordinasyonu veya COGAT - geçen ay X'te, atıkların temizlenmesi ve bir tuzdan arındırma tesisi için güç sağlanması da dahil olmak üzere, bölgedeki sanitasyon sorunlarını ele almak için bir ekip kurduğunu ifade etti. COGAT, "Ekip ayrıca Gazze'de sağlık koşullarını iyileştirmek için kuyuları onarmak, tuzdan arındırma tesislerini geliştirmek ve su hatlarını uzatmak gibi ek önlemleri araştırıyor" ifadelerini kullandı. İnsani yardım grupları da altyapıyı onarmaya, foseptik tanklar kurmaya ve temiz su ve klor tabletleri dağıtmaya çabaladılar, Fakat bölgeye erişimleri son derece sınırlı olduğu biliniyor. Bu sebeple bölgede yaşayanlar, sabun veya dezenfektan olmadan kanalizasyonla kirlenmiş arıtılmamış deniz suyunu içmek ve bu suda banyo yapmak zorunda bırakılmış durumda. Kâr amacı gütmeyen bir düşünce kuruluşu olan Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nin kıdemli başkan yardımcısı Steve Morrison, "Sınırı geçen tankerlerle gelen önemli miktarda güvenli ve içilebilir su akışınız yok, tuzdan arındırma çalışmalarınız çalışmıyor ve dışkı kirliliğini düşük seviyede tutacak atık su arıtma sisteminiz çalışmıyor" şeklinde ifadeler kullandı. Dışkıyla kirlenmiş yiyecek veya suyun tüketilmesi, kendiliğinden düzelebilen bir karaciğer hastalığı olan Hepatit A'ya yol açabilmektedir; fakat yetersiz beslenme ve sanitasyon, komplikasyon riskini artırabilmektedir.