Fırının kapağını açtıkça paran eridi
Yemek pişirirken kapağı açıp “bir bakayım olmuş mu” demek hepimizin alışkanlığıydı. Ama işte bu masum refleks, elektrikli fırında ciddi enerji kaybı yaratıyor. İçerdeki sıcak hava dışarı kaçıyor. Fırın ise kaybettiği ısıyı geri kazanmak için çifte enerji harcıyor. Fatura kabarıyor, farkında bile olmadan.
Her açışta %30 sıcaklık uçmuştu
İtalyan enerji devi Enel’in verilerine göre, elektrikli bir fırın 1 saatte 20–30 adet 100 watt'lık ampul kadar elektrik harcıyor. Ama sen kapağı açarsan, fırın iç ısısının %20–30’unu bir anda kaybediyor. Sonra da o ısıyı yakalamak için daha çok enerji çekiyor. Yani bir kek pişirirken, iki fatura ödemiş oluyorsun.
Kapağı açtıkça ısı değil para buharlaştı
“Kapağı sık açıyordum, kek neden pişmiyor diyordum” diyen bir kullanıcı, faturanın neden arttığını geç fark etti. Sadece bu hatayla, günlük tüketim 2-3 katına çıkabiliyor.
Bu alışkanlık yerine bunları yap
Ön ısıtmayı birleştir
Fırın zaten sıcakken, aynı sıcaklıkta pişecek yemekleri art arda yap. Hem zaman kazanırsın hem elektrik. Her pişirme öncesi tekrar ısıtma derdi biter.
Contaya dikkat et
Kapağın kenarındaki conta bozulmuşsa ısı kaçar. Her fırında olur bu. Zamanla gevşer, esner. Kontrol et, gerekiyorsa değiştir. Uzun vadede tasarruf sağlar.
Cam ve seramik kurtarıcıdır
Seramik veya cam kaplar ısıyı içeride tutar, pişirme süresi düşer. Metal kaplar ise ısıyı yansıtır. Yani fırın daha çok çalışır. Gereksiz yorgunluk.
Fırın kapağına değil saate bak
“Oldu mu?” diye kapağı açma. Fırın içi ısını kaybettikçe senin cebin eksildi. Az aç, kısa aç. İçerdekini merak ediyorsan fırın lambasını kullan. Her küçük değişiklik, ay sonunda büyük rahatlık.