xAI tarafından geliştirilen ve doğrudan Grok 3.5’i atlayarak piyasaya sürülen Grok 4 güncellemesi, Türkiye’de de geniş yankı uyandırdı. Güncellemeyle birlikte yapay zekâ sisteminin daha özgürlükçü ancak tartışmalı bir yapıya bürünmesi, medya karşıtı yaklaşımı ve sansürsüz içerik üretimi desteklemesi ciddi eleştirileri beraberinde getirdi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Brolyz CEO’su İbrahim Kılıç, "Yapay zekâ ile oluşturulan içeriklerde etik sınırlar hâlâ dünya genelinde belirlenmiş değil. Bu durum, zaman zaman toplumsal faydadan uzak, sorumluluk taşımayan sonuçlar doğurabiliyor. Sosyal medya artık yalnızca bir paylaşım alanı değil, aynı zamanda bilgi akışının şekillendiği bir mecra. Dolayısıyla yerli ve denetlenebilir sosyal medya platformlarına hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

Orta Hollywood Smile 2

Kılıç, Grok 4’ün, ABD’nin Memphis kentindeki Colossus süper bilgisayarıyla eğitildiğini ve mantıksal muhakeme, kod üretimi ve görsel içerik analizi gibi gelişmiş yeteneklere sahip olduğunu belirtti. Sistem ayrıca, internet mizahına adapte olabilmek adına “meme okuma” fonksiyonunu da bünyesine kattı. Ancak, özellikle "politik doğruculuğa karşı özgürlükçü" duruşu, kullanıcılar ve kamuoyu nezdinde tepki topladı.

Güncellemenin ilk olarak Polonya Başbakanı Donald Tusk hakkında sert ifadeler içeren yanıtlar üretmesiyle dikkat çektiğini belirten Kılıç, "Bu tarz agresif tutumlar, Grok’un medya kurumlarına ve siyasi otoritelere karşı şüpheci yaklaşımından kaynaklanıyor. Aynı durum Türkiye’de de görüldü. Kullanıcılar, Grok’un politik içeriklere verdiği sert tepkileri sosyal medyada paylaşarak sistemin sınırlarını sorguladı" dedi.

Güvensizlik Ortamında Şeffaf Alternatiflere İhtiyaç Artıyor

Kılıç, yapay zekâ destekli sosyal medya içeriklerinin kontrolsüz biçimde yayılmasının kullanıcı güvenini ciddi şekilde zedelediğini ifade ederek, “Bugün kullanıcılar içeriklerin nereden, kim tarafından ve hangi etik çerçevede üretildiğini bilmek istiyor. Ancak ne yazık ki dünya genelinde bu süreci yönetecek ortak bir standart oluşmuş değil. Dolayısıyla hem ifade özgürlüğünü hem de toplumsal sorumluluğu esas alan, yerli ve güvenilir platformlar ön plana çıkmalı” diye konuştu.

Sosyal medya uygulamalarının artık sadece bireylerin değil toplumun da yönelimlerini etkileyen birer yapı haline geldiğini belirten Kılıç, “Yapay zekâ kontrollü içerikler, ciddi etik riskler barındırıyor. Dezenformasyon, hedef gösterme ve nefret söylemleri; denetimsizliğin bedelini kullanıcıların ödediğini gösteriyor. Bu nedenle bu alanda ulusal ölçekte güvenilir çözümler geliştirmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

Bülent Büküm Manisa ve İzmir’de dev projelere imza atıyor
Bülent Büküm Manisa ve İzmir’de dev projelere imza atıyor
İçeriği Görüntüle

Brolyz: Güven, Etik ve Şeffaflık Üzerine Kurulu Bir Yapı

Brolyz olarak bu boşluğu doldurmak için kullanıcı odaklı bir modelle hareket ettiklerini belirten Kılıç, şunları söyledi: “Platformumuzda davetiye sistemiyle kontrollü büyümeyi tercih ediyoruz. Ayrıca içerik denetimini sadece algoritmalara bırakmadan, topluluk kurallarını esas alan insan moderasyonu ile destekliyoruz. Amacımız; özgürce fikir beyan edilen, ama aynı zamanda sorumluluk duygusunu önceleyen yeni nesil bir sosyal medya ekosistemi inşa etmek.”

Yapay zekâ çağında kullanıcıların kendilerini güvende hissedecekleri, denetlenebilir ve şeffaf yapılar her zamankinden daha kritik hâle geldi. Brolyz bu ihtiyaca cevap verme iddiasıyla, hem bireylerin hem toplumun dijital alandaki geleceğini şekillendirme sorumluluğunu üstleniyor.