26 Haziran - 6 Temmuz tarihleri arasında Bafra Asırlık Büyük Park’ta gerçekleşen Ulusal Gastronomi Festivali, sadece lezzetleriyle değil, aynı zamanda manevi yönüyle, dostluklarıyla ve unutulmaz anlarıyla hafızalara kazındı. Festival boyunca hem yürekleri ısıtan sahne performansları hem de kalpleri derinleştiren buluşmalar yaşandı.
Ankaralı Burak, 29 Haziran’daki sahne performansıyla adeta geceleri ateşe verdi! Şarkılarıyla parkı inletirken, halkla kurduğu samimi diyalog büyük alkış aldı.
Sarı Hakan, “Her gün şarkıların efendisi” unvanını yine sahnede taçlandırdı.
Duygu Meltem Yalçınkaya ise güçlü sesiyle duygusal anlar yaşattı.
Ve renkli karakteriyle öne çıkan İzabel Fevzi, 27 Haziran gecesine eğlence kattı.
Ama festivalin öne çıkan bir başka boyutu daha vardı: Celil Kaplanoğlu... İstanbul’daki spritüel rehberliğiyle tanınan Celil Bey, bu kez memleketi Samsun Bafra’da, aile ve dost ortamında festival ruhuna farklı bir derinlik kattı. Onun rehberliğinde gerçekleştirilen sohbetler, karşılıklı içsel paylaşımlar ve maneviyat temelli buluşmalar, festivali sadece eğlence değil, ruhsal bir deneyim haline getirdi.
Festivalin en anlamlı anlarından biri ise hep birlikte gerçekleştirilen kabir ziyareti oldu. Vefa duygusunun, bağlılığın ve dua ile hatırlamanın en güzel hali bu ziyarette yaşandı. Festival sadece neşeye değil, saygıya ve hatırlamaya da sahne oldu.
Isabella, Fevzi Kaan ve ailesiyle birlikte Bafra’da bulunarak bu özel atmosferi paylaştı. Onların birlikteliği, Celil Kaplanoğlu’nun yön verdiği iç huzur ve saygı çerçevesinde bambaşka bir anlam kazandı. Aile, sanat, müzik ve maneviyat aynı sofrada buluştu.
Yöresel tatların ve Anadolu’nun eşsiz kültürel mirasının sergilendiği festival, bu yıl sadece bir etkinlik değil, adeta bir hayat molası oldu. Şimdi herkesin dilinde aynı cümle var:
"Bu festival bir daha yaşanmalı!"
Takipte kalın. Çünkü bu ruh, bu birliktelik sadece Bafra’ya değil, Türkiye’ye yayılıyor.