Üsküdar Bilim Merkezinde bugün başlayan Uluslararası Bilişim ve Teknoloji Hukuku Sempozyumu, 3-4-5 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek. 3 gün sürecek sempozyumda bilişimin anayasa ve idare hukukundaki yansımaları, dijital çağda elektronik haberleşme, bilişimin şirketler hukukundaki yansımaları, bilişimin sözleşmeler hukukundaki yansımaları ve benzeri çeşitli konular ele alınacak. Bilişim Ve Teknoloji Hukuku Derneği ile İstanbul Medeniyet Üniversitesi ortaklığı ile düzenlenen Uluslararası Bilişim ve Teknoloji Hukuku Sempozyumu bugün Üsküdar Bilim Merkezi’nde başladı. Sempozyumda, Türkiye’nin farklı şehirlerinden toplam 18 farklı üniversiteden akademisyenler sunum yapacak. Sempozyum bu anlamda Bilişim Hukukunun tartışıldığı büyük ve geniş katılımlı sempozyum niteliği taşıyor. Sempozyum, alanında önde gelen akademisyenler, hukukçular ve avukatlar ile bilişim ve teknoloji sektörü temsilcilerini bir araya getirerek, bilişim ve teknoloji hukuku alanındaki yenilikler, gelişmeler, sorunlar ve çözüm önerilerinin tartışıldığı akademik bir zemin oluşturacak. Üç gün sürecek olan sempozyumda; bilişimin anayasa ve idare hukukundaki yansımaları, dijital çağda elektronik haberleşme, bilişimin şirketler hukukundaki yansımaları, bilişimin sözleşmeler hukukundaki yansımaları, sosyal medya, bilişimin ceza hukukundaki yansımaları, yapay zeka kuramı, yapay zeka ve sorumluluk, e-spor, veri hukuku, bilişimin vergi hukukundaki yansımaları, bilişimin fikrî mülkiyet hukukuna yansımaları ve bilişimin yargılama hukukuna yansımaları olmak üzere toplam 14 farklı başlıkta ele alınacak. Sempozyum oturum başkanı Dr. Öğr. Üyesi Şerafettin Ekici, "Bilişim ve Teknoloji Hukuku Sempozyumu, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ile Bilişim ve Teknoloji Hukuku Derneği iş birliği ile düzenlenen uluslararası bir sempozyum olarak düzenlendi. Alanında ilk ve Türkiye de bu genişlikte tek sempozyum olarak düzenlendi. Gerçekten beklentimizin çok daha üzerinde ciddi bir teveccüh gördü ve çok ciddi katılımcılar katıldı. Sempozyumumuza 13 farklı üniversiteden 70’in üzerinde akademisyen katılıyor. Tebliğ sunacaklar. Aynı zamanda sektörden, sivil toplum örgütlerinden ve barolardan ciddi bir katılım var. Böyle güzel bir sempozyumu gerçekleştirdiğimiz için gerçekten çok mutluyuz. İnşallah bilişim hukukunun geleceğinde bu sempozyumda atılacak adımlar ciddi bir yer edinerek, bilişim hukukunun ülkemize doğru şekilde yerleşmesine faydası olacaktır. Sempozyumumuz, bahsettiğim üzere bilişim ve teknoloji hukukunun gelişmesi yönünde önemli adımlardan bir tanesi. Bilişim ve teknoloji hukuku, hukukta yeni gelişen alanlardan bir tanesi ki bir taraftan da borçlar hukuku kanunu, medeni kanun, kişisel veriler, kişiler hukuku gibi özel hukuk alanlarına değinirken, diğer taraftan bilişim suçları, vergilendirme, dijital anayasacılık gibi kamu hukuku alanlarına da değiniyor ve bu haliyle biz artık interdisipliner bir alan olarak kabul ediyoruz. Hayatın her alanına dokunan bir alan bilişim hukuku. Yani bilim dallarının buluşma noktasında. Bu anlamda, İstanbul Medeniyet Üniversitesi de öncü kurumlardan bir tanesi. Bünyesinde bilişim ve teknoloji hukuku ana bilim dalını açan, bilişim ve teknoloji hukuku alanında yüksek lisans programlarını açan ilk devlet üniversitesi. Bilişim ve teknoloji hukuku derneği ile birlikte bu programı düzenlediği için onlara da ayrıca teşekkür ediyoruz. Bilişim ve teknoloji hukuku derneği, kuruluşundan bu güne kadar bu alanda faaliyet gösteren çok önemli bir dernek oldu. Herkesin buluşma noktası oldu. Sadece hukukçular değil, mühendislerimizin de olduğu bir dernek. Telekomünikasyon mühendisleri, elektronik mühendisleri gibi bir çok mühendislik dalından da üyelerimiz var. Gelişerek büyümeyi ümit ediyoruz. Ayrıca sempozyumumuza sponsor olan önemli sponsorlarımıza da teşekkür ediyoruz. Herkesin işbirliği ile güzel bir sempozyum oldu" diye konuştu. Katılımcı Prof. Dr. Şaban Kayıhan, "Sempozyum hakkında, bunun geri planına baktığımız zaman sürekli her yerde yazılan ve konuşulan bir şey var sanayi 4.0 dijital devrim diye. Özellikle bu sanayi 4.0 demiş olduğumuz bu vaka, bu olgu, her alanda olduğu gibi hiç şüphesiz hukuku da yakından etkiliyor. Hukukun temel amacı olan, bizim toplumun, insanların ve kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak için yeni kurallar getirmesi gerekiyor devletin. Devleti de ister istemez buna yönlendiriyor" dedi.