Irkçı siyasetçi Rasmus Paludan'ın Kuran-ı Kerim'e saldırısının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İsveç yönetimine tepki gösterdi. Erdoğan'ın "NATO'ya üyelik başvuruları konusunda, artık bizden herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır" açıklamasının ardında önemli bir gelişme yaşandı. BİR SONRAKİ TOPLANTI ŞUBAT AYINDA YAPILACAKTI Türkiye, Finlandiya ve İsveç tarafından NATO Madrid Zirvesi'nde 28 Haziran 2022 tarihinde imzalanan Üçlü Muhtıra çerçevesinde Daimi Ortak Mekanizması kurulmuştu. İsveç ve Finlandiya ile düzenlenen NATO'ya katılım için üçlü mekanizma toplantıları, süresiz şekilde iptal edildi. Bir sonraki toplantı Şubat ayında Brüksel'de yapılacaktı. NE OLDU? 21 Ocak Cumartesi günü Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Danimarkalı ırkçı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan Kur'an-ı Kerim yaktı. Paludan'ın skandal harekete sonrası Türkiye ve İslam dünyası ayağa kalktı. Dışişleri Bakanlığı, skandal olaya tepki göstererek "Ülkemizin tüm uyarılarına rağmen, İsveç'te kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'e karşı yapılan aşağılık saldırıyı en güçlü şekilde lanetliyoruz. Müslümanları hedef gösteren ve kutsal değerlerimize hakaret eden bu İslam düşmanı provokatif eyleme ifade özgürlüğü adı altında izin verilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Çünkü bu bir nefret suçudur" ifadelerini kullandı. AYNI GÜNDE İKİNCİ SKANDAL Aynı gün yine İsveç'te terör örgütü PKK/YPG destekçileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'yi hedef alan gösteri düzenledi. PKK/YPG destekçileri, Erdoğan'ın yüzüne benzetilen bir kuklanın başını ipte sallandırdı. Bu skandala Türkiye'den çok sert tepki geldi. Dışişleri tarafından yapılan açıklamada, "Bu defa şehir merkezinde PKK terör örgütü iltisaklı gruplarca ülkemiz karşıtı propaganda eylemi gerçekleştirilmesine müsaade edilmesini en güçlü şekilde kınıyoruz." ifadeleri kullanıldı. ERDOĞAN NE DEDİ? 23 Ocak'ta yaptığı konuşmada Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu sapkınlığı teşvik edenler, göz yumanlar hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir. Senin güvenlik güçlerin, polisinin koruması altında bu ihaneti, namussuzluğu, alçaklığı, adiliği yapacak, onların korumasıyla biz Müslümanlara ne yaptık diyecekler. Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya başvuru konusunda artık bizde herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır. Terör örgütlerinde caddelerinizde, sokaklarınızda cirit attıracaksınız ondan sonra bizden NATO'ya girmesi için destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey. Madem bu kadar seviyorsunuz, koruyorsunuz, öyleyse ülkelerinin savunmalarını emanet etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum. Biz bir şeyi söyleyince dürüst söyleriz, birileri bize namussuzluk yaptığında haddine bildiririz. İsveç yönetimi hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız önce Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Bu saygıyı göstermiyorsanız kusura bakmayın bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz." diye konuştu.