GENEL

Türkiye de Bir Devrin Sonu Terör Örgütü PKK

Türkiye de Bir Devrin Sonu Terör Örgütü PKK

Abone Ol

1980’lerin başından itibaren terör örgütünün Kuruculuğunu Abdullah Öcalan ve yakın arkadaşı olan Türk hava kurumu emeklisi Pilot Necati kod adlı ağrı Nüfuslu Necati Kaya ile istişareler sonucu kurmuştur daha sonra yolları ayrılmış pilot necatı rahmetli olması ile tamamen kendi bünyesi ve ekibi Öcalan daha baskın ve acımasız bir yönetim ve sözlü değil fiziki eylem ile Türkiye Cumhuriyetinin Askerine, polisine ve Vatandaşına Savaş Açmak sureti ile karşı karşıya gelmiştir. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde faaliyet göstermeye başlamış, etnik temelli söylemlerle gençleri kandırarak silahlı mücadeleye yönlendirmiştir. Bu süreçte başta Mehmetçiğimiz, Polisimiz, Jandarmamız, Masum insanlarımız toplamda bugüne kadar 40 bin Şehidimiz vardır .binlerce köy boşaltılmış, milyonlarca vatandaş göç etmek zorunda kalmıştır. Terörün gölgesinde geçen yıllar, sadece can kaybı ve maddi zararlarla değil; aynı zamanda kardeşlik duygularının zedelenmesi, toplumsal kutuplaşma ve bölgesel kalkınmanın gerilemesi gibi ağır sonuçlar doğurmuştur. Sözde Kürt Halkının savunuculuğu Ve Haklarının Korumak olan PKK , İnsanlara Ve Bölge Halkına Yaptığı Zulm ve Baskı ile Bölge Halkını Bastırmış Ve İstediğini Kanunsuz Bir Şekilde Yaptırmıştır 1984’te ilk silahlı eylemini gerçekleştirdiğinden bu yana on binlerce kişinin yaşamını yitirdiği bir çatışma ortamı doğmuştur. 1990’larda artan şiddet, 1999’da Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla yeni bir boyut kazanmış, PKK Türkiye içindeki eylemlerini geçici olarak durdurmuştur. Yeni boyut Örgütün silahlı gücünü kullanma ve dönem dönem Terörist başı öcalanın TÜRKİYENİN etkin yıllarda mektup ve seslenmesi ile örgütü durdurma silah bırakma ama bunlarda örgüt içi dengeler yönünden hiç bir zaman kesin kalıcı sonuç etki etmemiştir.devletimiz Bu sürece tamamen dur demek süreti ile yeni bir açılım başlatılmıştır bu açılım ise çözüm süreci açılımıdır lakin bu devletin değil Hükümetin Projesi olduğu için sürecin kötü gidişinden Rahatsız oldan Devletin bir takım Aklı ile Haraket eden yapıları bu süreci sonlandırmıştır . Bu Süreci Başta Milli İstihbarat Teşkilatı ( MİT ) İmralı ile Görüşmüş ve heyetler arası görüşme yapılmıştır. Ardından 2013 Nevruz Kutlamaları mitinglerinde ÖCALANIN mektupları okutulmuştur . Burada Silahlar sussun, fikirler konuşsun diyerek parti kurma aklında kurmuş ve bunuda başarmıştır Türkiye’de sırası ile BDP,HDP, DEM PARTİLERİ Kurulmuştur. Ardından Dönemin Hükümeti Tarafından Dolmabahçe Mutabakatı Süreci gelişti bu süreç 2 Polisimizin Şehit edilmesi ile rafa kalkmış 2024 e Kadar Cumhurbaşkanımız SN Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki Türkiye Gerek TSK, EMNİYET , MİT kesin talimatlar ile Terörü Pkk yı bitirme konusunda büyük adımlar maddi manevi ideoloji Olarak Bu kararlı mücadelenin ardından örgüt tamamen iyice çökmüş adete kaynak ve insan gücünden de mahrum kalmıştır. Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçelinin Aniden Terör Ve Apo ile ilgili Tarihi Açıklaması ardından Mit Tekrar Öcalan ile görüşüp Bu süreci Pazarlıksız Tamamen bitirme yönünde kararlı keskin ve net bir adım atınca Öcalan da tarihi büyük bir açıklamada ile mektubunda belirttiği en önemli cümle olan dönem ne bizi Oluşturan Taraf olan Kominizm nede şuan fikri olarak var nede ideoloji bu sebeble örgütün Feshi en iyi gibi bir mivvalde gerçekçi bir açıklama ile örgütün tamamen Fesh ve Türkiyenin dışına çıkma ve Silah bırakma çağrısı yapmıştır , çağrıya hızlı bir şekilde reaksiyon veren örgüt silah bırakmış ve aniden unutulur hale gelmiştir. Bu süreçte parti Hdp nin rolünüde unutmamak gerek yıllarca BU örgütün savunuculuğunu yapan Türkiye partisi olduğu halde ülkesini AHIM e dış ülkelere şikayet eden, Türkiye’nin yıllarca mücadele ettiği terör örgütü PKK savunuculuğu yapan ve milletin kürsüsünden millete ve ülkeye PKK savunan bir parti olmuş halkı ve ülkeyi yıllarca geren Hdp bu süreçte sessiz kalmış süreci sadece Cumhurbaşkanımız VE Mit devam ettirmiş olması ayrı stretejidir. Bu süreci Baltalama potensiyeli olan Siyasstçilerin Bu süreçte devlet aklı tarafından cezaevi sürecinin gözüktüğü aşikardır bu süreç Selahattin Demirtaş , Ekrem İmamoğlu, Ümit Özdağ Dışarıda iken Halkı gerici açıklamalar yapmak sureti iletam bu sürece yakın zamanlarda gözaltına alınmasını çok Doğru ve

ÖRGÜTÜN SURİYEDEKİ YÜZÜ PYD- YPG

PYD tam adı ile Demokratik Birlik Partisi, 2003 yılında Kürtler tarafından Suriye'nin kuzeyinde kurulmuş bir siyasi partidir. Günümüzde hâlâ faaliyet göstermektedir. Partinin eş başkanlık görevini Haziran 2022'den beri Salih Müslim ve Asya Abdullah yürütmektedir. Askerî kolu YPG'dir. Pkk sadece Türkiyede deil aktif bir şekilde Suriyede de faal bir şekilde yapılanmıştır. Abdullah Öcalan, Şubat 2002'de PKK yönetiminden, Suriye'de 'Suriye Kürtlerinin Birlik Partisi' kurulmasını istemiştir. Öcalan'ın talimatı Suriye'de PYD adı altında örgütlenmeye gidilmesinin ilk adımını oluşturmuştur. YPG Suriye’nin kuzeyi Türkiye-Suriye sınırını ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin kontrolünde olan bölgelerle Rabia-Sincar üzerinden Irak-Suriye sınır hattını oluşturması nedeniyle jeopolitik açıdan önemlidir. Aynı zamanda Kürtlerin yoğunluklu olarak yaşadığı, özellikle Kuzeydoğu Suriye’de önemli petrol yatakları da bulunmaktadır. Suriyeli Kürtler yaşadıkları coğrafi bölgenin öneminin yanı sıra etnik açıdan da Suriye’deki en büyük azınlığı oluşturmaları ve hak talepleri nedeni ile Esed rejimi tarafından tehdit olarak görülmüş ve özel takibe alınmışlardır. Bu bağlamda rejim ve PKK arasında bir birlikte yaşama formu kurulmuş, PKK’nın Türkiye’ye karşı desteklenmesine karşılık PKK’nın da yardımı ile Suriye Kürtleri rejim için tehdit olmaktan çıkarılmaya çalışılmıştır. Kürt halkının belli bir kısmı bu bağlamda Öcalanı bağrına basmış ve ROL Kurtarıcı olarak görmüştür. Çünkü Dünyada 40 milyon nüfusa sahip olup devleti olmayan tek etnik millet kürt milletidir. YPG PKK-PYD ilişkisini gün yüzüne çıkarmak için yeterli sayılmaktadır. Ancak PKK/KCK, Suriye’deki kolu olan PYD üzerindeki mutlak kontrolünü farklı isimlerle de devam ettirmiştir. Yapılan araştırmalara göre birçok PKK/KCK üyesi isimler, özellikle Suriye krizinin başlamasının ardından ya PYD saflarına kaydırılmış veya KCK tarafından PYD’nin silahlı faaliyetlerini yürütmeleri için görevlendirilmiştir. Bu bağlamda KÜRT AÇILIMI VE ÇÖZÜM süreci Hem oy potansiyeli olan HDP hem Örgütün güçlenmesi vesilesi ile örgütün çözüm sürecini bozması ile sonuçlanmıştır bir sonuç ve kanım ise bu projenin Devletin değil hükümetin sadece kendi isteği ile yürütülmesine izin veren Devlet Sürecin gidişatını sezmiş verilen tavizlerin tuzağa kaosa sürükleniceğini fark edince Devlet sürecin bozulmaasına zemin hazırlamıştır şuanki terörsüz türkiye modelinin sonuç vermesindeki asıl mesele Hem örgütün İdeolojik desteği Bulamaması Kominizm,Libarelizm , Sosyalizime evrilen örgütün düşünce mekanizması 1999 dan sonra bu küresel düşüncelere evrilmiş Devletimizin Kararlı süreci Hem Afrin,Zeytindalı,Kalkan Hareketi gibi Dünyada ve ülkemizde ses getiren operasyonlardan sonra Suriyedeki gücünü de kaybeden örgüt bu süreci kabul etmek zorunda kalmıştır çünkü Öcalanın Mektubunda Bizzatı Kendi Söylemleri ile :sosyalist mücadele perspektifine göre örgütlenmişti. Programı, stratejisi, taktiği vb. reel sosyalist ilkeler üzerinden şekillenmişti. Bu anlamda PKK 90’larla birlikte ideolojik bunalıma girdi. Fakat bu bunalıma rağmen sosyalizm tandanslı ulusal kurtuluşçu damarı üzerinden ayakta kaldı. Hareketimizin yeni ve gelişmekte olması ile ulusal kurtuluşa duyulan ihtiyaç ve motivasyon onu ayakta tuttu. Bu doğrultuda devam ettik, ettirdik.: Öcalanın bu bağlamda kurulduğu günden itibaren Dünyadaki küresel faaliyetler ve küresel düşünce akımlarına kapılıp destek aldığı kesinleşmiştir hatta 2000 yıllarında KENDİME MUATTAP Arıyorum kitabını yazarak Hem devletten hem farklı ülkelerden kendine muattap arayan Öcalan Kendine istediği desteği Amerika ve ingilteden görmüş Siyaset açısından da hep kendilerine aşılanan ideolojiler üzerinden siyaset yapmıştır bunun yansımaları hem örgütte hem de siyasi uzantı olan HDP de görülmektredir ilk Kürt partisinin kurulması Yapılan Siyaset sosyalizm olmuş süreç HDP ye gelince Komizm ve Demoktatikleşmeye kadar varmıştır bu bağlamda Parti her isim değiştirdiğinde Yeni Destek bulduğu ideolojiden etkilenmiş ve onun siyasetini yapmıştır. Son Süreçte DEM Devletinin yanında olmuş Demokrasi ve Anlaşma Yolu ile Pazarlıksız Örgütün Fesh için Çok önemli ve güçlü bir mücadele vererek bu sürecin bitmesi ve Suriyedeki Yapılarında teslim olması ve feshi için mücadelesini esirgememiş yakın zamanda gidilecek mütabakatta bunun konuşulması yakındır. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin yakın zamanda yaptığı açıklamada ise Gerekirse Kurucu Önder Öcalan YPG PYD ye Mektup göndersin Suriyedeki faal olan örgüt de silahı bıraksın diyerek örgütü tamamen bitirme noktasında kararlı adımları sürmektedir. Suriyede yeni kurulan oyunda dengelerin değişmesi ve Esad Rejiminin devrilmesi ile AHMET EL Şara başa geçmiş Ypg Pyd Yapılanmasınındaki rahatsızlığı Cumhurbaşkanımz Recep Tayyip Erdoğana belirtmiş kendiside süreci Mit Başkanı Kalın ile devam ettirmiştir .

,

Parti li süreç ve Abdullah Öcalanın Rolü

Bdp, Bağımsız, Bağımsız Aday, HDP GİBİ SÜREÇLERLE EVRİLEN parti son olarak Dem gibi isimlere evrilmiş bu süreçte genellikle bağımsız adaylarla devam eden süreçte Öcalanın çözüm sürecinde bağımsız adaylarla devam edilmesini dinlemeyen DEMİRTAŞ süreci parti ile devam ettirmiş Hdp yüzde 13,15 oy alarak meclise 79 vekil göndererek TÜRKİYENİN 3. Partisi olmuştur bu süreçten itibaren Selahattin Demirtaş ve ekibi Bu vekiller ve belediyeleri ile yıllarca Ezilmiş ve yatırım yapılmayan bölgede söz sahibi iken bu gücünü devlete düşmanlık Ve Milleti Tehdit ile devam ettirmiş Ve Ülkenin hükümetini tehdit eder hale gelmiş Kazandığı illerde de hizmet yapılmayan Kasaların VE Belediye Bütçelerinin çoğunun Örgüte Aktarıldığı Başkan Vekillerinin Biz Gücümüzü YPG , PKK dan alıyoruz diyerek Türkiye Cumhuriyetini Devletini kâle alınmayan siyaset yolu izlemiş parti kendi sonunu hazırlamıştır . Oysaki ilk olarak HDP Yani Kürt partisi Çözüm süreci Sürecinde Öcalanın Silahlar sussun, fikirler konuşsun Sloganı ile kurılmuştur. Öcalan, seçimleri hem devlete karşı bir demokratik baskı unsuru hem de Kürt hareketini meşrulaştırma fırsatıolarak görüyordu. Şöyle düşünüyordu:

* Eğer HDP güçlü çıkarsa → “Devlet, masayı terk edemez.”

* Eğer HDP başarısız olursa → “Süreç zayıflar, silahlı mücadeleye gerekçeler artar.”

* Türkiye’de MECLİSTE TEMSİL MAKAMI

* MECLİSTE SÖZ HAKKı

Özetle Parti kurulduktan sonra Öcalan alıntılan oyun büyüklüğü ile Demoratik süreci ve Diplomatik sürece daha çok önem vermiş silahlı mücadeleyi 2. Plana itmiş Buda zaman zaman Dağ Kadrosu ile arasının açılmasına ve Kırılmaya sebeb olmuştur.bu temel de adete 3 soru ile karşı karşıya kalan Apo bu sorularla birlikte beraber iyice zayıflamış ve örgütün şuanki bitiş ve durdurma sürecine girmiştir

Devlet diyordu ki: “Ya siyaset, ya terör.”

Kandil diyordu ki: “Masaya oturuyorsan biz de hazırız ama önce somut adım göster.”

Oysaki devlet Siyasi olarak hiç bir engel çıkarmamıştır siyasi olarak oy olarak gayet iyi durumda olan HDP, terör örgütü PKK arasına mesafe koyması bölge halkı ile Samimi Ortam istiyen devlet bu süreçte zaman zaman bu süreçte Hdp yi alttan almış arasına mesafe koyması halinde bu partinin Varlığından rahatsız olmadıklarını savunmuştur . Ancak Hdp arasına mesafe koymadığı gibi doğu Anadolu’da yaptığı mitinglerde eş genel başkanının Biz Arkamızı YPG ve Pyd ye yaslıyoruz bunda bir sorun görmüyoruz bir başka açıklamasında Pkk Rojovaya girecek Türk devletide Mal gibi bakacak diyerek ülkeyi ve kendisini haklı bulmuş ve silahlı Mücadeleyi destekliyoruz diyerek arasına mesafe koymaktan çok uzak bir süreç ve siyaset gerçekleştirmiştir adeta devlete kafa tutmuş ve iyice devleti karşısına almış ve her zaman süreci germiştir PEKİ bu. Süreç DEMİRTAŞ dışarıdayken ilerletilebilirmiydi bu soru kesinlikle hayır diyorum çünkü Demirtaş Daha Çok devletin yanında olmaktansa Her geçen gün Konuşmalarında Devleti Ve Cumhurbaşkanımızın SN Recep Tayyip Erdoğan’nın Can güvenliği ve TÜRKİYENİN Güvenliğini Tehdit eden konuşmalarda ve Örgütün silahlı mücadelesinin haklı olduğunu savunmaktan kaçmamış ve Sempatik bir konuşma tarzı ile kendini de partide Genel Başkanlığı iyice sorgulanamaz hale gelmiş Bu süreçte Öcalanın ve Dağ Kadrosunun önüne Geçince Bu sürecte Öcalan Hemen Harakete geçmiş Devletin yanında yer alarak süreci Kendileri üzerinden Devam ettirmek istemesi sureti ile muhatabı tekrar kendilerine çevirmek sureti ile somut adımlar atmıştır. Bu süreçte Demirtaş sert ve Tehdiktar dili ile Büyük bir Potansiyel iken Kendi sonunu Hazırlamıştır, Fakat kendisi de Yakın zaman içinde MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ TARAFINDAN Tahliyesinin önü açılacaktır . Ama bu son Süreçte Parti Devletin Yanında Durmuş ve TÜRKİYE PARTİSİ OLMAK YOLUNDA EMİN ADIMLAR ATMIŞTIR.

Şuan Mecliste MİLLİ DAYANIŞMA ,Kardeşlik, Demokrasi Komisyonu ile Bu süreç devam ettirilmektedir Ve Kesin bir sonuç ile neticelendirilecektir. Terörsüz Türkiye , Ayağındaki Paslı zincirleri kıran Muktedir Türkiyedir , Türkiye bağımsızlık ve huzur içinde yaşamaya ilalebet devam edecektir.Bu süreç En büyük Destekçisi başta Eskimez MTTB Lİ CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN, Mit Başkanımız İbrahim Kalın , TBMM Başkanımız Numan KURTULMUŞU , Sırrı Süreyya Önderi , DEM PARTİ HEYETİNİ Ve Abdullah Öcalanın çok büyük emekleri olduğunu düşünüyorum Bu sürecin bitmesini. TÜRKİYENİN Hayrına yorumluyorum. Sizleri Sevgi SAYGI VE MUHABBETLE SELAMLLIYORUM. 2028 yılında Yüce Türk Milletinin Ve Türkiyenin bir dönem daha Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğana ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliye İhtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Samet Burak Aşçı

Milli Türk Talebe Birliği ( MTTB ) İstanbul İl Başkan Yardımcısı