Troya Kazıları’nın 150’nci yıl dönümünde yapılan çalışmalar kapsamında ‘Aşağı Kent’ olarak belirtilen bölgede zemin mozaiği bulundu. Buluntunun iyi korunduğuna dikkat çeken Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, “Neredeyse bin 500 yıllık çok kaliteli bir mozaik yapısı bulundu. Bunun öncesinde de bu tip buluntular vardı fakat bu kadar kentin dışında ve sınırında bu kaliteli yapıların bulunması o dönemdeki Troya’nın önemini bizlere bir kez daha gösterdi” dedi. Çanakkale’nin merkeze bağlı Tevfikiye köyünde bulunan Troya Ören Yeri’ndeki kazı çalışmalarında önemli bir zemin mozaiği bulundu. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Troya Antik Kenti’nin güney kısmında yapılan kazı çalışmalarında Helenistik ve Roma dönemlerine ait bir yapının zeminindeki mozaik yapı gün yüzüne çıkarıldı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, “Troya Resmi Kazıları’nın 150’nci yılında eski dönem çalışmalarında hem yayın hem de kazı çalışmalarında daha fazla yoğunlaştık. Son kazılarda daha çok Troya’da bizim kale yerleşmesi dediğimiz, yani ziyaretçilerin ziyaret ettiklerinde gördükleri ve genellikle tarih öncesi, Tunç Çağı dediğimiz, Troya Savaşı ile ilgilendirilen duvarlar bölgesinde çalıştık” dedi. “Bin 500 yıllık çok kaliteli bir mozaik yapısı bulundu” Helenistik ve Roma Dönemi’nde yer alan Aşağı Kent’teki kazılara da değinen Başkan Aslan, “Helenistik ve Roma Dönemi’nde, Troya Kalesi’nin güneyine doğru yaklaşık 500-600 metre aşağısına kadar ilerleyen bir Aşağı Kent var. Bu Aşağı Kent’in çevresinin surlarla çevreli olduğunu biliyoruz. Özellikle bu sene Çanakkale Arkeoloji Müzeleri’nin Kurtarma Kazıları kapsamında da Aşağı Kent’te bir çalışma gerçekleştirildi. Bu çalışmalarda da belki dönüm noktası olarak da tanımlayabileceğimiz; Geç Roma- Erken Bizans tarih dediğimiz yani neredeyse bin 500 yıllık çok kaliteli bir mozaik yapısı bulundu. Bunun öncesinde de bu tip buluntular vardı fakat bu kadar kentin dışında ve sınırında bu kaliteli yapıların bulunması o dönemdeki Troya’nın önemini bizlere bir kez daha gösterdi. Aynı zamanda ilerleyen yıllardaki çalışmalarımız Aşağı Kent’te yoğunlaşacak ve ziyaretçilerin Helenistik Roma Dönemi’ndeki villa ve mozaik yapıları gibi bu tür buluntuları da görme şansına sahip olacaklar” diye konuştu. “Troya Müzesi ile Ören Yeri arasında bir noktada ortaya çıktı” Zemin mozaiğinin Troya Müzesi ile Ören Yeri arasında bir noktada ortaya çıktığını ifade eden Aslan, “Aslında mozaikli yapılar daha eski dönem kazılarından itibaren özellikle 1930’lu yıllardaki kazılardan biliniyor. Fakat, bu sene Çanakkale Arkeoloji Müzeleri’nin bizim Kazı Başkanlığı’nın bilimsel danışmalığımızla yapılan Kurtarma Kazıları’nda Aşağı Kent olarak tanımladığımız yerde yani Troya Müzesi ile Ören Yeri arasında bir noktada mozaik buluntuları yer aldı. Biz çok heyecanlandık. Çok iyi korunmuş, kaliteli bir buluntu ve bu yapının da ileri yıllardaki kazıların devam ettirilerek daha geniş alanlarda ortaya çıkmasını ve ziyaretçilere gösterilmesini amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.