Beyoğlu’nda gittiği bir gece kulübünde tartıştığı güvenlik görevlisinin parmağını kopardığı gerekçesiyle 4,5 yıla kadar hapsi istenen Kazakistan uyruklu Uluossyn Malgazhdarova, ilk duruşmada tahliye edildi. Duruşmada beyanda bulunan müşteki güvenlik görevlisi, “Telefonumun ışığı ile parmağımın kopan parçasını aradım” dedi.

İstanbul Beyoğlu’nda iki arkadaşıyla birlikte gittiği gece kulübünde çıkan tartışmada güvenlik görevlisi Cumhur Cengiz’in parmağını ısırarak koparan tutuklu sanık Uluossyn Malgazhdarova, 4,5 yıla kadar hapis talebiyle hakim karşısına çıktı. İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık Uluossyn Malgazhdarova, müşteki Cumhur Cengiz ve sanık avukatı hazır bulundu. Duruşmada, Kazakistan Başkonsolosluğu yetkilileri ise izleyici olarak yer aldı.

Tutuklu sanık Uluossyn Malgazhdarova, duruşmaya korona virüs tedbirler kapsamında beyaz tulum ile getirildi. Sanık, kimlik tespitinde evli ve iki çocuk sahibi olduğunu söyledi.

“Saçımdan tutup darp ettiler”

Duruşma tercüman aracılığıyla savunma yapan tutuklu sanık Uluossyn Malgazhdarova, “Biz olay tarihinde, kulüpte 3 arkadaş oturuyorduk. Daha sonra müşteki Cumhur Cengiz masamıza geldi. Telefon numaramızı sordu. Kendisine, ‘yanlış yere geldiniz’ dedim. Sonra dışarı çıktım. Kulübün dışarıdan fotoğrafını çektim. Sonra lavaboya gidip oradan çıktım. Kulüp girişinde kapıda başka bir güvenlik görevlisi duruyordu. Şahıs kumral bir şahıstı, bir şey söylemeden itekledi. Sonra esmer kısa boylu bir adam saçımdan tuttu, yere itekledi. Esmer olan adam yere düştüğümde düşen çantamdan dökülen telefonumu, kimliğimi ve paramı aldı. Telefonumu ayağıyla kırdı. Ayağa kalktığımda neden beni darp ettiğini sordum. Sonra kıvırcık beyaz saçlı bir adam geldi. Yakamdan tuttu ve yüzüme tükürerek yüzüme tokat attı. Sonra bir başka uzun saçlı erkek şahıs geldi. Şahıs küfür etmeye başladı. Darp etmeye başladı beni. Bu esnada kim olduğunu görmediğim birisi bunu dışarı atın, nereye gidecekse gitsin nereye şikayet etmek istiyorsa gitsin yapsın dedi. Bu esnada beni darp etmeye devam ediyorlardı. Dizlerimin üstünde duruyordum. Saçımdan tutarak darp etmeye devam ediyor, tekmeliyorlardı” ifadelerini kullandı.

“Bilinçli olarak parmağını ısırmadım”

Kendisinin bağırdığını söyleyen sanık, “Birisi ağzımın kenarlarından tutarak ağzımı açmaya çalışıp beni ayağa kaldırmaya çalıştı. Bu esnada sağ ayağıma da bir tekme geldi. Kafam aşağıya dönük olduğu için şahsı göremedim. Tekrar yere düştüm, tekmelenirken kendimi kaybetmiştim, tekrar kendime geldim. Bu esnada beni bırakmışlar. Kendime geldiğimde, parmak kopmuş diye sesler duymaya başladım. Ben de yanımdaki arkadaşıma yalan söylüyorlar dedim. Daha sonra müştekiye benzeyen bir adam geldi. Şahıs bana tekme attı ve kendimden geçtim bayıldım. Kaç kere vursan da eşyalarımı almadan gitmeyeceğim dedim. Orada bir sürü erkek vardı kimse yardımcı olmadı, küfür ederek ‘bu Özbek’i gebertin gibi’ sözler söylüyorlardı. Bilinçli olarak şikayetçinin parmağını ısırmadım. Beni ağzımdan tutup kaldırırken, parmaklar damağıma değiyordu, acıtıyordu. Atılan tekmeyle savruldum, ağzımdaki implant çıktı. Tam hatırlamıyorum ama orada bulunan şahısların hepsini görürsem hatırlarım. Polis geldi ancak kulüp faaliyetine devam etti. Polis beni karakola davet etti. Ancak polislerin de bana karşı tavırları olumsuzdu. Polise ısırdım diye bir şey söylemedim” diye konuştu.

“Güvenlik görevlisinin kafasına yumruk attı”

Olayın geçtiği kulüpte 8 yıldır güvenlik görevlisi olarak çalıştığını söyleyen müşteki Cumhur Cengiz beyanında, “Olay gecesi bir ara içeri girdim. Sanığı pistte oynarken gördüm. Hızlı ve değişik oynuyordu ama kimseye zararı yoktu. Normalde içeride olan güvenlik görevlisine karışmayın oynasınlar dedim. Garsonlar bana, ‘ağabey bunları dışarı çıkartabilir misiniz’ dedi. Çünkü diğer müşterileri rahatsız edecek şekilde davrandıklarını söyledi. İçeri girdim. Sanığın bir arkadaşı ile tuvalette hararetli bir şekilde konuştuğunu duydum. Daha doğrusu enerjik bir şekilde sesli konuşuyordu. İçeri girdim ve masadaki arkadaşının yanına giderek, bu geceki eğlencelerine son vermelerini istedim. Arkadaşlarının kötü durumda olduğunu söyledim. Birlikte sanığın olduğu yere gittik. Sarışın olan arkadaşları sanığa ve diğer bayana ‘hadi gidelim’ dedi. Sanık tuhaf bir şekilde tekrar gece kulübüne girmeye çalıştı. Tırnaklarını bana doğru tutarak üzerine doğru geliyordu, ‘çekilin geçeceğim’ diyordu. Sonra daha da hırçınlaşmaya başladı. Çantası ile yanımda bulunan Eren isimli güvenlik görevlisine vurdu. Bunu üzerine Eren de ona tokat attı. Ben Eren’e kenara geçmesini söyledim. Sanık Eren’in kafasına yumruk attı” dedi.

“Telefonumun ışığı ile parmağımın kopan parçasını aradım”

Sanığı dışarı çıkarmaya çalıştığını söyleyen müşteki Cengiz, “Sanık kendisini yere bıraktı. Üzerinde mini elbise olduğu için çamaşırları görünmeye başladı. Yerden kalkmadı. Eren’e, ‘sen ayaklarından tutu ben de koltuk altından tutayım, dışarı çıkartalım’ dedim. Koltuk altından ben tutuyordum. Sonra dehşete kapıldım. Bir baktım parmağım yok. Şahsı bu şekilde dışarı çıkartırken biranda sağ el yüzük parmağımın uç kısmının koptuğunu gördüm. O ana kadar bir acı hissetmemiştim. Parmağımı gördüğüm anda sanığı bıraktım. Sanığa iki tokat attım. Telefonumun ışığı ile parmağımın kopan parçasını aradım ve buldum, hemen hastaneye gittim. Hastaneye gittiğim için benden sonra olanları görmedim. Şikayetçiyim. Bu olay nedeni ile 15 bin TL tedavi masrafım oldu. Bir ay işe gidemedim” şeklinde konuştu.

Sanık Uluossyn Malgazhdarova’nın avukatı Nebican Orhan ise müvekkilinin eylemi kasıtlı olarak yapmadığını ve kendini savunurken eylemin gerçekleştiğini söyleyerek tahliyesini talep etti.

Mahkeme, sanığın tutuklu kaldığı süre ve ifadesinin alınmış olması nedeniyle, sanığın yurt dışına çıkış şeklinde adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müşteki Cumhur Cengiz ve diğer güvenlik görevlilerin şüpheli Uluossyn Malgazhdarova’yı darp ettikleri ve saçlarından sürükleyerek dışarı çıkarmaya çalıştıkları kaydedildi. İddianamede, güvenlik görevlilerinin ‘basit yaralama’ suçunu işledikleri ancak bu suçun uzlaşma kapsamında kaldığı belirterek, dosyasının ayrıldığı anlatıldı. Savcılıkça hazırlanan iddianamede, şüphelinin ‘kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama’ suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.