Pakistan Büyükelçisi Syrus Sajjad Qazi, “Türkiye’nin desteği, işgal ve baskı altında yaşayan Keşmirliler için teselli kaynağıdır” dedi.

Pakistan Büyükelçisi Qazi, ‘Keşmiş Dayanışma Günü’ne özel İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Qazi, her yıl 5 Şubat’ta düzenlenen bu özel günün, Hint işgalindeki Cammu ve Keşmir’in baskı altındaki halkına moral olduğunu belirtti.

İki yılda 500 Keşmirli Hint güçleri tarafından şehit edildi

Uzun yıllardır Hintli işgal güçlerinin Keşmirlilere karşı çok büyük zulüm ettiğinin altını çizen Qazi, “70 yıldan uzun bir süredir, Keşmirlilere vazgeçilmez kendi kaderlerini belirleme haklarını vermeyi reddederken, Hintli işgal güçleri korkunç insan hakları ihlalleri yapmıştır, buna yargısız infazlar, zorla gözden kaybetmeler, evlerinin buldozerlerle yıkılması, barışçıl toplantıları dağıtmak için pelet silahlarının kullanılması vb. dahildir. 5 Ağustos 2019’da Hindistan tek taraflı olarak Hint İşgalindeki Cammu ve Keşmir’in özel statüsünü kaldırdığından beri, bölge 900 binden fazla silahlı kuvvetler ile dünyanın en militarize olmuş bölgelerinden birisine dönüşmüştür. Son iki yıl boyunca, 500 Keşmirli Hindistan güçleri tarafından şehit edilmiştir. İşte 5 Şubat, Keşmirlilerin bu zor durumunu ve baskı ve zalimliğe karşı on yıllardır verdikleri haklı mücadelesini bize hatırlatmaktadır” ifadelerini kullandı.

Hindistan ve Pakistan arasındaki anlaşmazlığın Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına ve Keşmirlilerin isteklerine göre barışçıl bir şekilde çözülmesi gerektiğine değinen Qazi, Cammu ve Keşmir meselesinin herkesin açıkça görebildiği şeklide bir insanlık trajedisi olduğunu vurguladı. İki ülke arasındaki çatışmanın başlıca kaynağı olan bu anlaşmazlığın, barışçıl ve refah içinde yaşayan Güney Asya coğrafyasının önündeki en büyük engel olduğunu söyledi.

Uluslararası toplumların Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir sorununa olan bakış açısını değerlendiren Qazi, şöyle konuştu:

“Hindistan’a, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını uygulamasını zorlamak çok önemlidir. Dünyanın her tarafındaki uluslardan, sıradan insanlardan oluşan uluslararası topluluk, uluslararası medya, Birleşmiş Milletler mekanizmaları, insan hakları kuruluşları ve sivil toplum, Keşmir’deki insan hakları ihlalleri hakkında seslerini yükseltmiştir. Hindistan’ın sempati kazanmak için başvurduğu utanç verici oyunlar, uluslararası topluluğun Hindistan işgal güçlerinin elindeki Cammu ve Keşmir halkının zor durumuyla daha da yakından bir şekilde ilgilenmesini engellemekte başarısız olmuştur. Hiç kimse şunu unutmamalıdır ki, günümüzde uluslararası ilişkilerin en temel ilkesi, Birleşmiş Milletler Kuruluş Sözleşmesinin amaçlarına ve prensiplerine tamamen bağlı kalmaktır. Bu bağlılık olmaksızın, BM Kuruluş Sözleşmesinin özünde bulunduğu kanunlara dayalı uluslararası düzen artık işe yaramaz sayılacaktır. Hindistan’ın devamlı olarak Keşmirlilerin kendi kaderlerini belirleme haklarını reddetmesi ve uyguladıkları çok iyi şekilde belgelenmiş insan hakları ihlalleri uluslararası hukukun her normuna aykırıdır, buna uluslararası insan hakları ve uluslararası insani kanunlar da dahildir. Uluslararası topluluk uluslararası hukukun ve BM Sözleşmesinin böyle utanmazca küçümsenmesine izin vermemelidir. Biz Birleşmiş Milletleri ve uluslararası topluluğu, Cammu ve Keşmir halkına temel kendi kaderlerini belirleme haklarını tanımak için verdikleri sözü yerine getirmeye davet ediyoruz.”

Türkiye’nin desteği, işgal ve baskı altındaki Keşmirliler için teselli kaynağıdır

Türkiye ve Pakistan’ın iki kardeş gibi acıyı ve sevinci paylaştığına işaret eden Qazi, “Pakistan ve Türkiye özel bir ilişkinin ve kardeşliğin keyfini çıkarmaktadır. Gerçek iki kardeş gibi, biz birbirimizin sevinçlerini ve acılarını paylaşıyoruz. Türkiye her zaman Pakistanlılarla ve Keşmirlilerle baskıya karşı olan haklı mücadelelerinde omuz omuza durmuştur. Pakistan halkı ve hükümeti, bu kritik destek için Türk liderlerine ve Türkiye’deki kardeşlerimize şükran borçlu kalmaya devam edecektir. Türkiye’nin desteği, on yıllardır işgal ve baskı altında yaşayan Keşmirliler için büyük bir rahatlık ve teselli kaynağıdır” açıklamasında bulundu.