Türkiye’nin, ticaret hacmi açısından ikinci büyük serbest bölgesi olan Mersin Serbest Bölgesi, dünya genelinde yaşanan pandemi ve ekonomik sıkıntılara karşın 2021’i 3,3 milyar dolar ticaret hacmiyle kapatarak önemli bir başarı elde etti. MESBAŞ Genel Müdürü Edvar Mum, geçen yıla göre yüzde 33’lük ticaret hacmi artışıyla Mersin Serbest Bölgesinin Türkiye ekonomisine önemli bir katkı sağladığını, kentte ikinci serbest bölgeyi kurmak için de çalışmalara başladıklarını söyledi.

Türkiye’nin ilk serbest bölgesi olma özelliği taşıyan Mersin Serbest Bölgesi, 836 dönümlük alan üzerinde, yatırım alanlarının tamamı tahsis edilmiş olarak faaliyetine devam ediyor. Son iki yıldır devam eden korona virüs salgınının neden olduğu olumsuzlukların yanında, dünya genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılar ve Türkiye’de geçen yılın son aylarında döviz kurundaki aşırı artışla birlikte ortaya çıkan olumsuz tabloya karşın Mersin Serbest Bölgesi, 2021’de önemli bir başarı yakaladı. Mersin Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (MESBAŞ), ticaret hacminde elde ettiği artışın yanı sıra, Silifke ilçesi Taşucu Limanında Mersin’in ikinci serbest bölgesini kurmak için de kolları sıvadı.

“Ticaret hacmi, 2021 yılında 3,3 milyar dolara çıktı”

MESBAŞ Genel Müdürü Edvar Mum, bölgenin 2021’deki başarısını ve 2022 hedeflerini İHA muhabirine anlattı. Mersin Serbest Bölgesinin, coğrafi konumu itibariyle çok önemli bir yapıya sahip olduğunu belirten Mum, aynı zamanda ulaşım bağlantılarının da çok güçlü olduğunu ifade etti. Mum, “Pandemi dönemi sonrasında firmaların ve pazarların da kendilerini güçlü hissetmeleriyle yaptıkları çalışmalarla da 2020 yılındaki 2,5 milyar dolarlık ticaret hacmi, 2021 yılında 3,3 milyar dolara çıktı. Bu sonuçla Mersin Serbest Bölgesi önemli bir başarı elde etti ve yüzde 33’lük bir ticaret hacmi artışı kaydetti. Bu yapı içerisinde 396 firmanın faaliyeti var. Bu firmalar bünyesinde de yaklaşık 9 bin 600 kişilik istihdam sağlanıyor. Bu yapı sebebiyle Mersin Serbest Bölgesinin hem Mersin için hem ülkemiz için önemli bir ekonomik durumda olduğunu söyleyebiliriz. Mersin Serbest Bölgesinden, çok önemli coğrafi konumu dolayısıyla 106 ülkeyle 682 değişik ürünün ticareti yapılmaktadır. Bu da bölgeden yapılan ticaretin çok yönlülüğünü göstermektedir” dedi.

“Yaptığımız iyileştirmelerin de ticaret hacminin artışına önemli etkisi var”

Serbest Bölge içerisinde gerek altyapı gerek teknoloji alanında yaptıkları çalışmaların, ticaret hacmindeki artışa katkı sağladığını vurgulayan Mum, “Hizmetlerin daha da iyi seviyelere getirilmesi, tüm mekanik araç gereçlerin daha teknolojik yapıya sahip olarak bulundurulması, limanın efektif işletilmesi, daha süratli hizmetlerle firmalara avantaj sağlanması, mevcut yatırım alanlarında kullanılabilir yerlerin düzenlenerek yeni yatırımcılara tahsis edilmesi ve maksimum seviyede kullanılması; ticaret hacmindeki artışı beraberinde getirdi. Ayrıca, şirketimiz de bakanlıkla yaptığı sözleşme gereği 2017 yılından bu yana yaptığı çalışmalarla Mersin Serbest Bölgesinin tüm altyapısını yeniliyor. Yenilenen altyapıyla beraber hizmetler de iyileştirilmiş oluyor. Bunun da ticaret hacmine önemli bir etkisi bulunmaktadır” diye konuştu.

“Doğu Akdeniz için çok önemli bir merkez”

Mersin Serbest Bölgesinin Doğu Akdeniz’de çok önemli bir konumda bulunduğunun altını çizen Mum, Akdeniz havzasında özellikle Doğu Akdeniz için çok önemli bir merkez olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: “Çünkü Mersin Serbest Bölgesinin yanında Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri olan Mersin Limanı var; bunun avantajını kullanıyor. İkincisi, kendi limanı var, bunu kullanıyor. Hem Mersin şehri hem Mersin Serbest Bölgesi, ihracata giden, ülke içerisinden gelen ve transit giden yükler açısından önemli bir konumda bulunuyor. Bunun gümrük dışı işlemler açısından değerlendirilmesinde Mersin Serbest Bölgesi ön plana çıkıyor. Dolayısıyla bu havzadan transit ticaretin ve ihracatın yapılması Mersin Serbest Bölgesini önemli kılıyor; çünkü Ortadoğu ülkeleriyle yapılan ticaret ve aynı şekilde Türki Cumhuriyet ülkeleriyle yapılan bağlantılı işlemler de bu noktadan geçiriliyor. Bunlar da Mersin Serbest Bölgesini önemli bir konuma getiriyor. Mersin Serbest Bölgesi, bugün Türkiye’de bulunan 18 serbest bölge içerisinde ticaret hacmi büyüklüğü açısından ikinci sıradadır. Bu başarısını da yıllardır devam ettiriyor.”

“İkinci serbest bölge için çalışmalar başladı”

Mersin Serbest Bölgesinin yüzde 100 doluluk oranıyla faaliyetlerine devam ettiğini belirten ve “Artık mevcut alanlar bize yetmiyor” diyen Genel Müdür Mum, yeni yatırım alanları geliştirme çalışmaları olduğunu ve Mersin’de ikinci serbest bölge için kolları sıvadıklarını söyledi. Mum, “Bu kapsamda, önümüzdeki dönemlerde Taşucu’nda özelleştirme ihalesi sonrası ortaya çıkan bir alan için şirketimizin üst grubu tarafından satın alınan liman ve geri sahası bölümde ikinci serbest bölge kurma çalışmaları olacak. Bu tabi orada yeni yatırımcıların konuşlanması, yatırımlarla beraber ticaretin, üretimin geliştirilmesi ve yeni istihdamların sağlanmasını da gündeme getirecek. Bu da hem ilimiz için hem ülkemiz ekonomisi için önemli bir durum olacak. Çalışmalar başladı. Şu anda Özelleştirme İdaresi Başkanlığından devir çalışmaları var. Daha sonra teknik planlama çalışmalarıyla beraber Ticaret Bakanlığı ile görüşme yapılarak, buranın serbest bölge tahsisi, Bakanlar Kurulu kararıyla sınır kararnamesinin çıkarılması ve devamındaki işlemler yapılacak” ifadelerini kullandı.

Bu yıl hedeflerinde, mevcut faaliyetlerin daha geliştirilmesi anlamında firmaların ihtiyacı ve beklentisinde olan işlemlerin realize edilmesi olduğunu vurgulayan Mum, “Firmaların daha rahat çalışmaları, ticareti ve üretimi daha kolay yapmaları anlamında çalışmalar yapıyoruz. Firmaları bu anlamda ne kadar çok destekleyebilirsek, onlar da üretimlerini ve ticaretlerini geliştirecekler ve Mersin Serbest Bölgesinin ticaret hacmi daha üst seviyelere çıkacaktır. Bundan sonraki süreçte bizler de bakanlıklardan daha iyileştirilmiş mevzuatın geliştirilmiş halleriyle buradaki yatırımcılara destek olmalarını bekliyoruz” dedi.