Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Kainatı ve insanı mükemmel bir ölçü üzere yaratmış olan Rabbimiz, kadın veya erkek herkesin adaletten eşit şekilde yararlanma hakkı olduğunu bildirmiştir. Bu fıtri ölçünün ihlal edilmesi, kadınlarımızın emeğine ve kimliğine hakkaniyetle yaklaşmayan anlayışların yaygın hale gelmesi, insanlık açısından haddi aşma halidir. Ciddiyetle mücadele edilmediği takdirde kadınlarımızla birlikte tüm toplumumuzu ve geleceğimizi riske edecek bir yozlaşmaya bizleri maruz bırakacaktır” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bir sivil toplum örgütü tarafından düzenlenen pandemi sürecinde kadın temalı "7. Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi"ne videokonferans yöntemiyle katıldı. Pandeminin Türkiye’yi ve tüm dünyayı sarsıcı şekilde etkilediğini belirten Bakan Koca, salgınla mücadeleyi bütün sorunların önüne aldığını kaydetti. Koca, Türk Devleti ile Türk halkı ve Türkiye’yi oluşturan bütün kesimlerin iyi olanı üretip geliştirme yolunda sürdürdükleri mücadeleyi anımsatan Bakan Koca, pandemi ile hayatı geliştirme mücadelelerinin birtakım sınırlar içinde sürdürülmek durumunda kaldığını aktardı. Salgının aile ve sosyal hayatta karşılaşılan sorunlarda en belirleyici etken haline geldiğinin altını çizen Koca, pandemi öncesinde de kadın hakları konusundaki aksaklıklar ve kadına yönelik şiddet sorununun Türkiye’nin öncelikli mücadele başlıklarından birisi olduğunu hatırlattı.

“KADINLARIMIZIN EMEĞİNE HAKKANİYETLE YAKLAŞMAYAN ANLAYIŞLARIN YAYGIN HALE GELMESİ İNSANLIK AÇISINDAN HADDİ AŞMA HALİDİR”

Kadının değer bulduğu Türkiye’nin kadim medeniyetinin 21. yüzyıldaki mirasçıları olarak ne yazık ki Türkiye’nin tarihi mirasına yakışmayan bir sınav verildiğini belirten Bakan Koca, “Kainatı ve insanı mükemmel bir ölçü üzere yaratmış olan Rabbimiz, kadın veya erkek herkesin adaletten eşit şekilde yararlanma hakkı olduğunu bildirmiştir. Bu fıtri ölçünün ihlal edilmesi, kadınlarımızın emeğine ve kimliğine hakkaniyetle yaklaşmayan anlayışların yaygın hale gelmesi, insanlık açısından haddi aşma halidir. Ciddiyetle mücadele edilmediği takdirde kadınlarımızla birlikte tüm toplumumuzu ve geleceğimizi riske edecek bir yozlaşmaya bizleri maruz bırakacaktır. Kadın veya erkek hepimizin canı, malı, saygınlığı birbirimize emanettir. Bu hususlarda birimizin diğerine üstünlüğü söz konusu değildir. Üstünlük bize verilen emanetlere sahip çıkmakla mümkündür” diye konuştu.

“GENİŞ KİTLELERİ ÖLÜMCÜL ŞEKİLDE ETKİLEYEN BU HASTALIKLAR VİRÜS GİBİ KİŞİDEN KİŞİYE BULAŞMIYOR, ANCAK HATALI SAĞLIK DAVRANIŞLARI NEDENİYLE SALGIN GİBİ YAYILIYOR”

Covid-19 salgını ile hem tıbbi hem de sosyal boyutta çok çeşitli sorunlarla karşılaşıldığını söyleyen Bakan Koca, “Yaşlanan dünyamızda kronik hastalıklar gittikçe büyüyen bir sorun halini almıştır. Sağlık Bakanlığı olarak kanser, diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklarla salgın öncesinde de mücadelemizi sürdürüyorduk. Geniş kitleleri ölümcül şekilde etkileyen bu hastalıklar virüs gibi kişiden kişiye bulaşmıyor, ancak hatalı sağlık davranışları nedeniyle salgın gibi yayılıyor. Korona salgınında hayatını kaybeden ve yoğun bakıma ihtiyaç duyan insanlarımızın büyük çoğunluğunda bu hastalıklardan bir veya ikisi bulunuyordu. Yani pandeminin kötü sonuçlarına yol açan nedenlerin başında kronik hastalıkların yaygınlığı gelmektedir. Bu salgın önlenebilir hastalıklarla toplumsal mücadelenin ne kadar hayati önemi olduğunu bizlere bir kez daha göstermiş oldu. Bedensel, ruhsal ve sosyal açıdan tam iyilik haline ulaşmış insana sağlıklı insan diyoruz. Yani hastalıklara karşı beden sağlığını koruyabilen, şiddet ve bağımlılık gibi ruhsal problemlerden uzak, sosyal ilişkilerinde iyilik değerlerini temsil eden insanı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIKLI TOPLUMA ULAŞMA ÇABASI, TIBBİ OLMANIN YANINDA SOSYAL BİR MÜCADELEYE DE İHTİYAÇ DUYULDUĞUNU GÖSTERİYOR”

Şiddet ve bağımlılık gibi ruhsal problemlerden uzak, sosyal ilişkilerden iyilik değerlerini temsil eden insanı hedeflediklerine dikkati çeken Bakan Koca, “Bu hedef aslında bugün bu kongrenin konusu olan cinsiyet adaleti arayışı dahil pek çok sosyal travmayla mücadeleyi de kapsamaktadır. Bu açıdan bakıldığında sağlıklı topluma ulaşma çabası, tıbbi olmanın yanında sosyal bir mücadeleye de ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Devlet olarak bu yönde belirlediğimiz stratejik hedeflerin toplumsal ve sektörel düzeyde davranış değişikliği sağlaması için çabamızı sürdürüyoruz. Covid salgınının bizden götürdüğü pek çok şeyin yanında bize kazandırdığı fırsatlar da vardır. Bu salgında 83 milyon olarak sağlık risklerine karşı en örgütlü mücadeleyi dinamik bir şekilde gerçekleştirmeyi başardık. İnşallah bu salgını en kısa zamanda geride bırakacağız. Mücadelemiz devam edecek; sağlıklı insan mücadelemizi, şiddet başta olmak üzere yıkıcı sorunlardan arınmış sağlıklı toplum mücadelemizi, sağlıklı çevre mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun için de pandemi ile zirve noktada olan toplumsal duyarlılığımızı sürekli diri tutmalıyız” diye konuştu.

Bakan Koca, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Farklı kulvarlarda gibi gözükse de her birimizin mücadele ettiği sorunlar, çözüm arayışlarımız ve mücadelemiz insana dairdir. Pandemi sürecinin hayatımızın her alanında derin izler bırakması kaçınılmazdır. Bu izlerin birçok sosyal konuda olduğu gibi kadınlarımızda daha derin olması muhtemeldir. Konuya adalet temelinde yaklaşarak ve sosyal dokumuzu insani değerler temelinde güçlendirerek, inşallah bu sorunları aşacağız. Bu değerli toplantıya davetinizden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Pandemi sonrası Türkiye’sini ’önce insan, önce sağlık’ anlayışıyla ihya etmek için birlikte mücadele edeceğimiz günlere kavuşmak dileğiyle hepinize saygılarımı sunuyorum.”

(Mustafa Cenik - Adem Aslan /İHA)