Tüm dünya Kovid-19 pandemisi ile mücadele ederken, bazı Avrupa ülkelerinden gelen haberlerde özellikle çocuklarda “kawasaki hastalığı” vaka sayısında artış görüldüğünün söylenmesi haklı olarak anne ve babaların dikkatini çekti.

Uzm. Dr. Ufuk Özkaya, kawasaki hastalığı konusunda bilgi verdi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ufuk Özkaya, “Kawasaki hastalığı; özellikle Asya kökenli çocuklar başta olmak üzere dünya çapında görülebilen akut ateşli bir hastalıktır. Hastalık koroner arterleri tutma eğiliminde olan bir vaskülittir (damar iltihabı). Kawasaki hastalığının sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte bazı klinik özellikleri enfeksiyöz bir sebebi desteklemektedir. Kawasaki hastalığı, erken çocukluk çağı hastalığı olup, ortanca yaş 2-3 yaştır ve hastaların yüzde 80’i 5 yaşın altındadır” dedi.

Dr. Ufuk Özkaya, hastalığın belirtileri hakkında şu bilgileri verdi: “Hastalıkta ateş karakteristik olarak yüksektir (38,3 ve üstü) , süreklidir, antibiyotik tedavisine yanıt vermez. Tedavi edilmezse 1-2 hafta bile sürebilir. Ateşe ek olarak, kawasaki hasatlığında görülebilen beş temel kriter; çift taraflı gözlerde akıntı olmadan kızarıklık; dilde çilek dili görünümü ve ağız içerisinde kızarıklık, çatlamış dudaklar; el ve ayaklarda ödem ve kızarıklık; vücudun belirli yerlerinde özellikle kasıklarda döküntüler; sıklıkla tek taraflı boyunda lenf bezesi büyümesidir. Özellikle hastalığın ilerleyen dönemlerinde el ve ayak parmaklarında soyulmalar olabilmektedir. Kawasaki hastalığının en önemli bulgusu kalp tutulumudur. Kalp tutulumu kawasaki hastalığının en önemli bulgusudur. Ritm problemleri, kapak yetmezlikleri özellikle kalbi besleyen koroner damarlarda genişleme ve bunun sonucunda miyokard infarktüsü (kalp krizi) gibi sonuçlar doğurabilmektedir.”

Hastalığın tanı ve tedavisi hakkında bilgi veren Özkaya, “Kawasaki hastalığının tanısı çoğunlukla klinik belirtilere bakılarak konulur. Klasik kawasaki hastalığı tanısı için, en az 4 gün süren ateş varlığı yanında yukarıda belirtilen 5 kriterden en az 4 tanesinin varlığı gerekir. Bu hastalarda ayrıca laboratuvar ve ekokardiyografi sonuçları tanıda yardımcı olur. Hastalığın tedavisinde çoğunlukla iki ilaç kullanılmaktadır. İntravenöz gamaglobülin (IVIG) ve yüksek doz aspirin ile tedavi edilmektedir. Hastaların çoğu normal sağlıklarına kavuşurlar, fakat bir süre yakın takip etmek gerekmektedir. Ölüm oranları çok düşüktür” diye konuştu.

(İHA)