Antalya’nın Kumluca İlçesinde Perşembe günü gece yarsından sonra meydan gelen sel baskını sonrası örtü altı sebze üretimi yapan üreticiler seralarında dezenfekte çalışması başaltı. Üreticiler, sel baskını yaşanan seralardaki ürünleri önce temiz su ile ardından mantarsal hastalıkların oluşmaması için dezenfekte ürünleri ile yeniden yıkıyor.

Selden sonra dezenfekte işine başladıklarını söyleyen çiftçi Abdurrahman Topuz, temiz su ile ağaçları komple yıkadıklarını belirterek zirai dezenfekte ve koruyucu ürünler sıktıklarını anlattı. Bakteriyel hastalıklardan korunmak için bu işlemi yaptıklarını söyleyen Abdurrahman Topuz, " Allahtan gelen bir afet oldu. Bizde elimizden gelen çabayı yapıyoruz. Toplam 23 dönüm seramı su bastı. Sel suyu seramın içinde 1 metre yükseldi. Aşağıya doru indikçe 1 buçuk metre yükseldi. Domates seramın içinden hala sel suları çıkmadı. Sadece benim seram 23 dönüm. Benim etrafımdaki komşularımı da sel bastı. Daha çokmuş ama ben görmedim ” dedi.

“TARSİM 10 gün içinde ölürse para öderim dedi”

Ürünler 10 gün içerisinde ölürse TARSİM’den yardım alabileceğini söylediklerini belirten çiftçi Muhammet Çoban, “Perşembe gün akşam, gece saatlerinde başlayan yağmur, 02.30 sıralarında seralarımıza sel suyu girdi. Cuma günü öğleden sonra sel suları ancak boşaltabildik. 12 saatten fazla bu seranın içerisinde sel suyu kaldı. Biber olduğu için kökleri çok çabuk hastalanan bir ağaç. Biz ne kadar dezenfekte gibi koruyucu ürünler uygulasak ta bu fidanların 2 veya 3 ay bir ömrü var. Bu sene sezonu erken kapatacağız. Devlet güvencesi adı altında TARSİM yaptırıyoruz. Tabi ki TARSİM den beklentimiz var. TARSİM bize diyor ki bu ürünlerin 10 gün içinde ölmesi lazım. Bu 10 gün içinde ölecek bir şey değil. 1 - 2 ay içerisinde ölecek. TARSİM 10 gün için kefilim ben diyor. Yoksa yardım da bulunmuyor. Biz devlete güvenerek TARSİM yaptırıyoruz. Biz her ne kadar dezenfekte yapsak, koruyucu uygulasak ta 2 ay da bu fidanlar ölür. Kök çürüklüğü başlar” diye konuştu.

“Sel görüntüsü alamadık”

Kum Mahalle Muhtarı Recep Peynirci ise, “ Birçok üreticimizin serasına sel girdi. Arkadaşımız TARSİM’den sigorta yaptırmış ama TARSİM bu zararı karşılamıyor. 10 gün içinde ölmesi gerekiyormuş. Bu biber, hassas bir bitkidir. Hava sıcaklığı arttıkça bunların ölümü de artar. Aşağı yukarı 2 ay sonra bu seranın içinde sağlam bir bitki göremeyiz. Arkadaşımız dezenfektan veya koruyucu ürünlerini yapmış ama bunlar belli bir süre koruyabilir. Bu bitki 2 - 3 ay sonra bu kesinlikle ölür. Mahallemde 400 - 500 dönüm su altında kaldı. Çiftçilerimiz, sel basan seralarında dezenfektan veya koruyucu uygulamaktan fırsat bulup Tarım İlçe Müdürlüğüne gidip zarar tespitini yaptıramadı. Mahallemde en az 400 - 500 dönüm sel giren sera var. Sel baskını gece geç saatlerde olduğu için kamera kaydı yaptıramadık. Zaten can kaybı olmasın diye sel baskını yaşanacak evleri boşalmaktan vakit olmadı. Önce can derdine düştük ” diye konuştuk.

“Her defasında bu acıyı yaşamayalım”

Selden zarar gören çiftçi Turgut Özcan, “ Sel suları seraların içinde bir buçuk metre yükseldi. Sel suları 2 gün seraların içinde kaldı. Ondan sonra ürünler öldü. Bundan sonra bu ürünleri sökeceğiz. Başka bir şeye yaramaz. 2 ay yağmur yağmayacak ta bu seralar tavlanacak. Ondan sonra yeniden ürün ekebilelim. Seralarımızın yanından geçen Üleşik deresini işlemedikten sonra hiçbir şey olmaz. Kendimiz çalar kendimiz oynarız. Ağlayacak durumdayız ” ifadelerini kulla

ndı