Yaz mevsimini iyice hissetmeye başladığımız bu günlerde güneş ışınlarından yararlanmak için daha çok açık havada zaman geçirmeye başladık. Ancak D vitamini alırken güneşin zararlı ışınlarına karşı korunmak da çok önemli.

Güneş, beynimizde canlılık ve mutluluk veren serotonin hormonu miktarını artırır ve vücudumuz için vazgeçilmez olan D vitamini sentezinde büyük rol oynar.

Yeterli miktarda D vitamini sentezi için haftada 2-3 gün el sırtları ve kol bölgelerinin yaklaşık 10-15 dakika güneş görmesi yeterli. Ancak daha fazla süre korunmadan güneşe çıkmak fayda yerine zarar getirir, cilt hasarı ve cilt kanseri riskini önemli ölçüde artırır.

Bazı kişilerin güneşten zarar görme riskleri, meslekleri, genetik yapıları ve yaşam tarzları açısından diğerlerine göre daha fazla.

Bu 10 etkeni şu şekilde sıralayabiliriz:

-Açık tenli, kızıl saçlı, mavi-yeşil gözlü kişiler

-Vücudunda çok sayıda çil olanlar

-Çok sayıda bene sahip kişiler, 

-Organ nakli gibi nedenlerle bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlar

-Ailesinde ya da kendisinde cilt kanseri hikayesi olanlar

 Güneş ışığında bulunan ultraviyole ışınları yüksek rakımlı yerlerde ve ekvatora daha yakın bölgelerde yani ülkemiz için güney bölgelerinde daha fazla. Bulutlu havalarda bile UV ışınları güneş yanığı ve deri hasarına yol açabildiği için, güneşten korunma ihmal edilmemeli.

11:00-16:00 saatleri arasında güneş ışınları daha dik ve yoğun geldiği için bu zaman aralığında güneşten kaçınmak ve korunmak çok önemli. Ayrıca kum, kar ve su gibi yüzeylerden yansıyan güneş ışığının, gölgede bile güneş yanığına yol açabileceği akılda tutulmalı.

Belirli bir bölgede, yer yüzüne ulaşan ultraviyole ışın miktarının ve güneş yanığı, deri hasarı oluşma riskinin değerlendirilmesinde uluslararası standart bir ölçek olan UV indeksini kontrol etmeyi alışkanlık haline getirin.

Güneşten korunmak için evden çıkmadan önce güneş koruyucu krem sürmek, ultraviyole ışınların geçişine daha az izin veren koyu ve parlak renkli, sıkı dokunmuş kumaşlardan üretilmiş kıyafetler giymek, gölgede kalmaya çalışmak, yüzü, boynu ve kulakları koruyabilecek geniş siperlikli şapka takmayı ihmal etmemek, UV ışınlarına karşı yüzde 100 koruma sağladığından emin olunan güneş gözlüğü kullanmak büyük önem taşıyor.

Bronzlaşmak günümüzde güzellik standartlarıyla ilişkilendirilse de, aslında deri hasarının bir göstergesi olup, güvenli bronzlaşmak mümkün değil. Aksine ilerleyen dönemde cilt kanserine yol açabilir.

Doğal güneş ışığıyla bronzlaşmanın yanında, solaryum gibi bronzlaşma yolları da güneş yanığı, erken yaşlanma ve deri kanseri riskini önemli ölçüde artırır.

Yalnızca bir seans solaryum kullanımı ile melanom ve melanom dışı deri kanserlerinin oluşma riski yüzde 20 ila yüzde 67 arasında artış gösterir.