Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde dini azınlık temsilcileriyle bir araya geldi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül dini azınlık temsilcileriyle Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantıya Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Hahambaşı İsak Haleva, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan, İstanbul-Ankara Süryani Kadim Kilisesi Metropoliti Mor Filüksinos Yusuf Çetin’in de aralarında bulunduğu dini azınlık temsilcileri katıldı. Toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın ve Adalet Bakanı Gül toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu.

“NEFRET SUÇLARINA VE AYRIMCILIĞA KARŞI TEK BLOK HALİNDE MÜCADELE VERMEMİZ SON DERECE ÖNEMLİ”

Toplantıya ilişkin açıklamalarda bulunana Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Cemaat vakıflarımızın hem dini yönden kiliselerinin, havralarının hem de cemaatler olarak diğer hukuki konularını ele alma imkanımız oldu. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 18 yıldır özellikle dini cemaatlerin, azınlıkların hak hukukunun tanınması konusunda çok önemli mesafeler alınmıştı. Kendileri de bunları takdirle ifade ettiler. Bu toplantı daha önce pek çok defa yapıldı. Daha önce devlette muhatap bulamayan azınlık cemaat mensuplarımız. Artık devletin en üst makamlarında kabul edilip muhatap alınıyorlar. 2008 yılında çıkan Vakıflar yasasıyla da çok tarihi devrim niteliğinde bir değişiklik gerçekleşmiş ve vakıflarımıza ait mülkler taşınmazlar kendilerine iade edilmişti, bu sürecin önü açılmıştı. Bu konuları ve geçtiğimiz 18 yıl içinde atılan adımları değerlendirdik. Tabi bu gün ve bundan sonra yapılacaklarla ilgili önümüze çıkacak yeni sorunlar, sınamalar, meydan okumalar nelerdir bunları birlikte değerlendirme imkanımız oldu. Kendilerinin gündeminde olan spesifik konular var. Hem cemaatleriyle ilgili, hem kiliseleriyle ilgili, okullarıyla ilgili, mülkleriyle ilgili bunları değerlendirdik. Bizim yaklaşımımız, eşit vatandaşlık ilkesi çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşların temel hak ve hürriyetlerde eşit ve adil bir şekilde istifade etmesi vatandaşlık sorumluluklarını bu çerçevede yerine getirmesi. Özellikle Türkiye aleyhine dönem dönem yapılan Türkiye’de dini azınlıklara baskı yapılıyor, zulüm ediliyor gibi propaganda kampanyalarına karşı en büyük şahitler bizim dini cemaatlerimiz, azınlık cemaatlerimiz. Kendileri de ifade ettiler. Zaman zaman dışarıdan gelip onların ağzından Türkiye’yi kötülemeye yönelik birkaç cümle almak için uğraşanların bu gün kadar oyunlarını hep boşa çıkardıklarını ifade ettiler. Gerçekten onları bu Türkiye’de yaşanan dini çoğulculuk, özgürlük ortamının ifade etmeleri önemli. Özellikle bütün dünyada hem İslam karşıtlığının, hem antisemitizmin yükseldiği bu dönemde, bizim bu tür nefret suçlarına ve ayrımcılığa karşı tek blok halinde mücadele vermemiz son derece önemli. Dini kimliği ne olursa olsun hiç kimseyi dininden ve etnik kimliğinden dolayı kınamanın, suçlamanın, nefret objesi haline getirmenin hiçbir hukuki ve insani temelinin olmadığını bir kez daha burada ifade ettik. Bizde Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak dini cemaatlere, hangi dinden olursa olsun yönelik nefret suçlarına, ayrımcılığa asla bir müsamahamızın olmadığını bir kez daha ifade ettik. Sayın bakanımız da ifade edeceklerdir, bunun hukuki zemini oldukça derinleşmiş bir şekilde ortaya kondu aslında, uygulamada eksiklikler varsa bunların giderilmesi için gerekli adımların atılacağını istişarelerde bulunduk. İnşallah bu toplantıları önümüzdeki toplantıları devam ettirmeyi planlıyoruz” dedi.

“AZINLIK CEMAATLERİYLE İLGİLİ ATILACAK ADIMLARI ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE İLGİLİ KURUMLARLA ATACAĞIZ”

Toplantıya ilişkin konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “İstişare etme adına önemli bir toplantı yaptık. Azınlık cemaatlerinin temsilcileriyle önemli, verimli başarılı bir istişare toplantısını icra etmiş olduk. Şunu gördük ki 18 yıldır AK Parti hükümetleri döneminde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çok önemli adımların atıldığı burada da bir kez daha şükranla ifade edilmiş oldu. Özellikle 2008 yılında vakıflara ilişkin yapılan düzenleme sonrasında öncesinde atılan tüm adımların azınlıkların önündeki engellerin kaldırılması yönünde çok önemli sonuçlar verdiğini bir kez daha görmüş olduk. Bu gün mülkiyet hakkına yönelik, örgütlenme hakkına yönelik ne gibi ilave uygulama ya da mevzuatta öneriler, beklentiler var bunları da hep beraber değerlendirdiğimiz güzel verimli bir toplantı oldu. Türkiye’de AK Parti’nin ortaya koymuş olduğu genel yaklaşımda bütün vatandaşlarda özgürlüğü artırıcı, çoğaltıcı bir yaklaşımdır, paradigmadır. Bu gün olduğu gibi, yarında bütün adımları atacağız. 83 milyon Türkiye’de eşit vatandaştır, birinci sınıf vatandaştır. İnancından düşüncesinden ötürü, kimliğinden, etnik aidiyetinden dolayı bir ferdin bile kendisini öteki düşünmeyeceği bir ortam için bu konuda atılacak ne adım varsa bunu da dün olduğu gibi bugünde yarında atmaya bu reform çizgisiyle kararlılıkla devam edeceğiz. Her meseleyi konuşuruz, bütün sorunları çözeriz, ülkemizin meselelerini çözerek yolumuza devam ederiz. Asıl olan 83 milyonun hukukunu korumaktır. Bu çerçevede nefret suçlarına yönelik ayrıca atılacak adımlar bu konuda çok önemli adımlar attı hükümetimiz, daha atılacak hangi adımlar var bunları da somut bir şekilde değerli büyükelçimiz, cumhurbaşkanı sözcümüz sayın İbrahim Kalın’la birlikte çok yapıcı ve samimi ortamda değerlendirdik. Bunlarla ilgili atılacak adımları önümüzdeki dönemde ilgili kurumlarla atacağız. Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlettir. Azınlığıyla hangi inanca mensup olursa olsun tüm vatandaşlarının huzuru ve birlik beraberliğiyle daha güçlü olmaya devam edecektir. Bu özgüven ve kararlılıkla adımlarımızı atmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

(Emre Baba - Ömer Faruk Yıldız/İHA)