Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,” Ukrayna krizindeki tutumumuz, ülkemizin barışı, istikrarı, insanı ve insan hayatını merkeze alan yaklaşımının bir örneğidir. Cumhurbaşkanımız iki komşumuz arasında başlayan çatışmalara son verebilmek için bizzat yoğun diplomatik gayret göstermektedir” dedi.

Kızılay’ın afet yardımlarından çatışma alanlarına, kan hizmetlerinden uluslararası yardım faaliyetlerine kadar geniş bir alanda küresel marka haline geldiğini söyleyen Oktay," Türk Kızılay, özellikle geçtiğimiz 10 yılda kapasitesini artırmış, faaliyet alanlarını genişletmiş ve dijital dönüşüme uyum sağlamıştır. Sadece geçtiğimiz yıl 15 milyondan fazla insanımıza Kızılay eliyle sosyal yardım ulaştırılmış, bu yardımların toplam tutarı 600 milyon lirayı aşmıştır" dedi.

Türkiye’nin kan ihtiyacının yüzde 90’ının Kızılay vasıtasıyla karşılandığını ifade eden Oktay," Kızılay yine geçtiğimiz yıl 51 ülkede 8,5 milyon kişiye milletimizin yardım elini uzatmıştır. İlik nakli ve kök hücre tedavisi alanında Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülen TÜRKÖK projesi ile 3 bin 900 hastaya umut olmuş, hayat vermiştir. Bunların yanı sıra Kızılay, afet müdahale ve afet lojistik sistemleri ile dünyanın en iyi afet örgütlenmelerinden birine sahiptir. İşleyiş süreçlerini e-Kızılay sistemiyle dijitalleştirmiş olması ve evraksız muhaberat, temassız bağış gibi uygulamaları sistemine entegre etmesi, hız ve şeffaflık açısından takdire şayandır. Genç Kızılay, Kızılay Kadın ve Kızılay Engelsiz gibi yapılarla teşkilat yapısını genişletmiş, güçlendirmiştir" dedi.

Kızılay kültürünün yeni nesillere aktarılması ve gönüllü gençlerin Kızılay yapısının içinde yer alıp proje üretiyor olmasının, yarınlar açısından umut verici olduğunu söyleyen Oktay," 103’üncü dönemde oluşacak yeni yönetimin hem kurumsal hem de beşeri yapıyı daha da geliştirerek daha nice gönüle gireceğine yürekten inanıyorum. Türk Kızılay, dünyadaki benzer kuruluşlardan tarafsızlığı; dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin 150’yi aşkın ülkede faaliyet göstermesi ile ayrışmaktadır.

Geçmişte Kıbrıs’ta, Körfez Savaşı’nda ya da Bulgaristan’dan ülkemize gerçekleşen göç sürecinde nasıl yardıma koştuysa Suriye krizinde de öyle cansiperane şekilde yaraları sarmıştır. Haiti’den Mogadişu’ya Myanmar’dan Filistin’e kadar gidilemez denilen yerlere cesaretle ulaşan yine Kızılay’ımız olmuştur. AFAD Başkanlığı yaptığım dönemden bu yana yurt içinde yurt dışında hangi afet bölgesine gittiysem Kızılay’ın şefkat elini uzattığına şahit oldum" açıklamasında bulundu.

"İstanbul görüşmelerinin somut neticelerle ilerlemesi, bölgede her anlamda istikrarın faydasına olacaktır"

Türk Kızılayın Ukrayna’daki savaş mağdurlarına beslenme, barınma, giyim, sağlık ve hijyen yardımlarını karayoluyla ulaştırmayı sürdürdüğünü aktaran Oktay, şunları kaydetti;

"Ayrıca Ukrayna’dan gelen vatandaşlarımızı karşılama ve yönlendirme görevini yine Kızılay üstlenmiş durumda.

Kızılay gibi yüksek organizasyonel kabiliyete ve donanıma sahip marka kuruluşlara sahip olmamız güçlü ve iddia sahibi bir devlet olmamızın sonucudur. Ukrayna krizindeki tutumumuz, ülkemizin barışı, istikrarı, insanı ve insan hayatını merkeze alan yaklaşımının bir örneğidir. Cumhurbaşkanımız iki komşumuz arasında başlayan çatışmalara son verebilmek için bizzat yoğun diplomatik gayret göstermektedir. Mart ayında Ukrayna ve Rusya dışişleri bakanlarının ülkemizde bir araya gelmelerini temin etmiş olmamız kayda değer bir gelişmedir. İzleyen günlerde yüz yüze müzakerelerini sürdürebilmeleri amacıyla taraflara İstanbul’da ev sahipliği yaptık. Bu görüşmeler vesilesiyle taraflar arası iletişimde somut ilerlemeler kaydedildi. Her iki tarafın da güven duyduğu ülke olarak çabalarımızı sürdürüyoruz. Sivillerin hedef alındığı görüntüler yüreklerimizi dağlasa da umudumuza gölge düşürmüyoruz. İki komşumuz arasında önce ateşkesin, ardından da kalıcı barışın tesisi, yaşanan dramın sona ermesi yönünde en büyük arzumuzdur."