Özbekistan’da yapılması öngörülen anayasal değişikliklerin yanlış anlaşılmasının ardından Karakalpakistan Cumhuriyeti’nde yüzlerce kişi tarafından protesto düzenlendi. Özbekistan’da 26 Haziran’da kamu tartışmalarına sunulan anayasal değişikliklerine ilişkin yasa tasarısı Karakalpakistan’da protestolara neden oldu. Karakalpakistan’ın başkenti Nukus’ta toplanan yüzlerce kişi, anayasanın yeni redaksiyonundan Karakalpakistan Cumhuriyetinin statüsüne ilişkin egemenlik ve cumhuriyetin genel referandumla ayrılma hakkı ifadelerinin çıkarılmasını protesto etti. Karakalpakistan hükümeti yaptığı açıklamada, protestocuların hükümet binalarını ele geçirmeye çalıştığını ve polisin müdahale etmeye ve liderlerini gözaltına almaya başladığını duyurdu. Özbekistanlı yetkililer ise 2 milyon nüfusa sahip eyalette düzenin yeniden sağlandığını söyledi. Özbekistan İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, vatandaşlar tarafından dün TSİ 15.00’da anayasal reformların yanlış anlaşılması sonucu başkent Nukus’ta yasadışı gösteri düzenlendiği belirtilirken, kamu düzeni ihlalinin önlenmesi ve suçların bastırılması için gösterinin yapıldığı bölgeye çok sayıda kolluk kuvvetlerinin sevk edildiği bildirildi. Açıklamada, aynı gün kamu düzeninin yeniden sağlandığı ve halk ile yasa ihlalinin kabul edilemezliğine ilişkin bilgilendirme çalışmalarının yapıldığı kaydedildi. Özbekistan Parlamentosunun Yasama Meclis Başkan Yardımcısı Odilcon Tociyev, Karakalpakistan’daki gösterilere ilişkin yaptığı açıklamasında, anayasal komisyon üyelerinin sosyal medyada paylaşılan görüşleri analiz ederek durumu dikkatli bir şekilde takip ettiklerini bildirdi. Bir grup popülistin kışkırtıcı eylemlerin sonuç vereceğini umarak sloganlar attığını ve halkı sokaklara çıkmaya çağırdığına işaret eden Tociyev, "Anayasal komisyon tarafından sunulan yasa tasarısının Karakalpakistanlılar dahil Özbekistan halkının istekleri doğrultusunda olacağını vurguluyoruz" dedi. Tociyev, anayasal komisyonun söz konusu olaylara ilişkin resmi görüşünü bildireceğine işaret ederek, “Şimdilik şunu söyleyebiliriz, provokatörlerin kaynakları halkın iradesini açıkladığı tribünler ve tartışma alanları değil. Bu durumun daha ciddiye alınması gerektiğini net bir şekilde anlıyoruz" dedi.