MERSİN (İHA) – Mersin Üniversitesinde “29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 98. Yılı” başlığıyla panel düzenlendi. Bağımsızlığın, kendine yetebilmenin ne demek olduğunu gençlere bıkmadan usanmadan anlatmak gerektiğini belirten Rektör Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, “Üniversiteler olarak, geleceği teslim edeceğimiz öğrencilerimize geçmişi unutturmayacağız” dedi.

Cumhuriyetin kuruluşunun 98. yılı kutlamaları kapsamında, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından “29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 98. Yılı” isimli panel gerçekleştirildi. MEÜ Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panelde, cumhuriyet ve kazanımları anlatıldı.

Konuşmasına başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehit ve gazileri saygıyla anarak başlayan Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Cumhuriyetin büyük badireler sonrasında kurulduğunu ve bugünkü yaşantının temel unsuru olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Çamsarı, “Ülkemiz, tek seferlik değil, ara ara alevlenen bir var olma savaşı içerisinde yer alıyor. Şükürler olsun bunda da hep başarılı olduk. Bu başarıyı da ülke temellerinin sağlamlığı, temellere bağlılık ve yeni gelen nesillere yaşadıklarımızı unutturmayarak, onlara tarih bilinci vererek sağladık. Bundan sonra da üniversiteler olarak, geleceği teslim edeceğimiz öğrencilerimize geçmişi unutturmayacağız” diye konuştu.

“Vatanını en çok seven, her ortamda işini en iyi yapandır”

Bağımsızlığın, kendine yetebilmenin ne demek olduğunu gençlere bıkmadan usanmadan anlatmak gerektiğini belirten Çamsarı, “Milli üretimin ne olduğunu, dışarıdan destek almanın dışarıya bağımlı kalmak olduğunu gençlerimize anlatacağız. Vatanını en çok seven, her ortamda işini en iyi yapandır. Biz de bu konuda Mersin Üniversitesi olarak öncü durumdayız. Türkiye sıralamasında 14’üncü, projeler bazında Türkiye’de 207 üniversite arasında 20’nci sıradayız. İnanıyorum ki, çok yakın zamanda daha iyi seviyelerde olacağız” ifadelerini kullandı.

Ülke olarak son yıllarda yerli ve milli üretim kapasitesinin arttığını ve bunun da bağımsızlığı kuvvetlendirdiğini söyleyen Çamsarı, “Bize yıllarca ‘Türkiye bir şey üretemez’ dediler ve biz de bir süre sonra öyle bir hale geldik ki, bu düşünceyi kanıksadık. Ancak son 10 yılda bu düşünceyi kırdık. Kendi cihazlarımızı üretmede, dışa bağımlılığımızı azaltmada büyük başarılar elde ettik. Çok daha iyi seviyelere geleceğimize inanıyorum. Tüm bu başarılar cumhuriyetimizin, ülkemizin bağımsızlığını kuvvetlendiriyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin, dünyayı yöneten ülkeler arasında güçlü bir şekilde yerini aldığı günleri görmeyi dilediğini vurgulayan Çamsarı, panelde konuşmalarını gerçekleştirecek tüm akademisyenlere teşekkür etti.

Rektör Çamsarı’nın konuşmasının ardından “29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 98. Yılı” başlıklı panele geçildi.

“Cumhuriyet ve Sosyoloji” başlıklı sunumunda, Türkiye’de sosyolojinin üstlendiği rol ile işe başlamak gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Ayşe Azman, sosyolojinin Cumhuriyet Türkiye’sinin ideolojik, siyasi ve düşünsel anlamda kurucu bileşenlerinden birisi olduğunu söyledi. Siyasetin sosyologlar için topluma müdahale ve etkili olabilme şansı verdiğini, bunun da siyaset ve sosyoloji arasındaki bağı güçlendirdiğini söyleyen Azman; Ziya Gökalp, Necmettin Sadak, Fuat Köprülü, İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Mehmet İzzet, Mehmet Ali Şevki Bey gibi isimler üzerinden cumhuriyet ve sosyoloji konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Doç. Dr. Songül Ulutaş de "Son dönem Osmanlı Ekonomi Politikalarının Cumhuriyet’e Yansıması" başlıklı sunumunda, II. Meşrutiyet, Osmanlı geleneksel iktisadi düşünce sistemi, himayeci politikalar, serbest ekonomi, batılı iktisadi fikirlerin yayılması, kaplı ekonomiye dönüş eğilimi, milli ekonomi oluşturma ve cumhuriyet dönemi alanındaki gelişmeleri anlattı.

"Cumhuriyet’in Kazanımları ve Kadınlar" başlıklı sunumunda konuşan Doç. Dr. Birgül Bozkurt ise “Cumhuriyet’in gündeme getirdiği temel dönüşümlerden biri, kadınların konumlarıyla ilgili olmuştur. Çağdaş toplum kadın-erkek ilişkilerinde geleneksel yapının çözülmesini ve eşitliğin yasal düzenlemelerle güvence altına alınmasını gerektiriyordu. Bu yönde düzenlemelerde cumhuriyet yönetimi için tavır kadından yanaydı” dedi.

Hasene Ilgaz, Nermin Abadan Unat, Dilhan Eryurt, Müfide İlhan gibi Cumhuriyet döneminin önemli kadınlarının hayatları hakkında katılımcıları bilgilendiren Bozkurt, kadınların cumhuriyet dönemi için önemini vurguladı.

Panel; katkılarından dolayı Prof. Dr. Ayşe Azman, Doç. Dr. Songül Ulutaş ve Doç. Dr. Birgül Bozkurt’a Mersin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erol Yaşar tarafından teşekkür belgesinin takdim edilmesiyle sona erdi.