Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (Manisa TSO) haziran ayı olağan meclis toplantısı Manisa TSO hizmet binasında gerçekleştirildi.

Manisa Ticaret ve Sanayi Odası haziran ayı meclis toplantısı, meclis üyelerinin katılımıyla Manisa TSO hizmet binasında gerçekleştirildi. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ümit Türek başkanlığında gerçekleşen toplantıda iş dünyasının yaşadığı sıkıntılar ve çözüm noktasında atılacak adımlar hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.

Sezen Şenay: “Yüksek enflasyon küresel ölçekte ortak bir sorun”

Toplantıda söz alan ve dünyada yaşanan ekonomik gelişmeler ile ilgili konuşan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sezen Şenay, “Mayıs ayında küresel ekonomik aktivite, Rusya Ukrayna savaşı ve Çin’de uygulanan karantina önlemlerinin etkisiyle ivme kaybederken, ABD başta olmak üzere tüm dünyada faizlerin artış eğilimi sergilemesi önümüzdeki dönemde de büyüme endişelerinin süreceğine işaret etmektedir. Yüksek enflasyon da küresel ölçekte ortak bir sorun olarak gündemde kalmaya devam ederken, AB ülkelerinin Rus petrolüne ambargo uygulayacağını açıklamasıyla petrol fiyatlarının hızlı artış sergilemesi, öte yandan, jeopolitik gelişmelerin etkisiyle gıda tedarikine ilişkin endişeler ve çeşitli ülkelerce alınan önlemler de enflasyonist baskıları pekiştirmektedir. Enflasyonu kontrol altına almak adına merkez bankalarının uygulamış oldukları sıkılaştırıcı para politikası adımları ise yakından takip edilmektedir. Örnek verecek olursak, en az iki toplantıda 50 baz puanlık faiz artırımlarına devam ederek, 2023 yılının ortasına kadar politika faizinde 125 baz puanlık artış yapması beklenen Amerikan Merkez Bankası FED, 15 Haziran 2022 tarihinde gerçekleştirdiği toplantısında politika faizini 75 baz puan artırarak yüzde 1,50-1,75 aralığına yükseltmiş, böylece, son 28 yılın en yüksek faiz artışını gerçekleştirmiştir. Euro Alanı’nda enflasyonun tarihi yüksek düzeylere çıkmasıyla Avrupa Merkez Bankası (ECB)’nın temmuz ayında faiz artırımına gideceği beklentisi ağırlık kazanmıştır. Bildiğiniz üzere, korona virüs tedbirleri çerçevesinde 2 yıl ertelenmesinin ardından, bu yıl 22-26 Mayıs tarihleri arasında Davos’ta gerçekleştirilen dünya ekonomik forumu, salgının ardından Ukrayna Rusya savaşı nedeniyle artan jeopolitik ve ekonomik zorlukların öne çıktığı bir ortamda, forumun gündeminde küreselleşmenin geleceği, iklim değişikliği, enerji krizi, küresel ölçekte yükselen enflasyon ve gıda güvenliğine ilişkin endişeler yer almıştır. Dünya Bankası tarafından yayımlanan verilere göre ise, mayıs ayında enerji fiyatları petrol ve doğal gaz ücretlerindeki artışın etkisiyle aylık bazda yüzde 5 yükselmiştir. Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü (OECD), geçtiğimiz hafta yayımladığı Ekonomik Görünüm Raporu’nda, küresel büyüme tahminini 2022 yılı için yüzde 4,5’ten yüzde 3’e, 2023 için de yüzde 3,2’den yüzde 2,8’e indirmiştir. Rusya-Ukrayna savaşının küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerine işaret edilen raporda, OECD ülkeleri için yıllık enflasyonun 2022’de yüzde 8,5 seviyesine ulaşmasının ardından 2023 yılında yüzde 6 düzeyine gerileyeceği öngörülmüştür. Türkiye için 2022 yılı büyüme tahminini yüzde 3,3’ten yüzde 3,7’ye yükselten OECD, yılsonu tüfe enflasyonu beklentisini de yüzde 23,9’dan yüzde 72’ye revize etmiştir” dedi.

“Üretici ve tüketici fiyatları arasındaki fark tüfe üzerinde baskı yapıyor”

Sözlerine ülke genelinde yaşanan ekonomik gelişmeler ile devam eden Sezen Şenay, “Ülkemiz açısından yaşanan gelişmelere değinecek olursak, Türkiye ekonomisi, 2022 yılının ilk çeyreğinde, yıllık bazda yüzde 7,3 büyüme kaydetmiştir. 2022 yılının ilk çeyreğinde kaydedilen güçlü büyüme performansında özel tüketim harcamalarının katkısı öne çıkmıştır. Bu gelişmede, enflasyon beklentilerindeki bozulmanın etkisiyle öne çekilen talep de önemli rol oynamıştır. Üretim yöntemiyle katkılar incelendiğinde, hizmetler ile sanayi sektörlerinin yılın ilk çeyreğinde büyümeye katkı sağlarken, geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren büyümeyi sınırlandıran inşaat sektörü ise aynı seyrini sürdürmüştür. Son zamanlara Türk lirasında gözlenen değer kaybının yanı sıra, doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarındaki artışlar ile yapılan ÖTV düzenlemeleri enflasyondaki artışın önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret etmektedir. Üretici ve tüketici fiyatları arasındaki gittikçe genişleyen fark da TÜFE üzerinde ilave baskı oluşabileceğini göstermektedir. Ayrıca, Rusya ve Ukrayna’da devam etmekte olan savaşın küresel gıda tedariki ve fiyatları üzerinde oluşturduğu baskı da endişe oluşturmaktır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından, Türk lirası cinsi ticari kredilere yüzde 10 oranında uygulanan zorunlu karşılık oranının yüzde 20’ye çıkarıldığı açıklanmıştır. Öte yandan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından, Türk lirası ticari kredilerine ilişkin belirlenen yeni koşullara göre, bankalar ve finansal kuruluşlar dışındaki bağımsız denetime tabi şirketlerin kredi başvurusu yaptıkları tarih itibarıyla, yabancı para nakdi (döviz) varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL’yi aşmayan şirketlere kredi kullanım durumunda, döviz varlıklarını 15 milyon TL üzerine çıkarmama şartı getirilmiştir. 15 Milyon TL üzeri döviz nakdi varlığı bulunan şirketler ise bu varlığı aktifinin ya da satış hasılatının yüzde 10’unu aşması durumunda yeni nakdi TL ticari kredi kullanamayacak. Söz konusu düzenleme ile kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması ve kredilerin amacına uygun bir şekilde kullanılması, aynı zamanda, dövizin gerçekten ihtiyaç olan alanlarda kullanılması ve enflasyonun kontrol altına alınmasına da olumlu katkı sağlaması amaçlanmıştır. Ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gerçekleştirmiş olduğu bir başka düzenleme ile tüketici kredilerine ilişkin genel vade sınırını, kredi tutarı 50 bin TL’nin üzerinde olan krediler için 24 ay, 100 bin TL’nin üzerinde olan krediler için 12 ay olarak belirlemiştir. Limiti 25 bin TL’nin üzerinde olan kredi kartları için asgari ödeme tutarının dönem borcunun yüzde 40’ı olarak uygulanmasına karar verilmiştir. Tüketici kredilerinden alınan BSMV oranı ise (Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Oranı) yüzde 5’ten yüzde 10’a yükseltilmiştir. Öte yandan, Türk lirası mevduatları cazip kılmak, birikimlerin Türk lirası mevduat ve katılım hesaplarında tutulmasını sağlamak amacı ile stopaj indirimlerinde uygulanan süre 6 ay daha uzatılarak 31 Aralık 2022 tarihine kadar devam etmesi kararlaştırılmıştır” dedi.

“Caymaz tarım ürünleri göğsümüzü kabarttı”

Sözlerine devam eden Sezen Şenay; “Odamız Meclis Üyesi Yahya Caymaz’ın sahibi olduğu Bintepe Organik Zeytin Yağı Londra’da düzenlenen London International Olive Oil Competition’da (Londra uluslararası zeytinyağı yarışması) Altın Madalya’ya layık görüldü. Bu büyük başarı ile göğsümüzü kabartan Manisa’mızın ve ülkemizin gururu olan Caymaz Tarım Ürünleri ailesine teşekkürlerimizi sunar, başarılarının devamını dilerim” diyerek sözlerine son verdi.