Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, “Mahkememize 2021 yılında 66 bin 121 başvuru yapıldı. Bu başvuruların yüzde 73’ünden fazlası adil yargılanma hakkına ilişkin” dedi.

Anayasa Mahkemesi Anayasa Yargısı Araştırmaları Merkezi (AYAM), “Anayasal Bir Güvence Olarak Silahların Eşitliği İlkesi” konulu sempozyum düzenledi. AYM Yüce Divan Salonu’nda gerçekleşen sempozyumda konuşan AYM Başkanı Arslan, “Adil yargılanma hakkının bir unsuru olarak silahların eşitliği nispeten yeni bir kavramdır. Esasen 1960’lı yılların başından itibaren Avrupa İnsan Hakları Komisyonu’nun, daha sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) özellikle Avusturya’ya karşı yapılan bireysel başvurularda verdiği kararlarla şekillenen bir kavram. Gerek komisyon gerekse AİHM, sözleşmede yer almadığı halde adil yargılanma hakkında bunu mündemiç bir ilke olarak nitelendirmişlerdir” dedi.

Hakimin görevi taraflar arasında adil bir denge sağlayarak tarafların birinden lehine ya da aleyhine olacak davranışlardan kaçınması.

Adaletin sağlanmasının onun gerçekleştiğinin görülmesine bağlı olduğuna dikkati çeken Arslan, “Başka bir ifadeyle adalet aynı zamanda bir görünüm meselesidir. Tarafların ve toplumun adaletin sağlandığını görmesi ve bu yönde bir algının oluşması gerekmektedir. Bu nedenle AİHM kararlarında özellikle silahların eşitliği ilkesinin uygulanmasında görünümün çok önemli olduğu vurgulanır” ifadelerini kullandı.

AYM’ye yapılan başvuru istatistiklerinin endişe verici olduğunu söyleyen Arslan, “Bireysel başvurunun uygulanmaya başlandığı 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren yapılan başvuruların büyük bir kısmı adil yargılanma hakkına ilişkin. Mahkememize 2021 yılında 66 bin 121 başvuru yapıldı. Bu başvuruların yüzde 73’ünden fazlası adil yargılanma hakkına ilişkin. Başka bir ifadeyle mahkememize geçen yıl yapılan başvuruların yaklaşık dörtte üçü adil yargılanma hakkına ilişkin şikayetleri kapsamaktadır. İhlal sayıları bakımından da durum çok farklı değil. Başlangıçtan itibaren verdiğimiz toplam ihlallerin yüzde 77’si adil yargılanma hakkına dairdir. Bu sayı ve oranlar bize aslında vahim bir durumu işaret ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

Arslan, bu duruma öneri olarak AYM’nin gerek norm denetiminde gerek bireysel başvuruda adil yargılanma hakkına ve bu hakkın ihlaline yönelik değerlendirmelerin yargısal makamlar tarafından dikkatli bir şekilde ele alınması ve çözüm yollarının bulunması olduğunu söyledi.