Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) üyeleri, "Global Emtia Ticaret Döngüsü ve Sürdürülebilirlik” toplantısında bir araya geldi.

Sürdürülebilirlik kavramı, küreselleşmenin arttığı günümüz dünyasında işletmeler açısından önemli bir kavram haline gelmeye başladı. İşletmelerin rekabet olanaklarının, sadece ürettikleri mal ve hizmetlerle sınırlı bulunmadığı ifade edilirken, işletmelerin performanslarının da sadece ekonomik ölçütlere göre değerlendirilmediği, aynı zamanda çevreye ve topluma karşı sorumluluklarının da ölçütlerine bakıldığının altı çizildi.

Bu çerçevede, döngüsel ekonomi yaklaşımı kapsamında bazı sivil toplum örgütleri ve dernekler, çevre bilinci ve daralan ham madde kısıtlamaları sebebi ile harekete geçti. Bu iki kavramı işletmelerin odak noktası haline getirmeyi hedefleyen Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), üyelerine yönelik bir toplantıyla konuyu değerlendirmeye açtı. Üyeler, "Global Emtia Ticaret Döngüsü ve Sürdürülebilirlik" webinarında buluştu. Bir şirketin dünya çapındaki müşterilerine inşaat sektörü için dökme malzeme tedarik eden ticaret kolu HC Trading’i ağırlayan EGİAD, global bir firma ile sürdürülebilir ekonominin başlıklarını ele aldı. Kıdemli Ticaret Müdürü F. Mert Karcı’nın sunumuyla gerçekleşen toplantıya yoğun bir katılım oldu.

Çevrim içi programın açılışında konuşan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, günümüzün değişen yoğun rekabet şartları altında şirket faaliyetlerinin, aynı zamanda şirketin sürdürülebilir olması amacı ile uyumlu olmasının zorunlu olduğunu söyledi.

Sürdürülebilir kalkınma ve modern ekonomik kalkınmanın; iklim krizi ve ekolojik yıkım, sosyal eşitsizlik, kuşaklararası geçiş problemleri gibi sorunlara çözüm üretmeye çalıştığını hatırlatan Yelkenbiçer, bu problemlerin oluşmasında firmaların da katkısının olduğunu ifade ederek, “Önemli olan hem işletme içi hem de işletme dışı faktörler sonucu meydana gelen bu problemleri çözmek için alınacak önlemleri belirlemek ve uygulamaya geçirmektir” dedi.

Geçmişin sadece finansal içerikli beklentilerinin, yerini sosyal içerikli beklentilere bıraktığını vurgulayan Yelkenbiçer, “Aslında finansal ve ticari kara dayalı beklentiler tam olarak kaybolmamış; sosyal içerikli, çevreyi ve toplumsal değerleri koruyan, gözeten, sorumluluk bilinci yüksek uygulamalara yer veren işletmelerin; yeni düzendeki rekabet şansları artmıştır” diye konuştu.

Sürdürülebilirliğin bir kültür olarak şirketlerin bünyesine yerleştirilmesi sayesinde, işletmelerin yaşam süresinin uzatılmasının mümkün olacağına ve bunun da ülke ekonomisine artan bir sürdürülebilirlik olarak yansıyacağına dikkat çeken Yelkenbiçer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kurumsal kültür ise; kurumsal bilgi yönetimi ve transferi, kurumsal öğrenme, kurumsal değer, kurumsal vatandaşlık, kurumsal itibar, kurumsal sosyal sorumluluk, şeklinde ifade edilen kurumsal sürdürülebilirliğin alt bileşenlerinin bir arada değerlendirilmesi ile işletmelere kazandırılabilecek bir değer olacaktır. Şirketlerin yakın çevrelerinde yer alan sivil toplum kuruluşları ile arasındaki iş birliği iyi çalıştığı zaman tüm kaynakların kullanımında optimum etkinlik elde edilmiş olacaktır.”

HC Trading Kıdemli Ticaret Müdürü F. Mert Karcı ise özellikle karbon salınımı bakımından çimento sektöründe yapılan iyileştirme çalışmalarından bahsederek, geri dönüşümün önemini vurguladı.

Yoğun şekilde enerji kullanımı gerektiren çimento sektöründe son zamanlarda alternatif enerji kullanımlarının arttığını vurgulayan Karcı, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin hem bireysel düzeyde hem de şirketler ve devletler düzeyinde uygulanmasının yeşil dönüşümün anahtarı olduğunu paylaştı.