İzmir’de 52 yıl önce nikah masasında “iyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta birbirlerine destek olma” sözü veren 2 çocuk ve 2 torun sahibi Naile (75)-Hüsnü Güler (79) çiftinin bu sözleri hastane odasında vücut buldu. Kanser nedeniyle kemik iliği nakli yapılan karısının gece gündüz yanında olan Hüsnü Güler, “Nikah masasındaki sözleri laf olsun diye vermedik. Bizim birbirimize ihtiyacımız her zamankinden daha çok artık” dedi. Serbest muhasebecilikten emekli olan eşi Hüsnü Güler ile İzmir’in Foça ilçesinde yaşayan sigortacılıktan emekli Naile Güler’i kemik iliği nakline götüren süreç halsizlik ve bel ağrısı şikayetleriyle başladı. Yapılan tetkiklerde Güler’de kansızlık ve kalça kemiğinde 3.3 santimetre çapında kitle saptandı. Güler, hematoloji uzmanına yönlendirildi. Güler, yeni yıla sayılı günler kala Kent Hastanesi Kemik İliği Nakli Merkezi’nde Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Kadıköylü’ye başvurdu. Prof. Dr. Kadıköylü, kemik iliği biyopsisi sonucu Güler’e multipl miyelom (bir kemik iliği kanser türü) tanısı koydu. Güler’e 4 kür kemoterapi uygulandı ve ardından otolog kök hücre (hastanın kendinden alınan kemik iliği kök hücrenin nakledilmesi işlemi) nakli yapıldı. Naile Güler’in 52 yıllık eşi Hüsnü Güler de kemik iliği nakli olan eşinin tedavisi boyunca yanında oldu, hastabakıcılığını yaptı. "Artık ’Yaş 70 iş itmiş’ demiyoruz" Hastaya verdikleri 4 kür kemoterapinin ardından yanıt alındığını ve bunun üzerine kemik iliği naklini gerçekleştirdiklerini belirten İzmir Kent Hastanesi Kemik İliği Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürhan Kadıköylü, “65-70 yaş üzerindeki hastalara eskiden kemik iliği nakli planlamıyorduk. Ancak son birkaç yıldır Naile Güler gibi biyolojik yaşı nüfusta yazan yaşından küçük olan hastalarımıza uyguluyoruz. Çünkü kök hücre naklinde nüfusta yazan değil biyolojik yaş önemli. Hastaların yandaş hastalıklarının olmaması, performanslarının iyi olması halinde bu tedavi yöntemini uyguluyoruz. Artık ’Yaş 70 iş bitmiş’ demiyoruz. Naile Güler’e yüksek doz kemoterapi dozunun azaltılması ile kök hücre nakli yaptık. Kan değerleri düzelmeye başladı. 2 ay sonra hastalığı tekrar değerlendirilecek. İlk günden taburcu oluncaya kadar eşi Hüsnü beyin, Naile hanımın yanından hiç ayrılmaması, ona titizlikle bakması da takdire şayandı” dedi. "Söz vermiştik" Evliliğinde yarım aşırı geride bırakan Naile Güler, “Her evlilikte inişler çıkışlar olur. Önemli olan karşılıklı sevgi ve saygının sürmesi” dedi. 52 yılı paylaştıkları gibi bir hastane odasını da eşiyle paylaşıp ona en zor günlerde destek olan Hüsnü Güler de, “Biz nikah masasında birbirimize söz verdik, ’hastalıkta, sağlıkta’ dedik. O sözleri de laf olsun diye vermedik. Bu tedavi sürecinde doğal olarak eşimin yanında olacaktım, oldum. Bir kızımız, bir oğlumuz var. Nakilden sonra eşime Menemen’de öğretmen olan kızımız Özden Engin bakacak. Pandemi nedeniyle kalabalık bir ortam olmaması gerekiyor. Çorlu’da yaşayan oğlum Serhan Güler de eşiyle birlikte gelip Yeni Foça’da yanımda kalıp bana bakacaklar. Hayırlı evlatlarımız var çok şükür. Hastane sürecinde görev bendeydi. Eşime refakat edebildiğim için çok mutluyum” diye konuştu.