Denizli Büyükşehir Belediyesinin restore etmesinin ardından Türk Ocakları Derneği Denizli Şubesi’ne tahsis ettiği tarihi Adil Beştaş Evi görkemli bir törenle hizmete açıldı. Türk Ocakları’nın, kendisine yakışan bir binada hizmetlerini başarıyla sürdürmesini temenni eden Başkan Zolan, "Türk Ocakları’nın ışığı hiç sönmesin" dedi.

Denizli Büyükşehir Belediyesinin restore ederek yok olmaktan kurtardığı Adil Beştaş Evi bir süre önce Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’ın imzaladığı protokolle Türk Ocakları Denizli Şubesi’ne tahsis edilmişti. 1940’lı yıllarda inşa edilen tarihi evin hizmete açılması dolayısıyla bir tören düzenlendi. Törene, Denizli Valisi Ali Fuat Atik, Irak Türkmen Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, Denizli Şube Başkanı Prof. Dr. Turgut Tok, ilçe belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda davetli ile vatandaşlar katıldı. Türk Ocakları Denizli Şubesi’nin açılışı dolayısıyla düzenlenen görkemli tören saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

"Köklerimizden aldığımız güçle daha ileriye"

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, 110 yıl önce faaliyetlerine başlayan Türk Ocakları’nın, kendisine yakışan bir binada hizmetlerini başarıyla sürdürmesi temenni etti. Önceki dönem Ekonomi Bakanı ve Belediye Başkanı Nihat Zeybekci ile birlikte Türk Ocakları’na yakışan bir yer tahsis etmek için istişare ettiklerini anlatan Başkan Zolan, “Ben bunu canı gönülden yaptım. Ecdattan gelen değerimizin burada yaşaması gerekiyordu. Bu ocak hepimizin, bu şemsiye hepimizi kapsıyor. Geçmişten gelen değerlerimize sahip çıkarak, köklerimizden aldığımız güçle daha ileriye, daha güçlü bir şekilde yürüyelim” dedi. Denizli’nin ecdat tarafından fethedildikten sonra bir daha düşman postalı görmediğini, bu nedenle kurtuluş günü olmadığını kaydeden Başkan Zolan, Denizli’de yaşanan Miryokefalon ve Kazıkbeli Savaşlarının kent tarihindeki önemine değinerek, "Bize yakışan bu emanete sahip çıkabilmek, yere düşürmemektir. Bizden sonra gelenlere sapasağlam, lekesiz, çiziksiz bir şekilde aktarabilmektir. Biz böyle güzel bir binada Türk Ocağımızın ışığı hep yansın, hiç sönmesin istedik. Güçlü yürüyüşümüz daim olsun” diye konuştu.