GÜNAYDIN…

Abone Ol

Bugün yeni bir gün, yeni bir ihtimal, yeni bir yol…
Güneş bir kez daha doğduysa, umut da yeniden doğabilir demektir.

Bu sabah sadece gözlerimizi değil, kalbimizi de açalım.
Birbirimize karşı değil, birbirimiz için var olduğumuzu hatırlayalım.
Çünkü biz insanlar, acıda birleşebilen, sevinci paylaşabilen, umutla dirilen varlıklarız.

Sevgiyle başlayalım güne…
Merhametle, anlayışla, hoşgörüyle dokunalım birbirimize.
Kırmadan, dökmeden…
Sözümüzle iyileştirelim, bakışımızla güven verelim.

Her yeni gün, insanlık için bir sınavdır.
Ve biz her sabah yeniden seçeriz kim olduğumuzu:
Bir zalimin yanında mı duracağız, yoksa bir mazlumun elinden mi tutacağız?
Bir kalbi mi kıracağız, yoksa bir yüreği mi onaracağız?

Hiçbir irade, hiçbir topluluk, hiçbir güç;
bireyin vicdanı kadar yol gösterici olamaz.
Çünkü gerçek özgürlük, başkalarının çizdiği sınırların içinde değil;
kendi içimizde kurduğumuz adil, sevgi dolu bir düzendedir.

Sorgulamak, düşünmek, direnmek, gerektiğinde “Hayır!” diyebilmek…
Bunlar bir başkaldırı değil, insan kalabilmenin asaletidir.

Kendimizi kaybettiğimiz kalabalıklarda değil,
kendimizi bulduğumuz sessizliklerde büyür insan.

Bugün iç sesini dinle…
Baskılara değil, sezgilerine kulak ver.
Rızanı her daim sorgula.
Çünkü itaat bazen güvenlik verir gibi görünür, ama özgürlüğün kaybına zemin hazırlar.

Unutma:
Gölgesi büyük olan her şey, ışığı senden çalıyor olabilir.

O yüzden bugün sadece yüzünü değil, yüreğini de güneşe çevir.
Bir iyilik yap, bir tebessüm dağıt, bir sessiz acıya omuz ver.

Ve asla unutma:
Senin küçük bir adımın, bir başkası için umudun ta kendisi olabilir.

İnsan kalmak, her şeyden önce vicdan sahibi olmaktır.
Ve vicdan, sessizliğin içindeki en gür sestir.

Bugün, umutla yürüyen her kalbe selam olsun.
Gözyaşıyla değil, sevgiyle büyüyen her dostluğa şükür olsun.
Ve adaleti savunan her cesur yüreğe güç olsun.

GÜNAYDIN…
Sevgiyle, ışıkla, içtenlikle…
Dr. Ruhsar Uçar