Taksim metrosunda 23 yıldır bulunan “İstanbul’un fethi” konulu tabloların önü İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kapatıldı. Eseri yapan Nusret Çolpan’ın oğlu Nasuhi Hasan Çolpan, “Üzüldüm, kapatılma gerekçesine dair bir açıklama yapılmadı” dedi. Bir vatandaş ise, “Yazık günah. Bu değiştirilir mi, bu vaziyete getirilir mi yahu?” diyerek tepkisini gösterdi.

1999 yılında Taksim Metro İstasyonu içerisinde, mimar ve minyatür sanatçısı Nusret Çolpan tarafından yapılan ve İstanbul’un fethinin minyatür tarzda resmedildiği çini pano, geçtiğimiz aylarda herhangi bir açıklama yapılmadan İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kapatıldı. 7 parçadan oluşan eserin özellikle İstanbul’un fethini anlatan kısmının kapatıldığı ve yalnızca yüzde 10’luk bir bölümünün açıkta kaldığı görüldü. Eseri yapan Nusret Çolpan’ın oğlu Nasuhi Hasan Çolpan, böylesi önemli bir eserin önünün kapatılmasına anlam veremediğini ve sebebiyle ilgili bir açıklama yapılmadığını söyledi.

“Gerekçeye dair bir açıklama yapılmadı”

Durumu fark ettikten sonra İBB ile iletişime geçtiğini söyleyen Çolpan, “Burada daha önceden, İstanbul’un fethini anlatan minyatür tarzında resmedilmiş çini pano vardı. Panonun önü şu an levhayla tamamen kapalı. Bu panonun çini üretiminde çalışan büyük, baba dostu bir ağabeyimiz var, birkaç ay önce bana panonun önünün kapatıldığını söyledi. Onun haberdar etmesiyle fark ettim, üzüldüm. Acaba tadilat dolasıyla mı kapatıldı, geçici bir şey mi diye gelip yokladım. Sabit bir levha var, yanlardan sıkıca oturtulmuş, görüntüyü kapatıyor. Ben de sebebini merak ettim ve belediyenin Beyaz Masa bürosuna sorma ihtiyacı hissederek mail gönderdim. Bir ay sonra bir dönüş yapıldı. Maille, önünün tekrar açılması için çalışmanın başlatılacağını söylediler. Gerekçeye dair bir açıklama yapılmadı, bir gerekçe varsa kendileri biliyor, ben bilemiyorum. Metroda yine bunun gibi, camdan, seramikten başka sanat eserleri de var. Onların önü açık, gezdikçe bakıyorum ve kapatma gibi bir şey yok. Hem kültürümüzü yansıtıyor, hem büyük el emeği göz nuru var. Burada yıllardır bizim sanatımızı halkımıza anlattı. Yurtdışından gelenler de buradan geçiyor. Dünyadan vatandaşlar buradan geçiyor. Belki de insanların burada hatıraları var, tekrar gelip bakmak istediklerinde kapalı olduğunu görecekler. Daha sonra, farklı çevrelerden de ’Neden böyledir, sebebini öğrendiniz mi?’ şeklinde bildiriler geldi ama hala bekliyoruz” dedi.

“Yazık günah. Bu değiştirilir mi, bu vaziyete getirilir mi yahu?”

İBB’nin bu uygulamasına bir anlam veremediğini söyleyen Mehmet Sözüer isimli vatandaş da tepkisini, “Yazık günah yahu. Bu değiştirilir mi, bu vaziyete getirilir mi yahu? İnanın sebebini bilmiyorum. Sıkıntısı nedir, ne değildir. Belediye değil mi burayı yapan, İstanbul Belediyesi? Lanet olsun yahu. Ben artık her türlü şeyden, attığım adımdan yaka silkiyorum. Açıkçası ben bunlardan hiçbir şey beklemiyordum, ben bunları biliyordum. Onların döneminde de yaşadık. Gördüklerimizi, duyduklarımızı gençlere anlatmaya çalışıyoruz ama maalesef anlatamıyoruz. Bunun için hiçbir beklenti içinde değildim, bugünü biliyordum, görmüştüm. Bunlar gelmesin diye dua ediyordum. Maalesef geldiler ve görüyoruz şu an. İstanbul Belediyesi bir çivi bile çakmamış” sözleriyle dile getirdi.