Erzincan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı (ESOB) Bedir Limon, açıklama yaparak artan salgın vakaları ile birlikte esnafın yeniden kapanma tedirginliği yaşadığını söyledi.

Başkan Limon, yaptığı yazılı açıklamada dünyanın birçok ülkesinde aşının zorunlu hale geldiğini hatırlatarak, "Daha bulaşıcı olan ve daha hızlı yayılan Delta varyantı nedeniyle başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede korona virüs aşısı zorunlu hale getirildi. Söz konusu bölgelerde aşı yaptırmayanların belirli yerlere girişi engellenerek aşılanma oranlarının yükseltilmesi hedefliyor. Delta varyantı ve aşılamaya karşı oluşan tepki, vakaların hızla artmasına yol açtı. Hızla tırmanan vaka sayısı, sonbahar ile birlikte 4. dalga tehlikesini ve buna bağlı olarak kapanma önlemlerini gündeme getirdi." dedi.

Toplumun her kesiminin olduğu gibi, esnafın da aşıdan kaçınmaması gerektiğini hatırlatan Erzincan ESOB Başkanı Limon, "Aşısızların toplum sağlığını tehdit eder bir şekilde rahat dolaşmalarına kısıtlama getirilmesi gerekiyor. Bu kişisel hak ve özgürlüklerin ötesinde toplum sağlığını ilgilendiren bir durum ve devletin de artık bu konuda bir karar vermesi gerekiyor. Toplu bulunulan her yere girişte aşı zorunluluğunun istenmesi gerek. Lokanta, AVM, düğün, sinema, toplu taşıma aracı fark etmez. Geride bıraktığımız süreçte gördük ki; Kapanma salgın kadar tehlikeli. Söz konusu süreçte en büyük darbeyi küçük esnaf gördü. Zaten krediler ile günü kurtarmaya çalışan esnafımızın bir kapanmaya daha tahammülü yoktur. Bundan sonra ekonomide özellikle küçük esnafı kapatmadan, salgın ile mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Bunun için de yaptırımlar uygulanmalı. Gerekirse kapamaya varan cezalar getirilmeli. Titiz bir şekilde çalışan iş yerlerinin sorumsuz kişiler yüzünden kapanmasının önüne geçilmeli. Bu işin kapanarak değil başka şekilde çözülmesinin yolları bulunmalı. Kapanma olmaksızın mücadele edilmesi ve kapanmanın artık gündemimizden çıkması gerekiyor.

Dünyada aşıya ulaşamadığı için büyük zorluklar çeken toplumlar mevcutken ülkemizdeki aşı tedarikinin sorunsuz seviyelere geldiği bir ortamda aşıdan imtina eden vatandaşlarımıza ’Bu sefer siz evlerinizde kalın biz emeğimize, ekmeğimize ve sosyal hayatımıza sahip çıkalım’ demek istiyoruz. Aşı olmayanlar yüzünden tekrar dükkânların kapanacağı, sokağa çıkma yasaklarının başlayacağı, özgürlüğümüzün kısıtlanacağını unutmamalıyız. Bu milyonlarca insanın hayatını olumsuz etkileyecek. Öğrencilerin okula gitmesi mümkün olmayacak, tekrar bir öğrenim dönemini kaybedecekler. Çocuklarımızın psikolojileri bozulacak. Bu sektörden evine ekmek götüren esnafımız yine dükkânını açamayacak. Yani neresinden bakarsanız bakın, aşı olmamak insanın beraber yaşadığı diğer insanlara zarar vermesi olarak ortaya çıkıyor. Devletin zorunlu kılacağı anı beklemek, ancak zaman kaybına ve vaka ile ölüm artışlarına vesile olacak. Vatandaşlarımız elimizdeki tedbirleri değerlendirme fırsatından geri durmasın ki yaşamımız, pandemi öncesindeki hayatımıza ivedi şekilde geri dönsün." diye konuştu.