Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında sanayinin ihtiyaç duyduğu niteliklere sahip, uygulama ve beceri yetkinliği yüksek insan gücünün yetiştirilmesi ve istihdam odaklı politikaların oluşturulması hususunda üniversitelerle dirsek temasında bulunan EGİAD, Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ni ağırladı. Manisa Teknopark, MCBÜ DEFAM ve Proje Koordinasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi yetkilileri ile bir webinar gerçekleştiren iş örgütü, üniversite-sanayi iş birliğinde Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin faaliyetlerini dinledi.

Üniversitelerin temel görevi bir yandan eğitim ve öğretim hizmetleri vermek, diğer yandan da temel ve uygulamalı alanlarda araştırma yaparak bilime hizmette bulunmaktır. Yapılan araştırmaların temel amacı ise, bilgi üretilmesi ve mevcut bilgilere yenilerinin katılmasıdır. Bu kapsamda üniversiteleri sanayinin önemli bir kolu olarak gören Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), üyelerinin teknoloji gelişimine destek olmak ve nitelikli istihdam gücüne katkıda bulunmak için Ege Bölgesi’ndeki yüksek eğitim kurumlarıyla iş birliği çalışmaları gerçekleştirmekte. Bu çerçevede Manisa Celal Bayar Üniversitesi ile geçtiğimiz günlerde protokol imzalayan EGİAD, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Umut Burak Geyikçi, Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aktaş, MCBÜ DEFAM Deneysel Fen Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof Dr. Süleyman Koçak, Proje Koordinasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Dr. Öğr. Üyesi Emre Uygur ile sanayicileri buluşturdu. Ev sahipliğini EGİAD Başkan Vekili Kaan Özhelvacı’nın, Moderatörlüğünü Genel Sekreter Prof. Dr. Fatih Dalkılıç’ın yaptığı etkinlikte üniversitenin faaliyetleri aktarıldı.

“Geleceğimiz yeni kuşağın vizyonu ve alışkanlıklarıyla şekillenecek”

Toplantıda, EGİAD Başkan Vekili Kaan Özhelvacı, ülkelerin gelişmesinin sanayi ile mümkün olabileceğini belirterek konuşmasına başladı. Dünyada üniversite ve sanayi iş birliği odaklı uygulamalarda, özellikle teknoloji ve inovasyon bağlamında yapılan ortaklıkların stratejik bir yeri olduğuna dikkat çeken Özhelvacı, “Özellikle pandemi döneminde yüksek hızla artan dijitalleşme ile hayatın ve ticaretin çok hızlanıp değişken bir döneme evrildiğini hep beraber gördük. Geleceğimizin bu anlamda yeni kuşağın vizyonu ve alışkanlıklarıyla şekilleneceğini öngörüyoruz ve EGİAD olarak çalışmalarımızı bu doğrultuda planlıyoruz” dedi.

“TTO’lar ve Teknokentler özel bir konuma sahip”

Türkiye’de Ar-Ge, inovasyon ve teknolojik dönüşümün ekosisteminde Teknoloji Transfer Ofislerinin ve Teknokentlerin özel bir yeri olduğuna vurgu yapan Özhelvacı, “Teknokent; üniversitelerin, araştırma kurumlarının ve sanayi kuruluşlarının aynı ortam içerisinde araştırma, geliştirme ve inovasyon çalışmalarını sürdürdükleri, katma değerli ürünler ortaya çıkardıkları, birbirleri arasında bilgi ve teknoloji transferi gerçekleştirdikleri; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği organize araştırma ve iş merkezleridir. TTO’lar, üniversiteler, araştırma merkezleri, özel sektör arasında; araştırmacılar ile girişimciler arasında konumlanarak yatırımcılar ve sanayiciler ile gerekli ve ihtiyaç duyulan bağlantıları sağlamaya çalışıyor. Sanayicileri ve yatırımcıları, araştırmacılarla buluşturan ve sanayiye know-how aktarılmasını sağlama noktasında öncü olan TTO’lar, bilgilendirme, koordinasyon, araştırmayı yönlendirme, yeni Ar-Ge şirketleri kurulmasını teşvik etme, iş birliği geliştirme, fikri mülkiyet haklarının korunması, pazarlanması, satılması, fikri mülkiyetin satışından elde edilen gelirlerin yönetilmesi konularında da faaliyet gösteriyor. Bu doğrultuda teknolojilerin geliştirilmesi, geliştirilen teknolojilerin ticarileşmesi, girişimcilerin desteklenmesi, finansman sağlanması hepsi ayrı ayrı önem arz ettiği gibi, bir bütün olarak da değerlendirilmesi hepimizin görevi olarak karşımıza çıkıyor. EGİAD olarak, teknoloji alanındaki pazarın geleceğini belirleyebilmek için ekosistemi güçlendirmenin çok önemli olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Rektör Danışmanı Doç. Dr. Umut Burak Geyikçi, iş yeri odaklı bir eğitim sistemi benimsediklerini, mezun olan öğrencilerin bu sayede hemen istihdam edilebildiğini belirtti. MCBÜ DEFAM Deneysel Fen Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof Dr. Süleyman Koçak ise, 2011 yılında Kalkınma Bakanlığı desteğiyle kurulan DEFAM’ın tanıtımını yaptı. Manisa Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aktaş ise, Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin faaliyet alanlarını aktardı. Teknokent’in 2018 yılında 98 milyon TL ciro yaptığını kaydeden Aktaş, 2019 yılında bu rakamın 103 milyon TL’ye, 2020 yılında 105 milyon TL’ye ulaştığını ifade etti. 2017 ile 2021 yılları arasında 37 TÜBİTAK Projesi, 29 KOSGEB projesinin yer aldığını ifade eden Aktaş, son yıllarda daha çok teknoloji firmaların ağırlıkta olduğunu vurgulayarak bünyelerinde 114 firmanın bulunduğunu kaydetti. Proje Koordinasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Dr. Öğretim Üyesi Emre Uygur da iş insanlarına fon alabilecekleri programlara ilişkin bilgiler verdi.