Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafından bin 58 işletmenin katılımıyla hazırlanan “Eskişehir Sanayi Odası Piyasa Beklenti Anketi 2022” sonuçları, rapor haline getirilerek yayımlandı.

Piyasa Beklenti Anketi’nin bin 58 işletmenin katılımıyla yapıldığını ifade eden ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, sonuçların bir rapor haline getirilerek ilgili bakanlıklar, TOBB ve resmi makamlarla paylaşıldığını açıkladı. Anket sayesinde yaşanan ve önümüzdeki dönemde çözüm bekleyen ana sorun alanlarını tespit ettiklerini vurgulayan Kesikbaş, “İş dünyamız; enflasyon, enerji, hammadde fiyat artışları, döviz ile finansman için istikrarlı yapısal ekonomik program ve yapısal reformlar istiyor” dedi.

"Enflasyon bir numaralı sorun"

Ankete verilen cevaplardan ve elde edilen sonuçlara göre öne çıkan başlığın yüksek enflasyon olduğuna değinen Kesikbaş, kalıcı ve küresel yüksek enflasyon eğilimi ile karşı karşıya kalındığını, ekonomide öncelikli olarak çözülmesi gereken en önemli sorununun enflasyon olarak tespit edildiğini belirtti. Kesikbaş, “Döviz kurlarındaki oynaklık ve öngörülememe konusu enflasyonist ortamı körükleyen en büyük etken olarak değerlendirilmektedir. Enerji ve hammadde fiyatlarındaki artışın altını kalın bir şekilde çizenlerin oranı ankette yüzde 49’larda görünüyor" dedi.

"Sanayici tasarrufları tekrar işine yatırıyor"

Ankette yer alan verilerden bahseden ESO Başkanı Kesikbaş, “Ankete katılanların yüzde 69’u 2022’de karlılığın azalmasını beklemekte. İşletmelerin yüzde 80’i 2022’de yeni yatırım düşünmemekte. Yeni yatırım düşünmeyenlerin bunun için gösterdikleri gerekçelerde yatırım ortamının iyileşmemesi yüzde 55 ile ilk sırada yer alırken bunu yüzde 24 ile kredi koşullarının uygunsuzluğu ve yüzde 12 ile hukuk sistemi izlemiştir. 2021 yılının tamamında her beş firmadan ikisi küçüldüğünü belirtmekte. Firma karlılığına yönelik önlemlerin ilk sırasında yaklaşık yüzde 30 ile maliyet azaltma gelmekte. Firmaların yüzde 84’ü 2022 yılı için kur tahmini yapamadığını söylüyor. Ankete katılanların yüzde 61’i Suriye’deki ve Afganistan’daki iç savaşlardan kaçarak ülkemize gelen göçmenlerin geri dönmesi gerektiğini belirterek, istihdama katkı sağlayanlar kalmalı diyenlerin oranı ise yüzde 23 civarında” ifadelerini kullandı.

"Üretim ekonomisine dayalı ekonomik program"

Hazırlanan raporun ana fikri konusunda da açıklamalarda bulunan Kesikbaş, “Yapısal ekonomik reformların; üretimden finansmana, eğitimden ihracata, teknolojiden yabancı yatırımcıya, Ar-Ge süreçlerinden kamu alımlarına ve stratejik sektörlere, ithal ikamesinden tasarrufa, global algıdan seçiciliğe kadar tüm etkenleri içeren, ama en önemlisi rasyonel, disiplinli ve kredibilitesi yüksek para politikalarına ve etkinliği yüksek Merkez Bankası’na ihtiyacı bulunmakta. Ülkesine güvenen, yatırıma, istihdama, üretime ve ihracata hiç durmadan devam eden sanayicilerimiz; rekabetçiliğini kaybetmek istemiyor ve üretim için yeni bir ekonomi programı bekliyor” diye konuştu.