Nijer’de düzenlenen 47. İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 2020’nin herkes için zor bir yıl olduğunu söyleyerek, Covid-19 salgınının yanı sıra hiç olmadığı kadar yükselişte olan İslamofobi ile de mücadele edildiğini söyledi. İsrail’in İslam karşıtlığını normalleştirme çabalarını sürdürdüğünü aktaran Çavuşoğlu, Filistin meselesine ilişkin de açıklamalarda bulundu.

Nijer’de düzenlenen 47. İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuşmasına, Umman nüfusunun yüzde 60’ına ev sahipliği yapan Asya’nın, Umman’ın küresel çıkarlarını koruma konusunda önemli bir role sahip olduğunu söyleyerek başladı. Çavuşoğlu konuşmasını, “Asya birçok anlamda yükseliyor. Bugüne kadarki en geniş ticaret anlaşmasını sonuçlandırdıkları için Asyalı kardeşlerimizi tebrik etmek istiyorum” sözleriyle sürdürdü.

“İSLAMOFOBİ DE HİÇ OLMADIĞI KADAR YÜKSELİŞTE”

Çavuşoğlu konuşmasında Covid-19 aşı çalışmalarına da değinerek, “Yeni aşıların geliştirildiği haberleri bizi Covid-19 salgınına karşı savaşımızda teşvik etti. Aşıların herkes için özellikle de kırılgan olanlar kullanılabilir olması gerektiğini savunmalıyız” dedi.

2020’nin herkes için zor bir yıl olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Covid-19’a ek olarak İslamofobi de hiç olmadığı kadar yükselişte. İsrail de bu durumu normalleştirmeye çalışıyor. İsrail’in Filistin planını askıya alma kararı bir aldatmacaydı. İsrail, Filistin’in bağımsız egemen bir devlet olmasının fiziksel olarak imkansız olduğunu açıkça söylüyor. Elçiliklerin açılması için uluslararası girişimler de göz ardı ediliyor. Filistin meselesinin İslam ülkelerinin gözündeki merkezi yerini kaybettiğine dair büyüyen bir yanlış algı var hatta yükümlülük olarak göründüğünü iddia edenler de var. Maalesef Filistin’in düşmanları bu tür yanlış algıları teşvik etmek için bu söylemlerden faydalanıyorlar. Bu yüzden ortak çözümlerimizi yenilememiz gerekiyor. Eğer biz bu organizasyonun temellerinde birleşemezsek Umman’ın birliğini nasıl savunacağız? Dolayısıyla resim gayet net” dedi.

Dağlık Karabağ meselesine de değinen Çavuşoğlu, “Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki üçlü anlaşma mevcut rejimde barışın sağlanacağına dair umut vaat edici bir adım. Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün sağlanması UN, OECD gibi uluslararası kuruluşların çözümleriyle aynı doğrultuda yer alıyor” dedi.

“14 MÜSLÜMAN ÇOCUĞA FRANSIZ POLİSİ TARAFINDAN TERÖRİST GİBİ DAVRANILDI”

Çavuşoğlu Avrupa’da giderek yükselen İslam karşıtlığına ilişkin, “İslamofobi hiç olmadığı kadar yükselişte, özellikle de Avrupa’da ve ne yazık ki bu eğilim yok olmayacak. İslam fobisi ve ırkçılık besleniyor. Ancak Müslümanlar yaşadıkları ülkelerde dünyaya katkıda bulunmaya devam ediyor. Bunun en güncel örneği Almanya’da yaşayan 2 Türk asıllı doktorun Covid-19 aşısı geliştirmesi. İslam ve Müslümanlar hakkındaki nefret söylemlerinin devam ettirilmesi herkesi incitiyor. Ne yazık ki Avrupa’da vizyoner lider konusunda bir eksiklik söz konusu. Bazıları din konusunda reformlar yapılmasını teklif ediyor. İslami terör söylemleriyle ile Avrupa’da yaşayan milyonlarca Müslüman’ın barış ve refahı tehlikeye atılıyor. Son günlerde yaşanan olaylarda, farklı kökenlerden gelen ve okul çağında olan en az 14 Müslüman çocuğa Fransız polisi tarafından terörist gibi davranıldı. Okul çağındaki çocuklara terörist gibi davranılması nasıl haklı çıkarılabilir ki?” dedi.

Çavuşoğlu İslam dünyasına birlik çağrısında bulunarak, “Allah’ın emirlerini takip ederek bu yolda birlikte yürümeli ve bölünmemeliyiz. Kırmızı çizgilerimize ilişkin net bir mesaj göndermeliyiz. Konuyla ilgili iletişimlerimiz aktif hale gelmeli İslamofobi gözlem altında tutulmalı. Uygurların, Yunanistan’daki azınlığın, Avrupa’daki Müslümanların ve diğerlerinin de temel hak ve özgürleri için sesimizi yükseltmeliyiz. Bütün bu bölgelerdeki barış ve istikrarın sağlanması için terörle mücadele eden kardeşlerimizi desteklemeliyiz” dedi.

Çavuşoğlu konuşmasını, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın vefat eden Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin’e Allah’tan rahmet dileyerek bitirdi.

(İHA)