Gümüşhaneli milli bilek güreşi sporcuları, geçtiğimiz günlerde Romanya’da yapılan Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’nda 9 madalya kazanarak önemli bir başarıya imza attı. Kentten turnuvaya katılan 11 sporcudan 8’inin kadın olması da dikkat çekti.

Dünya Bilek Güreşi Federasyonu tarafından Romanya’nın başkenti Bükreş’te 24 Kasım - 3 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’na Gümüşhane’den 10 sporcu ve milli takım antrenörü Davut Altuntaş katıldı.

Şampiyona sonucunda dünya şampiyonu sporcu Şükriye Yılmaz, 21 yaş altı 55 kilogram sağ ve sol kolda dünya şampiyonu, büyük kadınlarda dünya üçüncüsü olarak kariyerindeki dördüncü dünya şampiyonluğunu elde etti.

Son yıllarda bilek güreşi sporuna yoğun ilgi gösterilmesi ve elde edilen başarılarını ardından Türkiye’de bu sporda marka şehirlerden birisi olan Gümüşhane’de bu branş için özel salon yapıldı. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından oluşturulan salonda haftanın 6 günü antrenman yapan sporcular, katıldıkları hemen tüm turnuvalardan madalya ve kupalarla dönüyor. Kentte bilek güreşi branşında milli sporcu sayısı 40’ı aşarken, özellikle okul sporları branşına da dahil edilmesiyle birlikte çok sayıda sporcu keşfi de yapılıyor.

Altuntaş: “Bu bir ekip işi”

Bilek güreşinin Gümüşhane’de potansiyelinin arttığını dile getiren Bilek Güreşi Antrenörü Davut Altuntaş, “22 senedir bilek güreşi antrenörlüğü yapıyorum. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde çalışıyorum. Bilek güreşindeki başarılardaki en önemli faktör, şu anda Gümüşhane’de 40 tane milli sorucumuz var. Bunların içerisinde şampiyonlar var. Bizim önceden kadın takımımız yoktu. Şükriye ile tanıştıktan sonra güzel dereceler elde etmeye başladık. Şükriye, Gümüşhane’de güzel bir rol model oldu ve biz takımımızı kurduk. 24 Kasım - 3 Aralık tarihleri arasında Romanya’nın başkenti Bükreş’te yapılan turnuvaya 11 sporcuyla katıldık, bunların 8’i kadındı. Şükriye bu turnuvada sağ ve sol kolda dünya şampiyonu oldu, diğer kızlarımız da dünya 2.’si, 3.’sü oldular. Bilek güreşinde Gümüşhane’de yeni bir jenerasyon da geliyor. Bilek güreşi, 2019 yılında okul sporlarına girdiğinde potansiyeli arttı. Mart ayında inşallah bölge turnuvalarına ev sahipliği yapacağız. Bu noktada ilimizi çok iyi temsil edeceğimizi düşünüyorum. Pandemi sürecini çok iyi değerlendirdik. Milli sporcularımızla birlikte antrenmanlarını sürekli sürdürdük. Bunun sonucunda 10-14 Ağustos tarihleri arasında Tokat’ta yapılan Türkiye şampiyonasında 24 madalya aldık. 24 madalyanın akabinde de dünya şampiyonasına 11 tane sporcu verdik. Başarı geldikçe aileler bu branşa yönlendiriyor. Şu anda biz 45 tane sporcuyla antrenman yapıyoruz. Bu arttıkça salonumuz da bize yetersiz geliyor açıkçası. Giderek büyüyoruz, bu hoşumuza gidiyor. Bilek güreşine emek vermek gerekiyor. 6 gün antrenman yapıyoruz. 5 günü sadece ağırlık, 1 gününde de sadece bilek güreşi antrenmanı yapıyoruz. Bu noktada kasların bu spora alışması lazım. Gümüşhane Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne de teşekkür ediyorum, bu bir ekip işi” dedi.

Yılmaz: “Zirveyi korudum ve korumaya da devam edeceğim”

Romanya’da düzenlenen şampiyonada 20 yaşında dördüncü dünya şampiyonluğunu elde eden Şükriye Yılmaz, “Bu yıl dördüncü dünya şampiyonluğumu kazandım, sol ve sağ kolda dünya şampiyonu oldum. 21 yaş altı 55 kilogramda dünya şampiyonu oldum. Büyükler kategorisinde üçüncü oldum. En rahat turnuvalarımdan biriydi. Büyükler kategorisinde de yarıştığım için orada biraz zorlandım ama üstesinden geldim. Biz pandemi sürecini iyi değerlendirdik ve hiç pes etmedik. Bu turnuvada tüm yüreğimle savaştım. Final maçı daha önemli tabii ki ama her masaya çıktığımda geçmişimi düşünüyorum, beni buralara hangi zorluklar getirdi diye” şeklinde konuştu.

“Her şampiyonluğumu anneme armağan ederim”

Şampiyonluklarının temelini annesini örnek alarak attığını dile getiren Yılmaz, “Zor yollardan geçtik tüm takım olarak. Bireysel bir spor olduğu için zor zamanları tek başıma atlatmam da gerekti. Fakat sonunda başarıya ulaştık. Benim ilk göz ağrım annemdir. Ben her şampiyonluğumu ona armağan ederim ama burada da ilk defa kendime de teşekkür ediyorum, zirveyi korudum ve korumaya da devam edeceğim. Büyüklerde de şampiyon olacağım. Zamanında örnek aldığım insanlar oldu ama ben her zaman antrenörüm Davut hocamı örnek aldım. Her zaman kendim de örnek olmaya çalıştım. Arkamdan gelenler ben ne yaparsam onu da yapar diye düşündüm. Örnek olmak kolay değil” ifadelerini kullandı.

Ay: “Benim hedefim Şükriye abla gibi olup adımı duyurmak”

Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’nın katıldığı ilk büyük çaplı turnuva olduğunu söyleyen 15 yaşındaki milli sporcu Zehra Betül Ay ise, “7. sınıfta başladım bilek güreşine. Antrenmanlara gelip gitmeye başladığımda daha çok sevdim. İlk turnuvam liseler arasındaydı, orada dördüncü oldum. Buna daha çok hırslanıp çalıştım. Antrenörüm çok iyiydi, bu sporu daha çok sevdim. Liseye geçmeden önce Karadeniz Bölgesi Turnuvası’nda birinci oldum. Katıldığım ilk Türkiye şampiyonasında ikinci oldum. İlk dünya şampiyonasına gittim sağ kolda ikinci oldum. Ailemi, okulumu, ülkemi ve bayrağımı temsil ettim. Daha iyi yerlerde olmak için daha çok çalışmam lazım çalışmaya da devam edeceğim. Her antrenmana geldiğimizde Şükriye ablamızın yaptıkları bize örnek oluyor. Benim hedefim Şükriye abla gibi olup adımı duyurmak” diye konuştu.

Eryılmaz: “İlk defa yurtdışına gittim çok heyecanlıydım”

15 yaşında katıldığı ilk dünya şampiyonasında ikincilik elde eden Zeliha Eryılmaz, “Buradaki derecelerimin ardından daha sonra da Türkiye birinciliği aldım. Daha sonra dünya şampiyonasında dünya ikinciliği elde ettim. İlk defa yurtdışına gittim, çok heyecanlıydım. Benim için mutluluk vericiydi, birinci olamadığım için üzüldüm. Bir sonraki hedefim dünya şampiyonluğu, bunun için de çalışacağım. Rol model olarak Şükriye ablamı ve Berat abimi alıyorum” cümlelerine yer verdi.

Karasapan: “Birinci olabilmek için elimden geleni yapacağım”

Dünya şampiyonasında üçüncülük elde eden ve birinci olamadığı için üzüldüğünü anlatan 16 yaşındaki Buğra Karasapan da, “Bilek güreşini hep seviyordum. Davut hocam sayesinde katıldım buraya. İlk Türkiye şampiyonasına Ordu’da gittim. Burada tecrübe edindim. Sonra çalıştık, bölge şampiyonalarına gittim, orada şampiyonluklar yaşadım. Tokat’ta da şampiyon oldum. Dünya şampiyonasına ilk defa gittim, üçüncü oldum, birinci olamadığım için üzüldüm. Birinci olabilmek için elimden geleni yapacağım. Burada Davut hocamı örnek alıyorum” dedi.