Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Giresunspor maçından sonra yaptığı açıklamada, "Ben de alışkın değilim. Çok da üzgünüm. Hem olaylara hem mağlubiyete üzgünüm" dedi.

Spor Toto Süper Lig’in 20. haftasında Galatasaray evinde karşılaştığı GZT Girezunspor’a 1-0 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, "Ne Galatasaray futbol takımı ne de ben bu gidişata çok alışkın değiliz. Herhalde tepkileri bu yüzden olsa gerek taraftarın. Her şeye rağmen her durumda taraftarların sahip çıkmasını beklerim. Oyun içerisinde bazı reaksiyonlar bunları doğal karşılıyorum ama sonuçta bunlar bizim oyuncularımız onlarla sezon sonuna kadara devam edeceğiz. Onlar Galatasaray forması giyiyor. O yüzden ona göre davranmak lazım. İkinci yarının birinci maçı bizim istediğimiz gibi olmadı. En çok üzülen oyuncularımdır. Maçtan sonra da geldiler üzüntülerini belirttiler. Onların da morale ihtiyacı var. Ben de tepkiyi görünce geri döndüm. Hepsini tek tek içeri almak için. Galatasaray formasını giyen her sporcu küfre değil, sevgiye layıktır. Ağır sözlere değil, teşviğe, sevgiyle sarılmaya layıktı. Onların desteği olmadan bu günleri atlatamayız. Ben de alışkın değilim. Çok da üzgünüm. Hem olaylara hem mağlubiyete üzgünüm. Bizi buradan çıkarak olan Galatasaray taraftarıdır. Onlar Galatasaray forması giyen herkese sevgi göstereceklerdir" diye konuştu.

"Bu yerin kendimize yakışmadığını biliyoruz"

Golün kendileri çabuk kırdığını söyleyen Terim, "Bugün iyi oynamadık. Gençlerin yine mi kalemizde kendi hatamız gol yedik kaygısıyla kafalarında dolaştığını düşünüyorum. Bir kırılma yaşandı. Bunu öngörmüştük. Devamlı inişleri hiç tahmin etmedik. İlk yarının son maçlarında oynadığımız maçlarda takımın ne oynadığı hakkı yok. Nasıl mağlup olduğumuz da ortada. Başka bahaneler de üretmiyoruz. İstedikleri gibi tezahürat yapabilirler, olabilir. Ama benim oyuncularım bugün belki başka maçları arattılar ama ilk yarının en iyi oynayan takımlarından birisiyiz. Bugün için hayır. Gol şoku atamadık. Ben de söylediklerini duydum. Ben hiç alışkın değilim. Onları da görüyoruz. Neler görüyoruz sadece onları değil. Üzgünüm ama buradan çıkacağız. Bu yerin kendimize yakışmadığını biliyoruz. Hiç birimizin beklediği bir şey değil. Buradan çıkaracak olan kendi oyuncularım, biziz. Üzgünüz tabi" şeklinde konuştu.

"Galatasaray’ın ekonomik kurtuluşu da teknik kurtuluşu bu yoldadır"

Yönetim ile arasında bir sorun olup, olmadığının sorulması üzerine deneyimli teknik adam, "Ben de izledim. Ama geçmişten zaten alışkınız. Bu konuda hepinizin benden cevap beklediğini de biliyorum. Merakınızı da anlıyorum. Ben tüm hayatımı insanlar önünde yaşadım. Gizli, saklı olmadan. Her hareketimiz milyonların önünde yaptım. Bunları böyle gerçekleştirmiş biri olarak açıkçası beni iyi tanıyanlar olduğunun da farkındayım. Niye anlayacakları da tahmin diyorum. Şunu da biliyorum, burada bazı yanıtlar vermek, yıllar sonra da hatırlanacak sözler olarak kalabilir. Ama bunları kullanmak işin kolay tarafı. Ancak ben sezon başında başkanımızla birlikte bu yola çıkarken, kariyerimin geldiği aşamada belki Galatasaray’da son kez teknik direktör olarak görev alacaktım. Bu noktada geri kalan 50 yılın sağ salim değerlendirmesi yaptığımızda benim farklı misyonlar yüklenmem gerektiğine inandım. Türkiye’de 1 fazla kupayı kalırım rakamsal olarak kazanmanın vereceği tatmin duygusundan böyle bir işi hep birlikte başarmak için beraberce bu yola çıktı. Bu cesur insanların alacağı ve arkasına kararlılıkla devam edeceği zorlu bir iş. Tüm futbol kariyerimde kazanmayı hedefleyen biri olarak bunlarla başa çıkmak kolay değil açıkçası. Benim samimiyetim, inancım şu şekilde; Galatasaray için gerekenin, yapılmasının bu olduğuna inanıyorum. Galatasaray’ın ekonomik kurtuluşu da teknik kurtuluşu bu yoldadır. Yürekten Galatasaray için yapılması konunun bu olduğuna inanıyorum. Galatasaray’a bir futbol mirası, ekonomik olarak kendisini sürekli yenileyen bir takım bırakmak istiyorum. Bunun için daha önce hayatım boyunca talep etmediğim bir şeye ihtiyacımız var. ‘Sabır’. Bir tüneldeyiz ve ben sondaki ışığı görebiliyorum. O ışığa anca bu şekilde ulaşabiliriz. Ben Galatasaray taraftarından farklı bir sevgi gördüm. Kendileri ile aramda çok özel bir bağ vardır. Bu projenin gerçekleşmesi için hiçbir teknik adama gösterilmeyecek töleransı gösterdiler bana. Bu kredinin, töleransın farkındayım. Yenilgileri kabul ettim ama sevemedim. Kazanmak çok güzeldir, o duyguyu tatmak, kazandığı zaman yaşanan hisleri de çok iyi buluyorum. Camialar, bu baskı gibi durumlarda doğru kararları vermek hiç kolay değil. Söz konusu baskılara boğun eğip, günlük başarılar için yanlış kararlar veremeyeceğimizi düşünüyorum. Kolay değil. Bu baskıya kolay dayanılmayacağını biliyorum. Hep birlikte umutla bakabileceğimiz bir yapı kurmaya çalışıyorsak bunun en büyük kanıtı Avrupa’daki başarımızdır. Son yılarda olmayan başarıyı elde ettik. Belki hayatımın ve kariyerimde daha önceki dönemlerde fevri davranış göstereceğim yaklaşımları Galatasaray’ın geleceği için göğüslemeye hazırım. Kırılıyorum, üzülüyorum ama Galatasaray için hazırım. Tıpkı sezon başında günlük çözümler arayarak başarıya ulaşmak yerine, tüm bireysel istatistiklerim gideceği yeri bilmeme rağmen birlikte bu yola çıkmaya karar verdiğimiz gibi. Bu samimiyetimle anlattım. Satır aralarını okursanız samimiyetimi ve isteğimi anlarsınız" açıklamasında bulundu.

Galatasaray Başkanı Burak Elmas ile arasında herhangi bir problemlerinin olmadığını ifade eden Terim, "Mecbur kalmadıkça hiç kimse ile problemim olmaz. Başkanla şu ana kadar aramızda herhangi bir şey olmadı" dedi.

"Ben bir yapı kurup, bu mirası bırakmak istiyorum"

Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Işıtan Gün’ün, bir yardımcı antrenörle anlaştığı açıklamasının hatırlatılması üzerine Fatih Terim, "Bilgim yok. Kendisi de söylemiş. Onun için bir ismi reddetmek için isim olması lazım. Çok basit bir matematik var. Ben sezon başından beri her şeyi söyledim, Türkiye’de istediğimiz noktada değiliz, kabul edelim. Bunun da bir sorumlusu varsa benim dedim. Yine söylüyorum. Ancak ben bir yapı kurup, bu mirası bırakmak istiyorum. Benim böyle bir girişimden haberim yok. Kendimin suçlu olduğunu ifade eden ben, hayatım boyunca çalıştığım hiçbir arkadaşımı kötü bir dönemde onları işaret eden bir eylem içinde bulunmadım, bulunmamda. Kötü bir zamanda suç bunlarda gibi bir işaret ve eylemde bulunmam. Ne oldu, ne bitti bilmiyorum. Eğer bir gün kendisine inandığımız, bize katkı sağlayacağına inandığımız kişiler hakkında fikir birliğine varırsak belki de birlikte çalışırız. Gelen kimse olmadı ki reddedelim. Şampiyon olurken bu çocuklara bir şey demediler. Varsa hata benim. Ben buradayım. Samimiyetle olan her şeye açığım. Öbür konuları başkanla konuşuyoruz. Hayatımızda 3 haftayı kullanmayan biz, 3 sene dedik. Olağanüstü başarı yakaladığımız Avrupa’da bile neşelenemiyoruz düşünün artık" diyerek sözlerini tamamladı.