Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Bitlis’te yürütülen “Dere Üstü Islah” projesi çerçevesinde yapılan yıkımın ardından 8 adet tarihi köprü gün yüzüne çıktı.

Yaklaşık 7 bin yıllık tarihi ile birçok medeniyete ev sahipliği yapan Bitlis’te, son yıllarda dere üstü ve çevresinde yapılan bazı yapıların altında kalarak kaybolan 8 tarihi köprü tekrar gün yüzüne çıkarıldı. Bitlis Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Doğan Yorulmaz, kadim şehir Bitlis’in tam ortasından geçen gerek dere üstünde gerekse derenin hemen yanında birçok betonarme yapılar olduğunu belirterek, “Bu da çarpık yapılaşma ve kentleşmeye neden oluyordu. Bunları bertaraf ederek alanı ve tarihi ortaya çıkarmak için bu proje hayata geçirilmeye karar verildi. 6306 sayılı kanun bünyesinde Cumhurbaşkanlığımızın kararı ile bu alan riskli alan ilan edilerek dere üstündeki tüm taşınmazların kamulaştırılarak tahliye ve yıkım işlemleri kararlaştırıldı. Bu aşama geçen yıl Bitlis Belediyesi Başkanlığınca kamulaştırma işlemleri tamamlandı ve valilik koordinesinde ise tahliye ve yıkım işlemleri tamamladı. Yıkım işlemlerinin ardından alanda birçok tarihi ve kültürel yapı gün yüzüne çıkarıldı. Bu alanın kazanımı içinde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığınca yenileştirme projesi hazırlandı, ihalesi yapıldı ve bu sürece de başlamış durumundayız. Alanda sadece TOKİ’nin değil birçok kurumun da yatırımı var. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğünün de restorasyon çalışmaları olacak. Yol üzerinde bir daha kazıya izin vermemek anlamında birçok çalışma yürütüyoruz. Proje çerçevesinde derenin ıslahı ile beraber içerisinde suyu gölet haline getirmek, menfezler yaparak sadece Alemdar Köprüsü hariç diğer mevcut köprülerimiz araç trafiğine kapatarak sadece yaya köprüsü olarak kalacak. Bununla beraber gezinti alanları, yeşil alanlar ve birçok yapıyı bu proje çerçevesinde yapıp halkımızın kullanımına sunacağız” dedi.

Dere üstü yıkımıyla birlikte köprülerle beraber birçok tarihi yapının gün yüzüne çıkarıldığını sözlerine ekleyen Yorulmaz, “Yıkımdan sonra dere üzerinde 9 tane köprümüz oldu. Bunların 8 tanesi yeni ortaya çıktı. Alemdar Köprümüzle birlikte diğer 8 köprümüzün de restorasyon çalışmaları yapılarak halkımıza kazandırılacak. Bununla beraber Paşa Hamamı olsun, Hazo Hanı olsun ve Hacı Behiye Camii’nin restorasyon çalışmaları Vakıflar Genel Müdürlüğümüzce ihalesi yapıldı. Şu anda onlarında onarım çalışmalarına başlandı. Hiç görülmemiş olan köprülerimiz, köprü ayaklarında çeşmelerimiz, kemerli yapılarımız, sur duvarlarımız da ortaya çıktı ve bunların tescilleri yeni yapıldı. Onlarında zamanla restorasyonu yapılarak halkımıza kazandırılması sağlanacak” diye konuştu.

Köprü ayaklarına döşenen taş duvarların sadece geçici olarak ve köprünün yapısının korunması ile ilgili olduğunu belirten Doğan Yorulmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Köprü ayaklarımızda taş duvarların yapıştırılması ile ilgili olan imalatımız tamamen köprüyü şu aşamada geçici bir süreyle korumak amaçlıdır. Çünkü henüz köprülerimizin restorasyon projesi hazırlanıp ihalesi yapılmadı. Bu süreçte gerek sudan gerekse dış ortamlardan köprülerimizi koruyabilmek adına taş duvarlarımızı köprü ayaklarına dayayarak suyun köprü ayağı altındaki dolgusunu aşındırmasını engellemeyi hedefledik. Bu projeler hazırlanıp ihalesi yapıldıktan sonra o bölgedeki taş duvarlar kalkıp projesine uygun olarak tekrar inşa edilecek. Köprülerimiz orijinal halleri ile hizmete sunulacak.”

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş ise projenin çok doğru bir proje olduğunu belirterek, “Bitlis Deresi’nin üzerinin açılmasıyla ilgili şu anda bir proje yürütülüyor. Projenin maksadı tarihi dokuyu ortaya çıkarmaktır. Bu çerçevede başta köprüler olmak üzere Paşa Hamamı, Bitlis Kalesi’nin daha güzel görünmesi Ulu Camii’nin görkemli bir şekilde yapısını ortaya çıkarmak gibi fikirler var. Yapılan çalışma çok gerekli bir çalışmaydı. Proje çerçevesinde yerinde yapmış olduğumuz incelemeler neticesinde Bitlis Deresi’nin şehir merkezi bölümünün üzerinde 10 tane köprü olduğunu tespit ettik. Bunların bir tanesi Alemdar Köprüsü, bir diğeri şehrin girişindeki Çağlayan Köprüsü’dür. Bu köprüyle ilgili bir çalışma mevcut değil. Köprünün üzeri betonla ve asfaltla kapatılmış durumda. Alemdar Köprüsü eskiden beri açıktaydı, yani proje çerçevesinde ortaya çıkarılmış değil. Buna göre proje çerçevesinde ortaya çıkarılan köprü sayısı 8 tanedir” diye konuştu.