Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Seda Çelik, kataraktın tek tedavi yönteminin ameliyat olduğunu belirterek, fazla olgunlaşmış kataraktın ameliyatının daha zor ve riskli olduğunu söyledi. Medicana Sivas Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Seda Çelik, 14 Ekim Dünya Görme Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Dr. Çelik, “Katarakt göz merceğinin (lens) saydamlığını kaybetmesi ve kesifleşmesi sonucu oluşur. Göz merceği renkli tabakanın arkasında yer alır ve gelen ışığın gözün sinir tabakası üzerindeki alıcı hücreler üzerinde odaklanmasını sağlar. Lensin kesifleşmesi ve ışık geçirgenliğinin azalması sonucunda yani katarakt gelişimi ile alıcı hücrelere ışık ve görüntü yeteri kadar ulaşmayacak ve böylece görme azalacaktır’’ dedi. “Tek tedavi yöntemi ameliyattır’’ Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Seda Çelik, kataraktın tek tedavi yönteminin ameliyat olduğunu belirterek, “Yaşlanma, genetik rahatsızlıklar, göz içi reaksiyonlar, göze gelen darbeler, göz içi mikrobik rahatsızlıklar, uzun süre kortizon içeren tedavi kullanımları vb. katarakta neden olabilir. Kataraktın belirtileri arasında perdelenmiş, bulanık görme, gece görme seviyesinin azalması, ışıklardan rahatsızlık duyulması, okuma ve diğer bazı aktivitelerde daha parlak ışığa ihtiyaç duyulması, ışıkların etrafında ışıklardan yansıyan ve ışınların etrafında olan renk halkası, gözlük numaralarının ya da kontakt lens numaralarında sık sık değişiklik olması, renklerin soluk görülmesi, tek gözle çift görme şikayetinin başlaması vardır. Katarakt, ilaçla veya gözlükle tedavi edilebilen bir rahatsızlık değildir. Kataraktın tek tedavi yöntemi ameliyattır’’ şeklinde konuştu. “Daha zor ve riskli olacaktır’’ Op. Dr. Seda Çelik , çok olgunlaşmış kataraktın ameliyatının daha zor ve riskli olduğunu söyleyerek, “Eğer görüşünüz gözlük takıldığı halde yeterli değilse ameliyat zamanı gelmiş demektir. Kataraktın çok kalınlaşıp görmenizi tamamen kapatması beklenmemelidir. Çok olgunlaşmış kataraktın ameliyatı daha zor ve riskli olacaktır. Fakoemülsifikasyon ile yaptığımız katarakt ameliyatında klasik cerrahideki gibi dikiş yoktur. Bu nedenle de, halk arasında lazerli ya da dikişsiz yöntem olarak bilinir. Bu teknikte, göze 3 mm’den küçük bir kesiden girilir, lensin zarı yuvarlak olarak çıkarılır, katarakt yani kesifleşmiş göz merceği ultrason dalgaları veren bir cihaz ile sıvılaştırılarak emilir, yerine katlanabilir yeni göz merceği yerleştirilir. Bu ameliyatta kullanılan mercekler dikişli katarakt ameliyatında kullanılan merceklerden farklıdır’’ ifadelerini kullandı. Gözlerde bulanıklık görülebilir Dr. Çelik, ameliyat sonrası gözlerde bulanıklık yaşanabileceğini belirterek, “Katarakt ameliyatı sonrası uzak görme düzeltilmektedir. Yakın orta ve uzak mesafede iyi görme için ise multifokal lensler yerleştirilmelidir. Multifokal lensler son yıllarda gelişmiş ve uygulandığında tüm mesafelerde yeterli görüş sağlamaktadır. Ameliyat sonrası 1 hafta ağır yükler kaldırılmamalıdır. Ameliyat olan kişi, ameliyat günü sonrası araba kullanmamalıdır. 1 hafta göze su değmemeli üstüne yatıp eğilmemeli, ameliyat sonrası göze baskı uygulanmamalı ve darbelerden korunmalıdır. Ameliyat sonrası ilk gün gözlerde bulanık görülebilir bu normal bir olaydır. Sağlıklı bir şekilde yürüyebilmek için destek alınabilir. Her göz ameliyatı gibi katarakt cerrahisi de risk taşımaktadır. Ancak bu kadar riskleri taşımasına rağmen ameliyatlardaki başarı oranı çok yüksektir. Günümüz teknolojileri ile katarakt cerrahisi yöntemleri gelişmiş olup, mikro kesilerle, dikiş atılmadan yapılmaktadır. Uzman bir cerrahın yaptığı katarakt ameliyatı sonrası hasta günlük yaşamına çabuk bir şekilde dönebilir’’ dedi.