Şirinevler’de önce boğup sonra evi benzinle yakarak Fatma Mavi’nin ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle yargılanan sanık Ergin Aktürk ile ona yardım eden Ali İlkay Sarı hakim karşısına çıktı. Sanık Aktürk duruşmada maktulün ailesine dönerek, “Vicdanım rahat, Allah katında da rahatım. Ben bir şey yapmadım” dedi.Şirinevler’de iddiaya göre 5 bin TL borcu istediği için çıkan tartışma sonucu önce boğarak sonra da evi benzinle yakarak Fatma Mavi’nin ölümüne sebep olan tutuklu sanık korsan taksici Ergin Aktürk ile ona yardım eden tutuklu sanık Ali İlkay Sarı hakim karşısına çıktı. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ergin Aktürk bulunduğu cezaevinden getirilirken, tutuklu sanık Ali İlkay Sarı Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada maktul Fatma Mavi’nin anne, baba ve kardeşleri, sanık Ergin Aktürk’ün babası ile taraf avukatları da hazır bulundu.Sanık Ergin Aktürk, “Ben normalde esnafım, kırtasiye dükkanım vardı. Pandemi sebebiyle kirasını ödeyemediğim için, internet üzerinden korsan taksiciliğe başladım. Fatma Mavi’yle de bu şekilde tanıştık. 20-25 günlük bir tanışıklığımız vardı. Olaydan bir gün önce Fatma bana mesaj attı. Esenyurt’ta oturan bir arkadaşını almamı söyledi. Dönüşte Şirinevler’de Fatma’yı da aldım son olarak Etiler’den de bir kız arkadaşını daha aldım. Giderken de bir tekele uğradık, Fatma’nın üstünde para olmadığı için benim kredi kartımla alkol aldı. Onları Taksim’de bir otele bıraktım. Onlar yukarı çıkarken Fatma bana, ’Biraz bekler misin? Torbacı gelecek, 5 gram kokain verecek’ dedi. Torbacı geldi, alacaktım ki torbacı bana ’Ben parasını almadan malı vermem’ dedi. Ben de Fatma’yı aradım. Fatma geldi ve dolar olarak ödemesini yaptı. Fatma, kendisi uyuşturucu içiyordu. Bu nedenle para biriktiremiyordu. O yüzden harcamamak için elinde kalan 100 doları bana verdi. Onun parasını ben biriktiriyordum. Fatma sonrasında bana ’Benim işim uzun sürecek, istersen eve git dinlen’ diyerek anahtarı verdi.Üye hakimin, “Evin anahtarı sende ne arıyordu” sorusu üzerine sanık Aktürk, “Evin tek anahtarı vardı. Ben Fatma’nın evine sürekli girip, çıkıyordum. Hatta kaldığım da olmuştu. Hastalandığı zaman ben onu hastaneye götürüyordum. Bana çok güveniyordu” yanıtını verdi. Bunun üzerine hakimin “İlişkiniz var mıydı” sorusuna da “Benden hoşlandığını söylemişti. Bana karşı ilgisi vardı. Fakat kesinlikle ilişkimiz yoktu. Ben zaten nişanlıyım” dedi.Sonrasında olay gününü anlatmaya devam eden sanık Aktürk, “Onları otelde bıraktıktan sonra ben de yemek yemek için Taksim Meydanı’na gittim. Taksici Ertan ağabeyle bir süre takıldık. Ben eve dönüş yolundayken Fatma beni aradı ’Gel bizi al’ dedi. Ben de tamam dedim. Yolda küçük bir kaza yaptım. Alması için Ertan ağabeyi onlara yönlendirdim. O arada da Fatma’ya taksi ve viski parası için 300 lirayı Ertan ağabeyle yollamasını istedim. Sonra aklıma Esenyurt’a bırakılacak kız geldi. Ben de para kazanırım diye Ertan ağabeye onu ben bırakıyım dedim. Fakat kız benim bırakmamı istemedi” dedi.Üye hakimin sorusu üzerine sanık Aktürk, “Esenyurt’taki kızı beğenmiştim. Hatta Fatma’ya güzel kızmış demiştim ve onun için şu an bu ortamda söylemeyeceğim bir söz söylemişti. Zaten onun üstüne kızı bırakmak isteyince Fatma buna çıldırdı. Bunun üzerine Fatma bana mesajlar yazmaya başladı, ’Sen gelip beni nasıl almazsın’ diye küfürler etti. Alkol ve uyuşturucunun etkisinde olduğum için çok sallamadım. Ben de ona ’Akşam gelince konuşuruz’ dedim. O sırada çok tuvaletim gelmişti. Dükkanın anahtarını almak için Ali İlkay Sarı’yı aradım. Ali ’Alo alo’ deyip, yüzüme kapattı. Onun uykusu ağır olur. O yüzden eve gideyim dedim. Fatma bana ’Gelirken, 4 bin 750 liramı getir. Bir daha seninle görüşmek istemiyorum’ diye mesaj attı. Ben o arada eve gidip, duş aldım" dedi.Vücudundaki yanıkların sorulması üzerine Aktürk, “Bir gün öncesinde işyerinde çaydanlıkta elimi yakmıştım. Hatta duştayken sıcak su elime zarar verdi. Babam gördü. Babam çok agresif olduğu için caz yapmasın diye benzinlikte koluma benzin döküldüğü ve buna bağlı olarak yandığını söyledim. Sonrasında uyuyakaldım. Fatma o esnada bana 2 mesaj daha atmıştı. Uyuşturucu kullanmıştım. Ben öğlen saat 2 gibi uyandım. Evde annem ve babam yoktu. Kız kardeşim ’Ağabey kapıda polis var’ diyerek beni uyandırdı. Polis bana gece giyindiğim eşyaları giymemi söyledi. Kız kardeşime kirli sepetinden eşyalarımı getirmesini söyledim. Polisler bana ’Fatma Mavi’yi öldürmüşsün’ dediler. Beni hastaneye götürün, elimdeki yanığı incelesinler dedim. Su yanığı olduğu ortaya çıktı. Ben ailesine yüzlerine karşı, gözlerinin içine bakarak böyle bir şey yapmadığımı söylüyorum. Ben bir şey yapmadım, vicdanım rahat, Allah katında da rahatım. Suçsuzum” dedi.Sanık Ali İlkay Sarı da, “Cezaevinden yeni çıktığım için ara ara dükkanda yatardım. Olay günü de Ergin ağabey beni aramış ama ben uykum ağır olduğu için ’Alo alo’ deyip kapatmışım. Akaryakıt istasyonuna ben hiç gitmedim, benzin de almadım. Yalan efendim” diyerek suçlamaları kabul etmedi.Maktulün babası Mustafa Mavi ise, “Ölen öz kızımdır. Kızımın parası vardı, parası için öldürdüklerini düşünüyorum. Kızım önce boğuldu, sonra yakıldı. Kızımın katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum” dedi.Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, benzinlikten alınan kamera görüntülerin incelenmesi ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.İDDİANAMEDENBakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Fatma Mavi’nin şüpheli Ergin’e 5 bin TL borç verdiği ve bu nedenle tartıştıkları vurgulanarak olay günü Ergin’in sabaha karşı arkadaşı Ali İlkay Sarı ile birlikte Mavi’nin evine geldiği, eve giren şüpheli Ergin’in genç kadını eliyle boğduğu ve evi ateşe verdiği anlatıldı. İddianamede Ergin’in evden çıkmasının ardından dumandan boğulan genç kadının hayatını kaybettiği, olay sırasında diğer şüpheli İlkay Sarı’nın ise evin dışında beklediği aktarıldı. Şüpheliler Ergin ve Sarı’nın birlikte benzin aldığı ve eve geldiği anlara ilişkin güvenlik kamera görüntüleri de iddianamede yer aldı.Savcılık iddianamede şüpheliler; Ergin Aktürk ve Ali İlkay Sarı’nın “tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile “mala zarar verme” suçundan 8’şer aydan 6’şar yıl hapis cezasına çarptırılması talep etti.(Didem Köseoğlu/İHA)