Sivas’ta bulunan ve Türkiye’de göl evleri türündeki yerleşim tarzının tek örneği olarak bilinen Pılır Höyüğü, definecilerin izinsiz kazıları sonucu delik deşik hale geldi.

Sivas’ın Hafik ilçesinde bulunan Hafik Gölü, birçok canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini büyüleyen gölün içerisinde bulunan Pılır Höyüğü ise oldukça dikkat çekiyor. Göl evleri türündeki yerleşim tarzının ülkemizdeki tek örneği olarak bilinen höyüğün, yapılan araştırmalar sonucunda; Neolitik, Kalkolitik ve Tunç çağına dayandığı düşünülüyor. Günümüzde ise göl evlerin izleri çıplak gözle görülemiyor. Göl evlere dair ilk kalıntılara 1944 yılında yapılan arkeolojik kazılarda rastlanıldı. Milattan öncesine ait olduğu düşünülen göl evlerine ait kazı kalıntıları suyun altında bulunuyor. Yavuz Sultan Selim’in tahtını kurduğu yer olarak da bilinen Pılır Höyüğünün altında ise bir hazine olduğuna inanılıyor. Bir dönem kaçak definecilerinde uğrak yeri olan höyük, sit alanı ilan edilmesinin ardından koruma altına alındı. Definecilerin delik deşik ettiği höyük, araştırmacılarında ilgisini çekiyor.

Padişahın tahtı bu Höyükte kuruldu

Hafik Belediye Başkanı Selahattin Çuhadaroğlu, Yavuz Sultan Selim’in tahtının Pılır Höyüğünde kurulduğunun bilindiğini söyleyerek, “Dağların dibinde bir yol var tarihi Göç yoludur. Yavuz Sultan Selim’in sefere gittiği yol bu yoldur. Hafik’in ön tarafında da tarihi İpek yolu var. Yani dağların eteklerinde Yavuz Sultan Selim’in burada ordugahını kurduğu ve ordusunu o eteklerde barındırdığı, tahtını da Pılır’da kurduğu söyleniyor. Hafik, tarihle kokan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun da temelinin atıldığı bir yerdir’’ dedi.

“Hazine olduğu söyleniyor’’

Başkan Çuhadaroğlu, höyüğün altında hazine olduğu söylentilerine değinerek, “Pılır Höyüğü de tarihi bir yerdir. Antik bir yerdir. Yavuz Sultan Selim’in zamanında tahtını kurduğu yer. Altında hazinenin olduğu söyleniyor rivayete göre. Burayı zamanla kazdılar bir şeyler buldular sonra sit alanı ilan edildi. Şu anda da delik deşik edilmiş bir durumda. Gölün tüm etrafı Sit alanı haline getirildi. Geçmiş dönemlerde zarar verdiler buraya. Sonradan buranın antik bir yer olduğunu anlayınca sit alanı haline getirildi. Arkeologlar gelip burada kazı yaptılar. Şu anda da sit alanı olduğu için kimse dokunmuyor’’ şeklinde konuştu.