Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim. Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gültekin, eğitimde sürekli değişiklik yapmak yerine sürekli geliştirmeyi hedeflemek gerektiğini belirterek, “Eğitim sisteminin girdileri olan öğretmen, öğrenci, veli, eğitim programı ve çevre sürekli değişmektedir. Bu girdilerin niteliği ise eğitim sisteminin çıktılarını doğrudan etkilemektedir” diye belirtti.

Eskişehir Türk Ocağı Perşembe Sohbetleri programında “Değişen Toplumda Eğitimi Yeniden Düşünmek” başlıklı bir konuşma yaşan Prof. Dr. Mehmet Gültekin, bir eğitim sisteminin ancak öğretmenin niteliği kadar hizmet üretebileceğini anlattı. Tarihsel süreçte eğitimin birçok değişikliğe uğradığını belirten Gültekin, “Bir yandan toplumdaki değişmeler, diğer yandan eğitim bilimlerindeki değişmeler, eğitimi doğrudan etkilemiştir. Toplumsal değişmeler bağlamında tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişi gerçekleştiren insanlık, özellikle sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişte toplumsal hayatta olduğu kadar, eğitimde de köklü değişikliklere şahit olmuştur. Tarım toplumunda yönetenlerle sınırlı olan eğitim, ezbere dayalı ve aktarmacı bir anlayışla yürütülmüş, sanayi toplumunda ise kitle eğitiminin önem kazanmış ve sorgulayıcı bir eğitim anlayışı benimsenmiştir. Bilgi toplumunda da hayat boyu eğitim anlayışı egemen olmuş ve yeni düşünce ön plana çıkmıştır. Günümüzde küreselleşme, nüfus hareketleri, bilgi ve iletişim teknolojileri tarafından değişikliğe uğrayan eğitim, değerlerdeki yoğun değişmelere de maruz kalmakta ve bir değer krizi ile uğraşmaktadır” diye konuştu.

“Eğitimde sürekli değişiklik yapmak yerine sürekli geliştirmeyi hedeflemek gerekir”

Prof. Dr. Mehmet Gültekin, konuşmasının bir bölümünde ise, “Günümüzde, toplumdaki ve eğitim bilimlerindeki değişmelere paralel olarak eğitimin girdilerinde de ciddi değişmeler gözlenmektedir. Eğitim sisteminin girdileri olan öğretmen, öğrenci, veli, eğitim programı ve çevre sürekli değişmektedir. Bu girdilerin niteliği ise eğitim sisteminin çıktılarını doğrudan etkilemektedir. Bu değişmeler, eğitimi yeniden düşünmeyi gerekli kılmaktadır. Bu konuşmada eğitimde niteliği artırmak adına neler yapılması gerektiğine ilişkin düşünceler üzerinde duracağız. Bu bağlamda; eğitimden beklentileri ortaklaştırmak, toplumun sorun yaşadığı davranışlara odaklanmak, toplumsal değerlere öncelik vermek/Kültürden beslenmek ve kültürü beslemek/Türkçeyi öncelemek, geleceğin toplumu için gerekli becerilere odaklanmak, hatalardan ders almak/eğitimde sürekli değişiklik yapmak yerine sürekli geliştirmeyi hedeflemek ve her şeyden önemlisi öğretmeni çok iyi yetiştirmek gerekmektedir. Çünkü öğretmenler, eğitimin diğer girdilerini de etkileme gücüne sahiptir. Bu yönüyle denilebilir ki bir eğitim sisteminin niteliği öğretmenin niteliği ile özdeştir ve bir eğitim sistemi ancak öğretmenin niteliği kadar hizmet üretebilir.” diye belirtti.

Dinleyici soruları ve Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal’ın hediye takdimi ile program sona erdi.