Ustası olmadan büyük bir azimle Osmanlı yay ve ok yapımını öğrenen ve bakanlık sanatçısı olan Kerem Korkmaz, geleneksel okçuluğu yeni nesillere aktarmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Asıl mesleği elektrik teknikeri olan Korkmaz, istediği yay ve oku bulamayınca kendisi bunu yapmaya karar verdi. 12 yıl önce yola çıkan Korkmaz, azmi sayesinde başarılı şekilde atış yapabilen yay ve oku 6 yılda yapmayı başardı. Şimdilerde ürettiği yay ve oklarla Yalova Üniversitesi öğrencilerini yetiştiren Korkmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açılacak kursla da yeni ustalar yetiştirmeyi hedefliyor.

Başarılı şekilde ok atabilen yayı yapmak için büyük emek sarf ettiğini söyleyen Korkmaz, “Yaklaşık 6 yıllık süreç içinde bozdum, yaptım, kırdım, döktüm, kestim ve bu süre sonunda 150’ye yakın yay kırdım. 6 seneden sonra yay yapabilmeye başladım. Allah rahmet eylesin Osmanlı’daki ustalarımız dedelerimiz gelseler öncelikle bu sopalarla beni döveceklerini düşünüyorum. Sonra da gözlerimden öpeceklerini düşünüyorum. Çünkü ustasız yaklaşık 12 sene içinde kaybolan, yok olan bir kültürü şu anda çalışır ve atış yapılabilir hale getirmiş olmak benim için kazançların en büyüğüdür” diye konuştu.

Akçaağaç, manda boynuzu, büyükbaş hayvan aşil tendonu, balık damağı gibi doğal ürünlerle Osmanlı döneminde yapılan yayları üreten Korkmaz, hobisi uğruna bugünün parasıyla yaklaşık 200 bin lira harcadığını anlattı. Bu üretimi bir kazanç yolu olarak görmediğini söyleyen Korkmaz, “Bu iş benim için bir yaşam tarzı. Bir zevk ve keyif. Geçmişten gelen kültürü gelecek nesillere aktarabilmenin vermiş olduğu zevk, gurur bana getireceği maddiyattan daha büyük keyif veriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yay ve ok yapım kursu vereceğim. Bu yükü paylaşmam gerektiğini düşünüyorum. Çünkü gelecek nesillere aktarılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Bir yılda bir yayın tamamlandığını söyleyen Korkmaz, senede ancak 12 yay üretebildiğini kaydetti. Korkmaz, Osmanlı okunun diğer oklara göre başarılı kılan özelliğinin refleksinden kaynaklandığını dile getirdi.

Korkmaz, 840 metre menzile ulaşan Osmanlı okunun, diğer oklara göre daha üstün olduğunu vurguladı.

Korkmaz, üniversite öğrencilerinin geleneksel okçuluğa ilgi gösterdiğini ve kampüste gençlere kendi ürettiği yay ve oklarla eğitim verdiğini sözlerine ekledi.

Geleneksel okçuluk kursu öğrencileri ise keyif alarak çalışma gerçekleştirdiklerini ifade etti.