Tarlabaşı Toplum Merkezi hakkında ’hukuka ve ahlaka aykırılık’ gerekçesiyle açılan fesih davası görülmeye devam ederken, derneğin kapatılması gerektiğini savunan gazeteci ve yazar Özlem Doğan, "Merkez kapatılırsa Müslüman Türk çocuklarını kurtarmak amaçlı olarak çok büyük bir hayır işleneceği kanaatindeyim’’ dedi.

Beyoğlu’nda bulunan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne ’hukuka ve ahlaka aykırılık’ gerekçesiyle açılan fesih davasının görülmesine 18 Mayıs 2022 tarihinde başlandı. İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görülen duruşma eksikliklerin giderilmesi için 2 Kasım 2022 tarihine ertelenirken, duruşmayı yakından takip eden gazeteci yazar Özlem Doğan derneğin neden kapatılması gerektiğini anlattı.

"Burada çocuklara eşcinsellik eğitimi, +18 ahlak dışı eğitim ve de PKK sempatizanlığı aşılıyorlar’’

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde konuya ilişkin açıklama yapan Özlem Doğan, Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin 2006’dan beri faaliyet gösterdiğini söyleyerek, "Her ne kadar çocuklara eğitim veren bir kurum olarak ya da bir merkez olarak görünse de aslında tüm paylaşımlarından da çıkarılacağı üzere, kendisi LGBT misyoneri bir kuruluştur. Bu merkez, bu STK, Türkiye düşmanı yabancı ülkeler tarafından fonlanıyor, tabi sadece onlar tarafından değil, aynı zamanda yabancı büyükelçiliklerden, vakıflardan fonlanan ve içeride de CHP ile HDP’nin destek verdiği bir merkez. Bu merkezde çalışanlar, özellikle kurucuları, hem HDP’den hem de CHP’den destek alan, kurucularından bir tanesi zaten şu anda CHP Şişli Mülteci Çocuk Birimi’nin sorumlusu isimler. Ayrıca bu isimlerin yüzde 99’u diyebilirim, PKK’ya destek veriyor, zaten hesaplarında da bunu kesinlikle inkar etmiyorlar. Burada çocuklara eşcinsellik eğitimi, +18 ahlak dışı eğitim ve de PKK sempatizanlığı aşılıyorlar’’ dedi.

"Çocuk eğitimi kesinlikle bunların sadece bir maskesi, onların bu maskesini düşürdük’’

Geçen sene Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin bir dergisine rast geldiğini söyleyen Doğan, "Bu dergide çocuklara Kobani konuşmaları adı altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti düşmanlığı yaptırıyorlardı. Polislerden çok korktuklarını çocuklara empoze ediyorlar. Orada sözde eğitim alan çocukların hiçbir tanesi Kürtçe bilmiyor çünkü Kürt değiller. Çocuklar Roman, Türk ve Suriyeli ama ısrarla, özellikle İçişleri Bakanlığı tarafından kapatılan Kürt Enstitüsü vasıtasıyla bu çocuklara ve gençlere Kürtçe öğretiyorlar. İlk duruşmaları 14 Nisan’da görüldü, derneğin yokluğu duruşmasıydı ancak benim için asıl önemli olan 18 Mayıs’taki ‘hukuka ve ahlaka aykırılık’ gerekçesiyle merkezin feshi duruşmasıydı. Çocuk eğitimi kesinlikle bunların sadece bir maskesi. Biz yaptığımız haberlerle onların bu maskesini düşürdük’’ şeklinde konuştu.

"Hepsi sözde Kürdistan kurulmasını dileyen ve PKK’ya destek veren isimler’’

Duruşma gününden de bahseden Özlem Doğan, "O gün buraya geldiklerinde, davayı hepimiz takip ettik, bizim de yanımızda avukat arkadaşlarımız vardı. Orada bana sataştılar çünkü haberi yapan kişi olarak ilk defa yüz yüze geliyoruz. Ben de orada kendilerine bazı şeyleri hatırlattım. Neden çocukları bilhassa bu şekilde kullandıklarını sordum ama tabi ki verecek bir cevapları yok. Bilhassa orada bana karşı sözlü saldırıda bulunan isimler, sosyal medya hesaplarından da bakılabilir, hepsi sözde Kürdistan kurulmasını dileyen ve PKK’ya destek veren isimler. Bunlar sadece LGBT değil aynı zamanda da PKK sempatizanı, PKK’ya destek veren isimlerden oluşuyor. Toplumda Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin gerçek yüzünü gören bir çok insan var ve milyonlarca insan bu konuda bana destek veriyor. Yine gazetecilerden, hukukçulardan, toplumun tanıdığı birçok isimden bu anlamda destek aldım. Kasım’da çok daha kalabalık şekilde buraya geleceğiz İnşallah. Toplumun en büyük beklentisi, Tarlabaşı Toplum Merkezi denen sapkınlık yuvasının mutlaka kapatılmasıdır çünkü merkez kapatılırsa Türkiye için, gerçekten Müslüman Türk çocuklarını kurtarmak amaçlı olarak çok büyük bir hayır işleneceği kanaatindeyim’’ ifadelerini kullandı.