Amasya’da Hacı Bektaş-ı Veli’nin vefatının 750. yılı dolayısıyla anma programı ile sevgi ve barış yürüyüşü gerçekleştirildi.

Sevgi barış yürüyüşüyle başlayan etkinliklerde Hamdullah Efendi Yaşatma ve Kültür Derneği tarafından Atatürk anıtına çelenk sunuldu. Hamdullah Efendi’nin türbesi ziyaret edilerek lokma dağıtıldı. Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatı ve öğretileri hakkında panel düzenlendi.

Yeni Amasya Spor Salonunda düzenlenen anma programında 2019 yılında UNESCO 40. genel konferansında alınan kararla Hacı Bektaş Veli’nin vefatının 750. Yıldönümünün UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri Programına alınırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yayımladığı genelgeyle de 2021 yılının Hacı Bektaş Veli Yılı olarak ilan edildiğini belirten Amasya Valisi Mustafa Masatlı, “Yüzyıllara damga vuran öğretileriyle barışın, hoşgörünün simgesi olan, aynı zamanda şair, mutasavvıf, alim ve filozof kişiliğiyle toplumumuza yön veren hünkarı her yönüyle insanımıza ve özellikle de gençlerimize anlatmak için valilik olarak bir dizi etkinliğe öncülük ettik” dedi.

Türk milletine asırlardır yurt olan Anadolu topraklarının kapılarının 1071 Malazgirt Savaşı ile açılırken bu coğrafyadaki gönüllerin fethinin ise Mevlana Celaleddin-i Rumi, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve Pir Sultan Abdal gibi erenlerle mümkün olduğunu anlatan Vali Masatlı, Unutmamalıyız ki hem inancımız, hem de Anadolu irfanı ve medeniyeti bizlere her zaman sevgi, saygı, dayanışma ve paylaşmayı öğütlemektedir. Biz de bu öğütlere uymalı gönüllerimizi birbirimize açmalı, mazluma yardım eli uzatmalı, barış ve kardeşlik içinde yaşamalıyız. Ülkemize karşı ayrıştırma ve ötekileştirilmeye yönelik hiçbir yaklaşıma fırsat vermemeliyiz” diye konuştu.

Hacı Bektaş-ı Veli’nin daima birlikten, dirlikten ve kardeşlikten söz ettiğine değinen Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı ise, “Hepimizin bildiği ‘eline, beline, diline sahip çık’ nasihati ile bir milletin ana sütunlarının neler olması gerektiğini tarif etmiştir. Birçok kişi Hacı Bektaş-ı Veli Hazretlerinin bu sözünü edepli kişi olmak anlamında yaptığı bir nasihat olarak yorumlamıştır. Oysa bu sözü ile Türk milletine döneminin tehditleri karşısında sahip çıkması gereken değerlere dikkat çekmiştir. El ya da il Türk dilinde yaşanılan yer, vatan demektir. Eline sahip çık diyerek yaşadığın yerleri korumak için mücadele et demiştir. Beline sahip çık diyerek de soyunu muhafaza et demiştir. Çünkü Anadolu’ya henüz yerleşen Türk milleti o dönemde hem haçlıların, hem Moğolların saldırısına maruz kalmıştı. Bunun yanında diline sahip çık demiştir. Karaman oğlu Mehmet Bey’in her yerde Türkçe konuşulması konusunda fermanını 1277 yılında yayınlamıştı. Hacı Bektaş-ı Veli, Karamanoğlu Mehmet Bey’den önce yaşadı. Dolayısıyla “diline sahip çık” sözünü Karamanoğlu Mehmet Bey’den önce söylemiştir. Bu sözü söylemesi de Türk milletinin kimliğini oluşturan Türk dilinin yaşatılması içindir. İşte hacı Bektaş Veli’yi anmanın yanında anlamak daha önemli dememin sebebi budur. Çünkü o Anadolu’nun ruh iklimine bir yandan sevgi mayası çalarken, diğer yandan kimliğini, kültürünü hatırlatmaya çalışmıştır. Türk milleti Anadolu’da yüzlerce yıldır barış içinde, bir ve beraber yaşıyorsa bunda Hacı Bektaş-ı Veli dergâhının büyük katkısı vardır. Çünkü o dergâh daima yapıcı olmuş ve birliğe, kardeşliğe davet etmiştir. Bu sebeple insanlar Hacı Bektaş-ı Veli’yi akıllarında değil, gönüllerinde taşımıştır. Türk kültürünün manevî mimarlarından Hacı Bektaş-ı Veli gibi bir değerimizi anmak, anlamak her zaman önemlidir” ifadelerini kullandı.